Amazon: Amazonomakhi
Amazon nedir? Amazonomakhi nedir?
Amazon (Amazonomakhi): Antik çağda yaşadığına inanılan kadın savaşçılardır. Ancak Yunan mitolojisi efsaneleri dışında varlıklarına dair tarihi bulgu yoktur.
Erkekleri madenlerde çalışan ya da başka yerlere sefere giden dağlı ve göçebe kavimlerin savaşan kadınlarını mitolojik aktarımlara kaynaklık ettiği sanılmaktadır. Başlarında hiçbir erkek bulunmadan kendi kendilerini yöneten Amazonlar bir kraliçenin liderliğinde yaşarlar. Erkekleri yanlarında köle ya da uşak olarak bulundururlar, onlarla cinsel alışveriş kurup çocuk doğururlar, ama erkek çocuklarını sakat eder ya da öldürürler, yalnız kız çocuklarını yetiştirip aralarına alırlar.
Bu tutum Anadolu'ya gelen Yunanlıları çok şaşırttığı içindir ki Amazon'ları anlatmakla bitiremezler.
Kimi tarihçilere göre Yunanlılar, eşleri seferde olan veya madenlerde çalışan İskit ve Kafkas kavimlerinin kadınların savaştığını görmüş ve onları yalnız yaşayan kadınlar olarak hayal etmiştir.... Bir rivayete göre Libya’da bir diğer rivayete göre Amazonların Kafkasya'da yaşadığı belirlenmiş olsa da bukonudaki efsanelerin yüzde 90'dan fazlası Anadolu ve özellikle Karadeniz Havzasını işaret etmektedir.
Herodot´a göre Sarmatyalılar, Amazonlar ve İskitlerin atalarıdır. Sarmatyalılarda kadınlar sık sık erkeklerle beraber ava çıkar, savaşta yer alırlardı. Herodot´a göre savaşta bir adam öldürmeyen kadın evlenemezdi. Herodot´a Amazonlar'ın Sarmatia´nın Scythia ile sınır bölgesinde yaşadığını iddia etmeydi.
Amazonların gerçekten yaşayıp yaşamadıklarına dair belirsizliğin yanı sıra Amazonların torunları olduğu iddia edilen Sarmatyalı kadınların gerçekten savaşçı oldukları doğrudur. Arkeolojik kazılarda Sarmatyalı kadınların mezarların da çoksayıda silah bulunmuştur ki İskitler’de savaşan kadınların oranı hayli fazlaydı.
Amazonlar neden Memesiz olarak adlandırıldı?
Yunan Mitolojisine göre; Antik Çağın savaşçı kadınlarını niteleyen Amazonomakhi (Amazon) kelimesinin eski Yunancadaki anlamı memesizdir. Amazonlara, memesizler denmesinin nedeni de yine mitolojik aktarımlara göre; savaşçı kadınların daha rahat savaşabilmek için bir memelerini kesmeleri olarak gösteriliyor.
Efsanelere göre Amazon kadınları daha iyi kılıç kullanabilmek için memelerini kesiyorlardı. Hipokrat, Amazonları sağ göğüsleri olmayan kadınlar olarak anlatır. Yazara göre kız çocuklarının sıcak bronz bir metalle gerçekleştirilen operasyonla sağ göğüsün büyümesi engellenerek sağ omuz ve kolun gelişmesi sağlanırdı.
Yunan Mitolojisine göre Amazonlar
Amazonlar, Yunan mitolojisinde tamamen kadın savaşçılardan oluşan bir kavimdir. Savaş tanrısı Ares ile Nympha Harmonia'nın soyundan gelirler. Amazonların kraliçeleri Truva Savaşında yer alan Penthesilea ve kardeşi Hippolyta'dır. Amazon savaşçılar genellikle Yunan savaşçılarla savaşırken resmedilmiştir. Helenistik ve Roma çağı tarihte Önasya´ya birçok Amazon saldırısından bahsedilir. Antik Çağda Amazonlar birçok tarihi kavimle ilişkilendirilmiştir.
Amazonlar mitolojik verilere göre; Uzak, bilinmeyen bir bölgede erkekler olmadan hayatlarını sürdüren savaşçı kadın topluluğudur. Yaşadıkları yer olarak Frigya, Lidya ve Libya’nın adı geçer. Yunanlılarla olana mücadelelerini daima kaybetmeleri Yunan uygarlığının barbarlara olan üstünlüğü şeklinde yorumlanır.
Herodot´a göre Sarmatyalılar, Amazonlar ve İskitlerin atalarıdır. Sarmatyalılarda kadınlar sık sık erkeklerle beraber ava çıkar, savaşta yer alırlardı. Herodot´a göre savaşta bir adam öldürmeyen kadın evlenemezdi. Herodot´a Amazonlar'ın Sarmatia´nın Scythia ile sınır bölgesinde yaşadığını iddia etmeydi.
Amazon (Amazonomakhi) kelimesinin anlamı “memesiz kadınlar” demektir. Efsanelere göre Amazon kadınları daha iyi kılıç kullanabilmek için memelerini kesiyorlardı. Hipokrat, Amazonları sağ göğüsleri olma kadınlar olarak anlatır. yazara göre kız çocuklarına yapılan ve sıcak bronz bir metalle gerçekleştirilen operasyonla sağ göğüsün büyümesi engellenerek sağ omuz ve kolun gelişmesi sağlanırdı.
Savaş Tanrısı Ares ile Nympha Harmonia’nın soyundan gelirler. Bu savaşçı kadınların, yayı göğüslerine rahatça dayayabilmek için, sıklıkla daha çocukken memelerinin biri alınırdı.
Rivayetlere göre usta biniciydiler, çıplak ata binerlerdi.
Okçuluktaki ustalıkları tartışılmazdı. Onların okları karşısında kalkanlar ve zırhlar zayıf kalırdı. Kargılarıyla, bigennis olarak isimlendirilen çift ağızlı savaş balatalarıyla dan eder gibi savaşıp ölüm saçarlardı. Korunmak için yalnızca hilal şeklinde kalkan taşırlardı.
Kısa, ince tünikleri rahat hareket edebilmeleri için vücutlarını sıkıca sarar, kol ve bacakları tek göğüs veya iki göğüsü birden açıkta bırakırdı. Ayaklarına ise, kürk veya yünden pelerin ile tabaklanmış deriden, üstleri kürklü dize kadar uzanan bot giymekteydiler.
Amazonlar, Kral Priamos’u kurtarmak için Kraliçeleri Penthesileia yönetiminde Troia – Troya’ya bir birlik göndermişlerdir.
Antik çağlarda amazonlar savaşı (amazonamakhi) özellikle heykeltıraşlık eserlerinde en sevilen konular arasında yer alırdı.
Amazon: Amazon'lardan bahseden en eski kaynak Homeros'tur: "Erkek gibi Amazon'lar" der ve Bellerophontes'in onları yendiğini belirtir (Bellerophontes).
*Herodotos İskit erkeklerinin Amazonları eş olarak aldıklarını ve sonra Karadeniz’in kuzeyinde, *Tanais Irmağı’nın doğusunda bir bölgeye yerleştiklerini yazar (Hist, IV. 110-115). Ok atmalarına mani olmaması için sağ memelerini kestiklerine dair bir hikaye antik yazarlar tarafından aktarılır.
Troya'nın önündeki bir tepede mezarı bulunan Myrrhine ise tanrılaşmış bir kahramana benzer, çünkü halk arasında adı başka, tanrılarca başkadır (Myrina).
Efsaneye göre Amazon'lar savaş tanrı Ares ile Harmonia'nın (ya da Aphrodite'nin) kızları sayılır. Savaşçı karakterleri böylece kaynaklarından da belli olan bu kadınlar ok ve yaydan başka bir de "labrys" denilen iki ağızlı baltayı silah olarak kullanırlar. Bu baltaya hem Girit'te, hem Hitit kabartmalarında rastlanır. Amazon'ların at üstünde savaşmaları, atı yalnız arabaya koşmak için kullanan ilk Yunanlıları özellikle etkilemiş olsa gerek. Homeros'ta Myrina'ya "çok zıplayan, yüksek atlayan" denmesi acaba atlı bir tanrıça olmasından mıdır?
Amazon'ların yayıldığı bölgelerle Hititlerin bulunduğu bölgelerin birbirini tutması da dikkati çekmekte. Amazon'ların Anadolu topraklarında bir Hitit kalıntısı, ya da Hitit'lerle ilgili bir anı olabileceği varsayımını bazı bilginlerde, özellikle Halikamas Balıkçısı'nda uyandırmıştır.
Yurtları üstüne kaynaklar birbirlerini pek tutmaz. Çoğu efsanelerde Amazon'lar Karadeniz'de Thermodon (Terme) çayının kıyısında Themiskyra şehrini kurmuşlar ve orada oturmaktadırlar. Bu şehir bugünkü Fatsa ya da Ordu yakınında olsa gerek Argonaut'lar Kolkhis'e varmadan onlarla karşılaşırlar. Başka kaynaklar onları Kafkas eteklerine, Trakya'ya ya da güney İskitya'da Tuna ağzına yerleştirirler. Anadolu'da hemen her yerde adlarına rastlanması bu kaynakları yalancı çıkarmaktadır. Amazon'ların tarih öncesi çağlarda Batı Anadolu'ya yayıldıktan sonra Yunanistan'a dek sokuldukları ve Atina önünde savaştıklan anlaşılmaktadır. Ege kıyılarında Amazon kraliçeleri tarafından kuruldukları söylenen şehirler şunlardır: Pitane, Myrina, Kyme, Gryneion, Smyrna. Ephesos ve Ptiene'nin ilk yerleşme yeri. Bir tanrıça sayılan Myrina'nın Lesbos (Midilli) adasına göçüp oranın başkenti Mytilene'yi de kurduğu söylenir. Birçok Amazon'un büyük efsane yiğitleriyle ilişkisi olmuştur:
Hippolyte'nin Herakles, Antiope'nin Theseus, Penthesileia'nın Akhilleus efsanesinde adı geçer.
Ephesos ve Smyrna şehirlerinin birer Amazon tarafından kurulduğu anlatılır. Bu savaşçı kadınlar kimi ozanların ezgilerinde Efes Artemis'i ile ilişkili olarak gösterilir: İskenderiye şairi Kallimakhos Artemis tanrıçaya övgüsünde cenkçi Amazon'ların Ephesos kıyısında tanrıçaya bir heykel diktiklerini ve çevresinde savaş raksı yaptıklarını, birbirine vuran kalkanlarının ta Sardes'e dek yankılandığını yazar.
Amazon'lar Ephesos'taki ünlü Artemis tapınağı ile de ilişkilidirler. Dünyanın yedi harikasından biri olan bu tapınağı Amazon'ların yaptığı ya da orada rahibelik ettikleri anlatılır. Anadolu'nun ana tanrıçası Kybele ile ilişkili olduğu da ileri sürülmektedir