Babil Tufan efsanesi çifte anlamlı kelime oyunları içeriyormuş
Babil dilinin önde gelen uzmanlarından Dr. Martin Worthington, Tufan ve Nuh'un Gemisi kıssasında anlatılan olayların ilk yazılı örneği olduğu kabul edilen Gılgamış destanının 11. tabletinde yer alan Utnapiştim'in Tufan'dan kurtuluşu efsanesinde Babil Tanrısı EA'nın mesajında 'güle naz' 'gülen az' tarzında kelime oyunu içeren çifte anlam bulunduğunu savundu.
Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi Asurolog Dr. Martin Worthington, Routledge kitapevi tarafından basılan yeni kitabı Ea’s Duplicity in the Gilgamesh Flood Story (The Ancient Word) <Gılgamış Tufan Hikayesimde Ea'nın Hilekarlığı (Antik Lügat)> adlı eserinde antik kelime oyunlarına dikkat çekiyor.
Babil, Asur ve Sümer dilbilgisi, edebiyatı ve tıp alanında uzmanlaşan Dr. Martin Worthington'un kitabının konusu, 1872 yılında British Museum’da George Smith tarafından tespit edilen Gılgamış Destanı tabletlerinin on birincisini konu ediniyor.
Assur Kralı Asurbanipal'ın Ninova’daki sarayında bulunan binlerce çivi yazılı tabletlerden en meşhurları olan Sümer kenti Uruk’un efsanevi yöneticilerinden biri olan Gılgamış Destanınından onbirincisi; Gılgamış ile tanrı Enlil tarafından gönderilen ve tüm canlıları yok etmeyi amaçlayan büyük Tufan'dan karısıyla birlikte kurtulmayı başaran Utnapiştim’in buluşmasını anlatıyor. Bu metin aynı zamanda dünyanın hemen her kültüründe yer alan, her mitolojide kendine yer bulan Tufan efsaneleri ile tek tanrılı dinlerin Kutsal Kitaplarında anlatılan Nuh'un Gemisi kıssasının ilk yazılı türevi..
Tablette yer alan bilgilere göre Utnapiştim (Uta napishti) tanrılar tarafından planlanan büyük tufan öncesi uyarılıyor ve bir gemi yapıyor. Gemisini değerli eşyalarla, vahşi ve evcil hayvanlarla ve her alanda usta zanaatkârlarla dolduruyor. Gemisi uzun süre suların üstünde kalıyor. Gemi Nimush adlı dağa konmadan önce 6 gün boyunca insanlığı yok eden tufandan kurtulan Utnapiştim bir güvercin ile kırlangıcı serbest bırakıyor. Fakat hayvanlar dinlenmek için kuru toprak bulamayarak geri dönüyorlar.. Sonunda serbest bıraktığı bir karakarga geri dönmüyor ve gemi yanaşacak kara bulmayı başarıyor.
Dr. Martin Worthington'a göre; Babil Tanrısı Ea, Babillierin Nuh'u olarak yorumlanan Sümer şehir devleti Şuruppak'ın kralı Utnapiştim'e 9 satırlık mesaj verirken kelime oyunları kullanıyor.
Dr. Martin Worthington kelime oyunlarının İngilizce'de dondurma anlamına gelen "ice cream" ve çığlık atıyorum anlamına gelen "i scream" tarzında aynı şekilde söylenen ama farklı anlamlar içerdiğini söylüyor. Kelime oyunlarının Türkçe'deki bazı örnekleri; "güle naz" / "gülen az" ve "yarsana" / "yar sana" tarzında...
Dr. Martin Worthington'a göre Babil Tanrısı Ea, Babil'in Nuh'u Utnapiştim'e 'ina lilâti ušaznanakkunūši šamūt kibāti' mesajı verirken 'şafakta kukku kekleri olacak' dediği gibi aynı zamanda "karanlığın üstüne yağmur yağacak" da diyor.
Worthington'a göre; 3.000 yıllık kil tablette yer alan dokuz satırlık mesajda Babil halkının farketmediği bir gizli mesaj vardı. Babil tanrısı Ea’nın açlık ve kuraklıktan etkilenen insanlara vaatler verirken, gemi ustalarına dev bir gemi inşa ederlerse kurtulacaklarının sinyalini veriyordu.
Dr Worthington, “Ea’ın satırları, fonetik olarak aynı olan fakat farklı şekillerde anlaşılabilen bir kelime oyunu. Yiyecek vaadeden bariz pozitif anlamının yanı sıra, yaklaşmakta olan felaket için uyaran birçok olumsuz anlamı var. Ea, birden fazla eşzamanlı anlamı tek bir söyleme sıkıştırabilen bir kelime ustası.” diyor.
Peki Tanrı Ea'nın insanlara böyle bir oyun oynamasının amacıy neydi?
Worthington bu soruyu şöyle açıkladı: “Babil Tanrıları, insanlar tarafından besleniyor. Eğer insanların tamamı ölseydi, tanrılar aç kalacaktı. Tanrı Ea, kendi çıkarlarına hizmet ettiği için insanlardan bazılarının kurtulması için onlara yardım ediyordu. Yani hem tanrıların öfkesini çekmiyor hem de insanları neden uyarmadın’ diye sorulursa kendine savunma mekanizması oluşturuyordu. Yani Tanrı Ea, her durumda hem inkâr edebileceği hem de savunabileceği mesajlar veriyordu.
Örneğin Babil Tufan Öyküsünde verilen mesajın iki satırı, yayınlanan kitapta yazar tarafından şu şekilde çevriliyor
ina šēr(-)kukkī
ina lilâti ušaznanakkunūši šamūt kibāti
Açık anlamı şöyle:
Şafakta kukku kekleri olacak.
Akşam, size buğday tanelerinden yiyecekler indirilecek.
Gizli anlamı şöyle:
Karanlığın üstüne yağmur yağacak
Gece çökerken, bardaktan boşanırcasına yağmur yağacak.
arkeolojikhaber.com