Arkeoloji Enstitüsü'ne dönüşen Kendirli Kilisesi'nin restorasyonu bitti

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü çalışmaları kapsamında, Gaziantep’teki 123 yıllık Kendirli Kilisesi’nin restorasyonu tamamlandı. Bilimsel açıdan mizahi bir haber gibi dursa da aktardığımız tüm bilgiler resmi basın bülteninde yer alıyor: Koskoca Enstitü, Arkeometri Laboratuvarı işletmecisi olmakla övünürken, Arkeometri Laboratuvarı da Enstitü'nün bilimsel yayın organı vazifesini üstlenecek!

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Avrupa Birliği’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı çatısı altında hizmet verecek Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsünün faaliyetlerini yürüteceği Gaziantep’teki Kendirli Kilisesi ve Latin Okulu’nun restorasyon çalışmaları tamamlandı

Enstitü merkezi, Türkoloji İhtisas Kütüphanesi, etkinlik alanları ile Arkeometri Laboratuvarı’na ev sahipliği yapacak 

1898 yılında yapılan Kilise, 123 yıllık geçmişiyle tarihteki önemli olaylara tanıklık etti. 1920-1921 yılları arasında 10 ay süren Antep Kuşatması sırasında ‘siper’ olarak kullanılan yapı, sonradan sinema, halkevi ve öğretmenevi olarak hizmet verdi.

1933 yılında, Ramazan Bayramı’nı geçirmek üzere kente gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Gaziantepliler’e Kendirli Kilisesi’nin balkonundan seslenmişti. Gaziantepliler için manevi değeri olan günün anısını yaşatmak için komplekse, ünlü ressam Aleksandr Samsanov’un Atatürk’ün burada yaptığı konuşmayı betimleyen tablosu asılacak. 

Restorasyon sırasında fresklere ulaşıldı

Kilisenin restorasyonu iki yıl sürdü. Mimarlar Levent Çırpıcı, Gökhan Berk, Onur Özbaşbuğ’un projelendirdiği çalışmalar sırasında iki beton tabla ve sekiz kat harç sökülerek orijinal freskler açığa çıkarıldı.

Kompleksin bahçesine tarihi dokuyu bozmayacak şekilde olduğu beyan edilen ve tek katlı inşa edilen Arkeometri Laboratuvarı’nın da tamamlandı.

Arkeometri Laboratuvarına sahip ‘ilk’ Enstitü!

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Arkeometri Laboratuvarı ile ‘saha yönetimi’ laboratuvarına sahip ilk enstitüsü statüsünde olacak. 

Enstitütü Arkeometri Laboratuvarı işletecek, Arkeometri Laboratuvarı bilimsel yayın yapacak!

Gerçi TÜBİTAK ve Üniversitelerin Arkeometri Laboratuvarının yapması gereken görevi çatı gibi sunulan enstitünün işletmesi biraz absürt duruyor ama kurucular bunu da övünülecek bir marifet gibi göstermeyi başaracak kapasitede olduklarını gösteriyorlar. Sıkı durun yıllardır havanda su dövülür gibi tekrar tekrar açıklanan "bilimsel başarılar" bununla da sınırlı değil:

Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda tamamlanarak kullanıma hazır hâle gelen ve cihaz alımları tamamlanan laboratuvar, arkeometrik araştırmalarda analitik tekniklerin öğretilmesini destekleyecek bir merkez. Laboratuvarın, nitelikli bilimsel araştırmaları yürütme misyonunun yanı sıra ‘restorasyon’ ve ‘konservasyon’ birimleriyle çalışarak mevcut altyapıya katkıda bulunması da amaçlanıyor. 

Arkeolojik kazılardan elde edilen örneklerin yurt içinde analiz edilmesini sağlamak üzere tasarlanan Arkeometri Laboratuvarı, arkeometrik yayınlarla da Türk Arkeolojisini destekleyen ‘yol gösterici’ bir kurum olacak.

Arkeoloji dünyasında kurumla ilgili yorumların özeti ise şu: Kendilerine yol gösterici gerekenlerin kime nasıl yol göstereceklerini zaman gösterecek...

arkeolojikhaber.com