Atina
Atina neresidir?
Atina: Yunanistan’ın doğu sahilinde, Saron Körfezi’nin kuzeyinde yer alan antik kent.
Denize bakan güney kesimi dışındaki tüm yönleri dağlarla çevrili bir ovanın ortasında yer alır.
Kentin efsanevi kurucusu Theseus’tur. Sonraki yerleşimlerin tahribatı yüzünden tarih öncesi devirleri hakkında kesin bilgiler yoktur. Kesin olan şudur ki 14-13. yüzyıllarda zengin mezarları, savunma sistemi ve akropolis etrafındaki su sistemi ile parlak bir Miken merkeziydi.
MÖ 900 civarında bölgenin küçük yerleşimleri birleşerek kent çekirdeğini oluşturdular. Diğer Yunan kentlerinde olduğu gibi Atina’da da aristokrasi zamanla yerini monarşiye bıraktı.
Başlangıçta on yıllık olan baş yöneticilik (arkhon) görevi MÖ 683’de bir yıla indirildi. İlk deniz aşırı kolonisini MÖ 6l0’da Sigeion’da kurdu.
MÖ 561-510 arasında kent yeniden tiranlıkla yönetildi. MÖ 508’de Kleisthenes Atina demokrasisinin temellerini oluşturacak yeni düzenlemeler yaptı. Atinalılar böylece yakaladıkları yeni ruhla MÖ 5. yüzyılda Klasik Dönemin başyapıtları olacak eserleri ürettiler.
Perikles’in Pers-Yunan Savaşları’nda zarar gören binaların tamiri için başlattığı imar faaliyeti kayda değerdir. MÖ 431-404 arasında gerçekleşen II.Peloponnesos Savaşı’nda alınan yenilgi bu parlak dönemi baltaladı. Savaş sonunda Atina’nın tamamen yıkılması önerildiyse de bu öneri Spartalılar tarafından kabul görmedi.
MÖ 6. yüzyıldan Roma Dönemine değin Atina daima Kuzey Ege’de birkaç adaya sahip olmuş ve Çanakkale Boğazı yolunu güvende tutmaya çalışmıştır. MÖ 5. yüzyılda kent nüfusu 500 bin kişi olarak tahmin ediliyordu ve bu kalabalık nüfus Atina’nın Karadeniz’in kuzeyinden gelecek tahıl ürünlerine bağımlı olması sonucunu doğurmuştur.
MÖ 378’de Sparta’ya karşı İkinci Deniz Birliği’ni kurdu ancak bir süre sonra birlik üyelerinin isyanı ile karşılaştı. (Müttefikler Savaşı 1) Makedonya kralı Philippos II’un yükselişi ve MÖ 338’deki Khaironeia yenilgisi Atina’nın Yunan dünyasındaki önderliğinin tehlikeye girmesi demekti.
Kent MÖ 322’deki Lamia Savaşı’ndan sonra Makedonya Krallığının hakimiyetine girdi. İskender’in ölümünden sonra MÖ 3. yüzyılda uzun bir süre Antigonos’lar idaresinde kaldı. MÖ 220’lerden sonra Roma ile iyi ilişkiler yürüttü.
MÖ 86’da I. Mithradates Savaşı sırasında bağımsızlığını kazanmak için Mithradates VI ile ittifak yaptı. Ancak Romalı diktatör Sulla aynı yıl Atina’yı ele geçirip surlarını yıktı, pek çok sanat eserini İtalya’ya yolladı, demokrasiyi yürürlükten kaldırdı.
Hadrianus döneminde kent büyük bir imar faaliyeti yaşadı, beş doğu eyaletinin (Akhaia, Trakya, Asya, Girit ve Kyrene) kentlerinin katılımıyla kurulan Panhellenion Birliğinin merkezi yapıldı.
MS 267’de Heruli’ler tarafından tahrip edildi, MS 396’da Alarik liderliğindeki Gotlar tarafından kuşatıldı. Hıristiyanlığın kente nüfuzu ya¬vaş oldu, Parthenon MS 6. yüzyıla değin kiliseye çevrilmedi. MS 529’da kentteki felsefe okullarının Bizans imparatoru Iustinianus I tarafından kapatılması kentin parlak ruhunu söndüren son darbe oldu.
Kentin koruyucu tanrıçası Athena idi.
Herodotos Pers-Yunan Savaşları sırasında yardım istemek için "Syracusae tiranı Gelon’a giden Atina’lı heyetin şu sözlerini aktarır: “Biz ki soyu en eski olanız, biz ki Yunanlılar içinde bir tek yurt değiştirmeyen kimseleriz, Homeros bile destanlarında, Troia savaşçıları arasında atalarımızdan birisinin adını anar, orduyu safa sokmak ve düzenlemekte üstün bir komutan olarak söz eder.”