Arkeologlar Nebati Uygarlığının gizemlerini araştırıyor
Suudi Arabistan’ın antik çağ uygarlıklarından, Nebatilerin kültürlerine ışık tutmak için Al Ula bölgesinde kapsamlı arkeolojik kazılar yapılıyor.
Suudi Arabistan’ın Al Ula bölgesi arkeologlar için giderek daha ilgi çekici bir hal alıyor çünkü ardında sofistike kalıntılar bırakan Nebati uygarlığı burada yaşadı ve Nebatiler imparatorluklarını Petra kentinden yönetse de, onlar Al Ula’da bulunan Hegra’yı da (günümüzdeki Mada’in Saleh) ikinci başkentleri yaptılar. Ve şimdi, arkeologlar orada bulunan kabaca Belçika boyutlarındaki bir alanı ilk kez kapsamlı bir şekilde araştırmayı planlıyorlar. 60’tan fazla uzmandan oluşan uluslararası bir ekip, Suudi Arabistan’ın kuzeybatısında bulunan 3300 kilometrekarelik alanın araştırılmasını içeren iki yıllık projeleri üzerindeki çalışmasına başladı.
Nebatiler M.Ö. dördüncü yüzyıl ve M.S. 106 yılları arasında Arabistan’ın kuzeyi ve güney Levant’ta yaşadılar. Sofistike mimari gelenekleri Mezopotamyalılar ve Yunanlıların etkisi altındaydı. Nebatilerin duvar yazılarının ve yazıtlarının birçok örneği bulunuyor. Onların bağımsız bir uygarlık olma statüleriyse, Roma hükümdarı Trajan’ın bölgeyi fethetmesiyle sona erdi.
Arkeologlar Son Teknolojileri Kullanarak Çalışacak
Suudi arkeologlar Mada’in Saleh ve çevresinde ve Nebatilerin yaşadığı bilinen diğer bölgelerde bugüne dek kazılar yaptılar. Ancak şimdi, Al Ula Kraliyet Komisyonu da işin içine dahil olduğundan, bölgede deneyimli arkeologlar son teknolojileri kullanarak bu eski toplumların nasıl bir gelişim gösterdiğini anlamak için daha kapsamlı bir araştırma gerçekleştirebilecek.
Google Earth ve eğitimli insanların gözleri sıklıkla bölgedeki doğal ve insan yapımı özellikleri birbirinden ayırt edebilse de, bölgenin en detaylı görüntülerini sağlayan gelişmiş kameralara sahip hafif bir hava aracı sayesinde bugüne kadar gizli kalmış arkeolojik özelliklerin ortaya çıkarılabileceği düşünülüyor.
Araştırma projesinin başında bulunan Amerikalı arkeolog Rebecca Foote, daha önceki çalışmaların kazılara yoğunlaştığını çünkü bu çaptaki sistematik bir araştırmanın zaman ve kaynakları gerektirdiğini ve bunların ancak şimdi mümkün olduğunu söylüyor. Eski Mısır ve Mezopotamya hakkında oldukça fazla bilgi sahibi olduklarını söyleyen Foote, buna rağmen antik dönemlerdeki Arap yarımadasıyla ilgili çok az şeyin keşfedildiğini belirtiyor.
Günümüzde, incelemelerde hafif bir hava aracının gövdesinin altındaki kameralar ve drone gibi birkaç farklı görüntüleme yöntemini kullandıklarını belirten araştırmacılar, ardından elde edilen binlerce resmin uzman bir yazılım tarafından birleştirilerek bölgenin yüksek çözünürlüklü, detaylı bir modeli haline getirildiğini söylüyor. Araştırmanın son aşamasıysa, uzman ekip üyelerinin bizzat bölgede incelemelerde bulunmasını içerecek.
BBC (Çeviri: Bilimoloji.com)