Anasayfa / Arkeoloji

Atacama Çölünde 5 bin yıllık muhtemel tören alanı keşfedildi

Dünyanın en kurak çölünde keşfedilen alanların büyük olasılıkla antik tören kompleksleri olduğu tahmin ediliyor ve bu tür arkeolojik yapıların binlerce yıl önce Atacama Çölü’nde çokça yer aldığına dikkat çekiliyor.

 

Paris Nanterre Üniversitesi’nden arkeoloji profesörü Catherine Perlès ve Şili’deki Catholic University of the North’dan Lautaro Nuñez’in yazdığına göre arkeologlardan oluşan bir ekip, aralarında 1 kilometreden az bir mesafe bulunan iki arkeolojik alanın da törensel amaçlar için kullanıldığı keşfetti.

26 Ekim tarihinde Antiquity dergisinde  Lautaro Núñez and Catherine Perlès imzaları ile  yayınlanan "A Late Archaic ceremonial centre at the dawn of the Neolithisation process in the Atacama Desert " başlıklı makalede yer alan bilgilere göre;  Bölgede yaşayan insanlar Atacama Çölü’nün zorlu hava koşularında hayatta kalabilmek için bilim insanlarının eko-sığınaklar adını verdiği, insanın yaşamını sürdürmesi için yeterli bitki, hayvan ve suya sahip yerleri kullanıyordu. Eko-sığınakların yakınlarında yaşayan insanların söz konusu bu iki alanı inşa etmek için bir araya geldikleri ve inşanın muhtemelen dini liderler tarafından organize edildiği düşünülüyor.

3.200 yıllık zengin bir alan

Keşfedilen bu iki alandan en etkileyici olanı MÖ 1200 ve MÖ 500 yılları arasında büyüyüp gelişmiş. En son 2015’de kazılan bu alanda, devasa taş anıtlar, çocuk mezarları ayrıca Amazon ve Pasifik bölgelerinden gelmiş altından ve diğer egzotik materyallerden yapılma sunular bulunuyor. Alanda, bazıları değerli mezar eşyalarıyla gömülmüş 28 çocuğa ait kalıntılara rastlanıldığı bildiriliyor.

Nuñez ve Perlès’in yayımladığı makalede arkeologların, mezarların ikisinde özenle süslenmiş altın kolye uçları, bir diğerinde ise MÖ 690 ile MÖ 540 yılları arasına tarihlenen, gözleri ve tepesi yeşil malahit kakmalı altın kaplama ahşap bir akbaba bulduğu rapor ediliyor.

Alanda bulunan çok sayıda havan ve öğütme levhası boya, yiyecek maddesi, içecek ve bunların yanı sıra her ikisi de Kuzeydoğu Arjantin ovalarından getirilmiş cebil (Anadenanthera sp.) ve mısır (Zea mays) tohumlarından elde edilen halüsinojenlerin yoğun hazırlanma süreçleriyle ile ilgili ipuçları veriyor.
5.000 yıllık alan

Keşfedilen ikinci alan en son 1985’de kazılmış ve o dönemde bir yerleşim olduğu düşünülmüştü. Ancak, Nuñez ve Perlès’in bölgede bulunan kalıntıları yeniden gözden geçirmesiyle, buranın 5.000 yıl önce inşa edilmiş bir tören kompleksi olduğu sonucuna varıldı.

Nuñez ve Perlès’in bölgede yaptığı incelemelerde yapılardan hiç birinin konut olarak kullanılmadığı, mimarinin ise Atacama’daki diğer alanlara benzediği ortaya çıktı. Yayımlanan makalede, her iki alandaki yapıların, yüksekliği 1.5m kadar olan geniş ve dikey başlık döşemeleriyle inşa edildiği, havan ve öğütme taşlarının sayıca çokluğunun ise törenlerde kullanılmış olması muhtemel kırmızı bir boyar madde ile ilişkilendirildiği belirtiliyor.

Araştırmacılar 5.000 yıllık alanın törensel amaçlar için kullanıldığına ikna olmuş olsa da burada hangi tür törenlerin yapıldığı henüz kesinlik kazanmış değil. Perlès durumu, “Burası tarihöncesi bir alan, elimizde hangi tören ve ayinlerin yapıldığını bize anlatan herhangi bir metin bulunmuyor” diyerek açıklıyor.

Perrin Margaryan - Arkeofili (Life Science)