Anasayfa / Kütüphane / Sözlük

Apameia

Apameia neresidir?

 

Apameia ismiyle kurulmuş 4 antik kent vartır. Bunlar: 

1. Apameia: Suriye’nin batısında bulunan Hama şehrinin 55 km. kuzeybatısında, Orontes Nehri kıyısında yer alan antik kent.

Seleukos I Nikator tarafından yaklaşık MÖ 301’de kurulmuştur. Seleukos Krallığı döneminde kentte askeri karargah var­dı ve savaş atları ve filleri burada yetiştirilirdi.

Marcus Antonius’un tarafını tuttuğu için Augustus kenti tahrip etti, MS 1. yüzyılda Claudia Apamea adıyla yeniden inşa edildi.

MS 3. yüzyılın ortalarında Sasaniler tarafından yağma­landı, sonra tekrar canlandı ancak Arapların eline geçmesinden sonra terk edildi. Geç İmparatorluk Döneminde (MS 4.-5. yy) kentte tanınmış bir felsefe okulu vardı.

Augustus döneminde kentin nüfusu 117 bin idi.

2. Apameia:Anadolu’nun güneydoğusunda yer alan antik kent. Urfa ili Birecik ilçesi Keskince Köyü sınırları içindedir.

Fırat Irmağı’nın kıyısındadır. Hemen karşı kıyıda aşağı yukarı çağdaşı olan Zeugma kenti vardır.

Seleukos I Ni­kator kenti kurmuş ve karısının ismini (Apama) verilmiştir.

3, Apameia: Makedonya kralı Philippos V tarafından MÖ 201 ’de tahrip edi­len kente (Myrleia) Bithynia kralı
Prousias Fin'in karısının adına izafeten verdiği ad.

 

4. Apameia: Dinar.

Orta Anadolu’da, İsparta’nın kuzeybatısında, ku­rulmuş Frig kenti.

Kenti Midas’ın kurduğuna inanılmaktaydı. Önceki adı Kelainai’dir. Ionia’yı doğuya, Frigya’yı da güneye bağlayan yolların kesişim yerinde kurulu olan kent aynı zamanda doğal güzelliklere de sahipti.

Perslerin Frigya satraplığının merkezi idi.

Ksenophon şöyle yazar: “Büyük kralın (Pers kralını kastediyor) Kelainai’de Marsyas Irmağı’nın kaynağında hisarın eteğinde bir şatosu vardır.”

Söylendiğinde göre Kserkses bu şatoyu ve Kelainai hisarını Yunanistan’da bozguna uğradıktan sonra döner­ken yaptırmıştır.

Büyük İskender Asya seferi sırasında bu kent­ten geçti ve en iyi generallerinden Antigonos I Monophtalmos’u satrap ola­rak burada bıraktı.

Seleukos krallarından Antiokhos I Soter kenti ovaya taşı­yarak yeniden kurdu ve adını da annesi Apama’ya izafeten Apameia olarak değiştirdi.

Diğer Apameia isimli kentlerden ayrılması için buraya kutu ya da para kutusu anlamına gelen Kibitos lakabını verdi (bazı araştırmacılar bu la­kabın kentin zenginliğini gösterdiği yolunda yorumlar yapmışlardır).

Bu ye­ni askeri koloni kenti, bölgeden geçen çok önemli yolların denetimini yap­ması yanında özellikle bir alışveriş merkezi olarak büyük önem kazandı.

Magnesia Savaşı’ndan iki yıl sonra, MÖ 188 yılında Romalılar ve Seleukoslar arasında yapılan ve tarihe Apameia Barışı olarak geçen antlaşma burada ger­çekleştirildi.

Kent zaman zaman depremler ile yıkıma uğradı. Bunlardan biri Mithradates Vl’in bölgeye gelişinden hemen önce yaşanmış, kentin harap halini gören kral onarım için 100 talent bağışlamıştır.

Claudius döneminde gerçekleşen başka bir yıkıcı depremden sonra kentin ödeme­si gereken vergilerin beş yıl süreyle ertelendiğini Tacitus’tan öğreniyoruz.

Strabon kendi zamanındaki Apameia’yı şöyle anlatır: “Apa­meia Asya’nın büyük bir ticaret merkezidir...bu kent ‘Efes’ten sonra ikinci gelir; burası hem İtalya’dan, hem de Hellas’tan gelen ticaret eşyasının genel ambarıdır.”

Heredotos ise mitolojik öyküde derisi Apollon ta­rafından yüzüldüğü anlatılan Marsyas’ın derisinden yapılan tulumun kendi zamanında kentte asılı olduğunu yazar.