Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Afyonkarahisar'da 'bulunan' yazıt Anadolu deniz kavimlerini anlatıyor

Truva’dan Muksus adı verilen bir prensin başını çektiği askeri operasyon sonrası Mira adlı güçlü bir krallığın yükselişini anlatan Beyköy Yazıtı, günümüz bilim insanlarının konfederasyon olarak tanımladığı “Deniz İnsanları”nın Ortadoğu’daki şehirleri ve uygarlıkları harabeye çevirdiği zamanları anlatıyor.

 

Afyonkarahisar yakınlarında 1878’de caminin temeline gömüldüğü iddia edilen  Luvi dilindeki antik yazıtın kopyası olduğu belirtilen metin ilk kez deşifre edildi. Belgelerde Anadolu’nun yerli halklarının ‘gizemli deniz insanları’ olarak geçtiği iddia edildi.

Afyonkarahisar'da 1878 yılında caminin temeline gömüldüğü iddia edilen Beyköy Yazıtı'nın Akdeniz arkeolojisinin en büyük gizemlerinden birine ışık tuttuğu ileri sürülüyor.

Independent gazetesinin haberine göre arkeologlar 3 bin 200 yıl önce taş yazıta kazınan hiyelogrif yazıların kopyasını çözmeyi başardı. Yazıt Bronz Çağı'ndan kalan en eski yazıları içeriyor.

Kireçtaşına işlenmiş yazıların ilk çevirilerinde Bronz Çağı'nın güçlü ve ileri medeniyetleri hakkında bilgiler yer alıyor.

10 metre uzunluğundaki taş levhaya antik Luvi dilinde yazılan yazılara göre Batı Anadolu'daki krallıkların birleşik donanmaları Doğu Akdeniz'de sahil kentlerine baskın düzenledi.

Yazıtta bu gemicilik konfederasyonuna ait yağmacı güçler tarihçilere göre yeni doğan Bronz Çağı medeniyetlerinin çökmelerinde rol oynadı.

Araştırmacılar yazıtın Bronz Çağı krallığı Mira kralı Kupanta-Kurunta'nın emriyle Milattan Önce 1190 yılında hazırlandığına inanıyor.

Metinde Mira krallığının yanısıra diğer Anadolu medeniyetlerinin antik Mısır'ı ve Doğu Akdeniz'deki diğer bölgeleri Bronz Çağı'nın bitişinden önce işgal ettiği belirtiliyor.

Arkeologlar Millattan Önce 1200 civarında büyük medeniyetlerin ani ve kontrol edilemez çöküşünün arkasında deniz saldırıları olduğunu bir süredir düşünüyordu. Ancak bu saldırıları düzenleyenlerin kimliği ve kökeni bilinmiyordu. Bunlara "Truvalı Deniz Halkı" adını veren arkeologlar bu gizemi yüzyıllar boyunca çözememişti.

Yeni bulgulara İsviçre ve Hollandalı arkeologlardan oluşan bir ekip ulaştı.

Dünyada antik Luvi dilini okuyabilen 20 kişiden biri olan Dr. Fred Woudhuizen yazıları çevirdi.

Yazıt cami temelinde inşaat malzemesi olarak kullanılmıştı

35 cm yüksekliğindeki taş levhanın Afyonkarahisar'a bağlı Beyköy köyünde 1878 yılında gömüldüğü rivayet ediliyor. İddiaya göre; Fransız arkeolog George Perrot yazıları bir kağıda kopyaladıktan sonra köylüler yazıtı bir caminin temelinde inşaat malzemesi olarak kullanmıştı.

Yazıtın kopyası İngiliz tarihçisi James Melaart'ın evinde 2012 yılında bulundu. Mellaart ölünce oğlu yazıtın örneğini Luvi Çalışmaları vakfında Dr. Eberhard Zangger'e yolladı.

Hollandalı dil bilimci ve Luvi dili uzmanı Zangger yazıtın "Anadolu'daki yaşayan Luvilerin "Deniz İnsanları" olarak adlandırılan grupların baskınlarına destek verdiğini ve Doğu Akdeniz'de Bronz Çağı'nın böylece sonlandığını" anlattığını söyledi.

Vakıf "Akdeniz arkeolojisinin en büyük gizemlerinden biri böylece çözülmüş oldu" dedi.

Yazıtın çevirisi ve araştırmacıların bulguları Aralık ayında bilimsel arkeoloji dergisinde ve bir kitapta yayımlanacak.