Antik oyunlar çizilerek anlatılıyor
Stratonikeia Antik Kenti'nde kazı çalışması yapan ekip, yaptıkları tahta paletlerin üzerine, 2 bin yıllık antik oyunları çizerek, gelecek kuşaklara aktarıyor.
Muğla'nın Yatağan ilçesinde bulunan Stratonikeia Antik Kenti kazı ekibi, atıl vaziyetteki tahta parçalarından yaptıkları masaların üzerine, kentte izlerine rastlanan ve 2 bin yıllık geçmişi olan antik oyunları çizerek, tarihi oyunları gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.
Yatağan ilçesine bağlı Eskihisar Mahallesinde bulunan ve kurulduğu günden bugüne Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada olduğu dünyadaki nadir yerlerden biri olarak kabul edilen Stratonikeia Antik Kenti'nde kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmaları sürüyor.
Kazı alanının dışındaki bölümde, ziyaretçilerin sosyalleşebilmesi için alanlar oluşturan kazı ekibi, tek kullanımlık ahşap paletleri bu alanlar da kullanmaya karar verdi. Kazı ekibinde yer alan ve antik oyunlarla ilgili makale yazan arkeolog Nihal Durnagölü tarafından araştırılarak taspet edilen oyunlar, ressam Aydın Erkuş tarafından masaların üzerine çizildi.
Geçmişi yaklaşık 2 bin yıl öncesine dayanan ve bazılarının halen oynandığı belirtilen oyunların tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için hazırlanan masalara kazı ekibi tarafından "bilgili masa" adı verildi.
Çizimleri kurşun kalem ve kökboyasıyla yaptılar
Her kazı sezonu başlarken kendilerine birer ödül verdiklerini belirten ressam Erkuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu senede de atıl malzemelerden oluşturdukları masalarla kendilerini ödüllendirdiklerini söyledi.
Erkuş, kullanım dışı kalan malzemelere tekrardan şekil vererek ömürlerini uzatmayı sevdiğini belirterek, "Bunlarda, kurşun kalem ve o dönemin kök boyalarıyla çalıştık. Biraz da böyle ilkel olmasını istedim. Bunların yıpranma kaygısı yok. Bunlar hem köy masaları hem de üzerinde bilgiler olması nedeniyle 'bilgili masa' diye isim koyduk. Her sene böyle eşyalarda benzeri şeyler yapmak istiyoruz." dedi.
Dama ve satrancın atasının izlerine rastladılar
Antik çağlarda oynanan oyunların, tıpkı bugün olduğu gibi insanların boş zamanlarını değerlendirmek için oynadığının altını çizen arkeolog Nihal Durnagölü, antik çağda insanların oyun oynamak için yer ve mekan ayırt etmediğini, bazen de üzerinde yazıt bulunan bir bloğu bozarak bunu bir oyun masası haline getirdiklerini söyledi.
Durnagölü, geniş bir alana sahip olan kentin farklı yerlerinde bu zamana kadar geçmişi yaklaşık 2 bin yıl öncesine dayanan 6 çeşit oyun tespit ettiklerini belirterek, "Genel başlıklarıyla söylemek gerekirse 'mankala' diye bir oyun tespit ettik. Bunun 10'a yakın farklı örnekleri var. Üçtaş, dokuztaş, bunun yanında 'kirkat' diye farklı bir oyun var. Ludus latrunculorum oyunu ise 'dama ve satrancın atası' diyebileceğimiz bir oyun. 'Diodecim scripra' diye bir oyun da tespit ettik. Bu oyunlardan bazıları hala yaşatıldığı için nasıl oynandığını biliyoruz. Ama antik çağda nasıl oynandığını bilmediğimiz oyunlar da var. Onların da araştırılması gerekiyor." diye konuştu.
Antik oyunların tüm örnekleri toplandı
Stratonikeia'nın bu zamana kadar birçok medeniyete ev sahipliğini yaptığını ve her medeniyetin kentte kalıcı eserler bıraktığını kaydeden Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt ise kentte yaşayan insanların boş vakitlerini değerlendirirken oynadıkları oyunların izlerine rastlamanın kendilerini çok sevindirdiğini söyledi.
Söğüt, oyunların kültürün önemli bir parçası olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Kentin içerisinde yaklaşık 2 bin yıllık sürece ait olan en az 6 oyunun varlığını biliyoruz. Bizim bildiğimizin dışında ekip arkadaşlarımız ve burayı ziyarete gelenler, bu oyunları doğrudan görsün istedik. İnsanların, her biri kentin farklı yerinde olan bu oyunları her zaman görme şansı olamazdı. Onun için Aydın Bey ve Nihal Hanım ile bir ekip oluşturduk. Kentteki bütün oyunların çizim ve belgeleme çalışmalarını yaptık. Bu oyunların örneklerini, Aydın Bey'in yaptığı bu otantik masaların üzerine yerleştirdik. Kazı çalışmasında yer alan arkadaşlarımız masalarda otururken bunları görüyorlar. Bir ziyaretçi gelip bu masada oturduğunda, 'bu oyunu çocukluğumda oynuyordum' diyebiliyor. Bizim istediğimiz de o. Esasında bizim çocukluğumuzda var olan oyunların yaşatılıyor ve hatırlanıyor olmasıdır."