Anasayfa / Turizm

Alarahan 800 Yıldır Turistlere Hizmet Ediyor

Selçuklular döneminde ticaretin geliştirilmesi ve tüccarın konaklaması için Alanya'da yapılan, yaklaşık 800 yıldır ayakta duran tarihi kervansaray, şimdi turizme katkı sağlıyor.

 

Çin'den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa'ya uzanan tarihi ticaret yolu üzerindeki Alara Kalesi'ni alan Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın 1231 yılında inşa ettirdiği Alarahan, şimdilerde yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.

Geçmişte bölgenin ticari ve ekonomik hayatına yön veren, kervanların ve yolcuların geceyi rahat ve güvenli geçirebilmeleri, mallarını güvenle satabilmeleri için düzenlenen Alarahan, turistleri cezbediyor.

Alarahan'daki kazı çalışmalarını 2007-2013 yılları arasında tamamlayan Akdeniz Üniversitesi Ortaçağ Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Eravşar, Selçukluların Alanya'yı fethettikten sonra Alara Kalesi'ni aldığını, ardından da Alarahan'ı inşa ettiğini söyledi.

- "İç bölgeleri Akdeniz'e bağlayan yolun kontrolünü sağlıyordu"

Alara Kalesi'nin, iç bölgeleri Akdeniz'e bağlayan yolun kontrolünün sağlanması amacıyla inşa edildiği bilgisini veren Eravşar, şu bilgileri verdi:

"Alara Kalesi'nin ilk inşası bence Bronz Çağı'na kadar gidiyor ve nitekim yaptığımız kazılarda Roma dönemine ait kalıntılar ele geçirdik. Bir başka arkeolojik çalışmada da Orta Çağ'da ve ilk çağda deniz daha iç kesimlere kadar geliyordu. Bu araştırmaya göre Alara Kalesi'nin yakınında bir liman olduğu düşünülüyor ve bu bağlamda limanla ilişkili bir kervan yolu iç kesimlere gidiliyor. Selçuklular da Alanya'yı fethin arkasından bu kervan yolu üzerine, Anadolu'daki tek ünik plana sahip kervansarayı, Alarahan'ı inşa ederek bölge ekonomisine değer katmak istedi." 

- "Bin yıldır ayakta olan bir yol"

İpekyolu üzerinde yer alan kervansarayın, Selçuklu yönetimindeki bölgeden geçen yolculara konaklama hizmeti vermek için 2 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edildiğini anlatan Eravşar, buranın Anadolu'daki diğer Selçuklu hanlarından farklı olduğunu ifade etti.

Burada konaklamanın yanı sıra içinde ticaret de yapıldığı bilgisini aktaran Eravşar, hanın aynı anda 100'e yakın kişiyi ağırlayabildiğini kaydetti.

Eş odalı kervansaray grubuna giren hanın muhteşem bir kitabesi olduğunu dile getiren Eravşar, şunları söyledi:

"Kervansarayın girişinde yer alan kitabenin iki tarafında iki aslan rölyefi yer alıyor. İçeriye girdikten sonra ise özel konaklama odaları ve hayvanların bağlandığı ahır kısmı yer alıyor. Kervansaraydaki odalarda tüccarların hayvan ve eşyalarını denetlemesi amacıyla ahırlara açılan bir de pencere bulunuyor. Bu pencerelerin yanına da aslan başlarını betimleyen masklar yerleştirilmiş."

Kervansarayın devamındaki Konya'ya yönelen yol güzergahının önemine de değinen Eravşar, "Bu güzergah, muhteşem bir zemin döşemesine sahip. Halen korunmuş. Düşünün bin yıldır ayakta olan bir yoldan bahsediyoruz. Bir de köprümüz var bu yolun üzerinde. Bu köprüyü geçerek yol Toroslar'ı aşıyor ve Seydişehir üzerinden Konya'ya varıyor." ifadelerini kullandı.

Eravşar, kazılarda bölgenin Orta Çağ'da Alara Kalesi'nin etrafında bir şehir olduğu bilgisine ulaştıklarını da belirterek, "Alarahan'ın hemen ön tarafında bir Roma köprüsü var. Ne yazık ki yıkılmış. Onun da ilerisinde Selçuklu köprüsü var. Kazı çalışmalarında tespit ettik. O da yakın zamanda gerçekleşen sel ile yıkıldı ve izleri mevcut değil." değerlendirmesini yaptı.

Bölgede ticaret yapan Muzaffer Güngör ise son zamanlarda Rus turistlerin daha fazla tercih ettiğini belirtti.

Güngör, "Develerin konaklama yeri, önemli bir kervansaray. Konya, İran ve batıya giden önemli noktalardan biri. Buranın daha fazla tanıtıma ihtiyacı var." dedi.