Aspendos'ta restorasyon skandalı sonrası bilimsel mantık devrede
Aspendos Antik Tiyatrosu'ndaki basamaklar ve oturakların orijinal koyu gri yerine beyaz mermer kullanılarak restore edilmesinden ders çıkarıldı. Antik kentteki diğer yapıların restorasyonlarında hata yapılmaması için harç, tuğla ve taş numuneleri 33 deneyden geçirildi. Yeni restorasyonlar bu sonuçlara göre yapılacak.
Antalya'nın Serik ilçesinde milattan önce 10'uncu yüzyılda Akalar tarafından kurulduğu düşünülen ve milattan sonra 2'nci yüzyıla ait Roma dönemi antik tiyatrosu ve birçok tarihi yapısıyla dikkat çeken Aspendos Antik Kenti'nde, antik tiyatronun ardından diğer yapılar için de restorasyon planlanıyor. Antalya Rölöve ve Anıtlar Bölge Müdürlüğü'nce 2015 yılında restorasyonu tamamlanan Aspendos Antik Tiyatrosu'nun oturakları ve merdivenlerinde kullanılan beyaz mermerin tiyatronun koyu gri renkteki aslına uygun olmayışı, büyük eleştiriler almıştı. Bu olaydan ders çıkartılarak, diğer yapıların restorasyonu için bilimsel ve titiz bir çalışma yürütülüyor.
ESERLERİN HARÇ, TUĞLA VE TAŞLARI İNCELENİYOR
Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden Dr. Cem Oğuz danışmanlığında, iki öğrencinin yüksek lisans tezinin konusu kapsamında Aspendos'ta tarihi yapılarda kullanılan harçların ve tuğlaların özelliklerini belirlemek üzere iki çalışma yapıldı. Ayrıca taşlar için üçüncü bir çalışma başlatılacak. Yüksek lisans öğrencileri Dila Metin ve Naim Işık'ın tez çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Dr. Cem Oğuz, Aspendos Antik Kenti'nde restorasyonu planlanan çeşme, domus (Eski Roma'da özel konuta verilen ad), bazilika, küçük hamam ve su kemerleriyle ilgili 2016 yılında başlattıkları çalışmaların bir kısmının bittiğini, bir kısmının devam ettiğini söyledi.
ANTİK TİYATRODAKİ HATA TERCİH NEDENİ OLDU
Bu çalışmanın iki nedeni olduğunu açıklayan Dr. Oğuz, "Birincisi Antalya'daki tarihi bir bölge olması. Aspendos'u tercih etmemizdeki ikinci neden ise geçmişte burada bir hata yapılmış olması. 3 sene önce tiyatrodaki taş restorasyonunda ülke gündemine oturan birtakım sıkıntılar yaşandı. Bunun için biz Aspendos'u tercih ettik. Yoksa Perge, Myra, Olympos veya diğer antik kentler de olabilirdi. 2016, 2017 ve 2018 kazı dönemlerinde burada çalışma yaptık. Restorasyon yapılacak yapıları belirledik. Arkeologların çalışmaları da devam ediyor. Biz de onlara destek vermek adına, daha önceki sıkıntıyı yaşamamak adına inşaat mühendisliği biliminin, yapı mühendisliği ana bilim dalının bu konuda öncülük etmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
ESER NUMUNELERİNE 33 DENEY UYGULANDI
Çeşme, hamam, bazilika, su kemerleri gibi yapılardan alınan numuneler üzerinde yaklaşık 33 deney yapıldığını aktaran Dr. Oğuz, “Aldığımız numunelerde özgün nitelikler belirlendi. Yani harç ve tuğlanın tüm detaylarıyla nelerden oluştuğu, tuğlanın pişirme sıcaklığı, kaç derecede yapıldığı gibi tüm özellikleri belirledik. Bu özelliklerdeki malzemelerle günümüz teknolojisiyle yeni reçeteler oluşturarak bundan sonra yapılacak restorasyonlarda aynı özgün nitelikleri ve malzemeleri kullanalım istedik. Tiyatro restorasyonunda hemen her şey tamamlandı ve şu an bir çalışma yapılmıyor. Tiyatro ile başlayan restorasyon çalışmalarına bağlı olarak çeşme, bazilika, su kemerleri, hamam, domus gibi yapılarda da restorasyonlar yapılacak" dedi.
RESTORASYONDA TEZ SONUÇLARI KULLANILACAK
Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Veli Köse ve ekibinin kazı çalışmalarını sürdürdüğünü ve halen verilerin toplandığını anlatan Dr. Cem Oğuz, önümüzdeki yıl çeşme ve bazilikanın, diğer yıllarda da hamam, su kemerleri ve diğer yapıların restorasyonlarına başlanılmasının hedeflendiğini kaydetti. Restorasyon çalışmalarında bu tezlerde özellikle harç ve tuğlada çıkan sonuçların kullanılacağını vurgulayan Dr. Oğuz, "Taşa da gireceğiz ama taş şu an net aslında. Yapılardaki taşlar aslında belli. Genelde kireç taşları kullanılmış. O taşın aynısı taşlar kullanılacak. Ama daha önemlisi harç ve tuğlalar, çünkü birebir özgün niteliği koruması gerekiyor" diye konuştu.
Mehmet Çınar - DHA