800 kilometrelik Karia Yolu'nda macera severler için yok yok!
Türkiye’nin en uzun yürüyüş rotası olan 800 kilometrelik Karia Yolu'nda yürüyüş yapan doğaseverler, bisiklet ile kanoya biniyor, ormanlık alanlarda kurdukları çadırlarda dinlenebiliyor.
Aydın’ın Çine ilçesinden başlayıp Muğla’daki tüm yarımadaları içine alan güzergahtaki yürüyüş yolu, kendine özgü mimarisi ile çok sayıdaki köyden, el değmemiş koylardan, irili ufaklı tepelerden ve yürüyerek ulaşılabilen antik kentlerden oluşması dolayısıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor.
Antik yollar, patikalar ve orman yolları birleştirilerek oluşturulan ve 2013 yılında turizme kazandırılan Karia Yolu'nda yürüyüş yapan doğaseverler, bisiklet ile kanoya biniyor, ormanlık alanlarda kurdukları çadırlarda dinlenmenin ve gün batımını izlemenin keyfini yaşıyor.
Güzergahı gezenler, Bafa Gölü’nde kuş çeşitliğini ve antik kentleri, Yatağan’da ören yerlerini, Muğla’da tarihi evleri görüyor. Gökova Körfezi kıyısında yürüyüş, bisiklet, kano, sörf yapıp çadırda dinlenen yürüyüşçüler, Marmaris ve Datça'da ise doğayla baş başa kalmanın keyfini yaşıyor.
Güzergahın son noktasında 2 bin 400 yıllık kral mezarları var
Ziyaretçiler, Ortaca ve Köyceğiz’i birbirine bağlayan ve yürüyüş güzergahının son noktasını oluşturan Dalyan Kanalı ve Kaunos Antik Kenti’nde ise bir taraftan kanalda kanoya biniyor, diğer taraftan 2 bin 400 yıllık kral mezarlarını görüp tarihi bir yolculuğa çıkıyor.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş, AA muhabirine, 2013 yılında Kalkınma Bakanlığı, Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) ve odalarının iş birliğinde düzenlemesi yapılan yürüyüş yolunun açılmasıyla yerli ve yabancı grupların bölgeye gelerek turizmin gelişmesine katkı sağladığını söyledi.
Karia Yolu'nun Muğla ve Aydın'ı kapsayan 800 kilometrelik bir yürüyüş rotası olduğunu belirten Karakuş, 46 etaptan oluşan yürüyüş güzergahına insanların kaybolmadan takip edebilmeleri için 220 yönlendirme levhası monte ettiklerini ve 33 bin işaretleme yaptıklarını aktardı.
- "Dünyanın birçok ülkesinden gruplar geliyor"
Karakuş, eskiden ticaret ve ulaşım için kullanılan patikaları turizme açarak yerel halka önemli gelir kaynağı oluşturduklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"Karia Yolu, 800 kilometre uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun yürüyüş rotası. Tamamen tarihi ve doğal güzellikleri içerisinde bulunduran bir güzergah. Karia Yolu yıllar öncesi insanların ticaret ve geçiş güzergahı olarak kullandığı patikalardan oluşuyor. Biz unutulmaya yüz tutmuş bu patika yolları yürüyüş turizmine kazandırmak istedik. Patikaların bozuk olan kısımlarını onardık. Binlerce işaret ve levhalama yaparak yolu turizme kazandırdık."
Karia Yolu'nun açıldığı ilk günden bu yana büyük ilgi gördüğünü vurgulayan Karakuş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İlk yıl 100 bine yakın ziyaretçi bu yolda gezerken 2017 yılında da yaklaşık 200 bine yakın kişi burada yürüdü. Biz bunu gelen tur ve yürüyüş gruplarından aldık. Güzergah alternatif turizm çalışmaları açısından ilimize çok önemli katkı sağladı. Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinden gruplar buraya gelerek güzergahlarda hem yürüyor hem konaklıyor hem de spor yapıyor. “
Karia Yolu güzergahında Muğla'daki tüm yarımadaların bulunduğunu anlatan Karakuş, güzergahın aynı zamanda Aydın ilinin de bir kısmını kapsayan rota üzerinde bulunduğunu dile getirdi.
Karia Yolu'nun tanıtımı için yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılarak çalışma yürüttüklerini anlatan Karakuş, tanıtımlar sonucunda günden güne ziyaretçi sayısının arttığını, her hafta sonu parkurun belirli yerlerinde yürüyüş gruplarıyla karşılaşmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Karia Yolu adrenalin dolu bir parkur
Karia Yolu’nda gruplara rehberlik ve sportif faaliyetler hizmeti veren turizmci Emrah Duralı ise Karia Yolu güzergahlarında gruplara rehberlik yaptığını söyledi.
Duralı, yüzlerce yıldır var olan antik yolların turizme kazandırıldığını ve Muğla'dan Marmaris İçmeler, Datça Yarımadası, Gökova Körfezi, Akyaka ve Milas’a kadar toplam 800 kilometreyi kapsayan patika yollarda doğaseverlerin yürüyüş, bisiklet, kano gibi sportif faaliyetleri yaptıklarını dile getirdi.
Muğla’nın deniz, güneş, kum üçgeninden çıkarak artık 800 kilometrelik yürüyüş ve adrenalin dolu parkuruyla ziyaretçilerini ağırladığını anlatan Duralı, bu parkurlara son yıllarda yurt dışından da çok sayıda ziyaretçinin geldiğini anlattı.
Yürüyüş yolundaki güzergahta birçok endemik bitki ve geleneklerin hüküm sürdüğü köy var
Turizmci ve eğitmen Fuat Dal ise Karia Yolu güzergahında gruplara doğa yürüyüşü, tırmanış, bisiklet, karda yürüyüş ve kayma, kano, sörf gibi birçok alanda hizmet verdiklerine işaret etti.
Dal, c kazılarınım da yapıldığı Karia Yolu güzergahında Prehistorik çağların duvar resimlerinden, klasik dönemin anıt mezarlarına kadar birçok antik kentin görülebildiğini, yürüyüş yolundaki tarihi ve doğal güzelliğin başka rotalar üzerinde görmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Yürüyüş yolundaki güzergahta birçok endemik bitki, geleneklerin hüküm sürdüğü köyler ile taş döşeli yolların görülmeye değer güzellikte olduğuna dikkati çeken Dal, birçok ziyaretçinin de bölgeye hayran kaldığını belirtti.
İstanbul’dan arkadaşları ile Muğla’ya gelerek Gökova Körfezi kıyısında çadır kurup Karia Yolu’nda yürüyüş yapıp bisiklete binen Emir Mert, “Bölgeye hayran kaldık. Gece buraya gelerek çadır kurduk. Sabah erken kalkıp hem yürüdük hem bisiklete bindik. Kıyada denize girdik. Karia Yolu, gerçekten görülmeye değer." dedi.
Mert, bundan sonraki yıllarda da arkadaşları ile bölgeye geleceğini kaydetti.
Durmuş Genç - Mustafa Çiftçi- AA