Anasayfa / Etkinlikler

Başkentin Jeolojik Mirası ve Jeoturizm Potansiyeli Değerlendirildi

Ankara'nın Jeolojik Mirası ve Jeoturizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi çalıştayında, kentin tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerinin yanı sıra jeolojik mirası, tescilli alanlar ve yönetimi, jeolojik turlar ve yollar ile kentteki işletmeler gibi konulara odaklanıldı

 

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Jeolojik Mirası Koruma Derneği (JEMİRKO) iş birliğinde, Ankara’nın jeolojik miras konusundaki potansiyelini ortaya çıkartmak ve yerel kalkınmanın gerçekleşmesine katkıda bulunmak amacıyla "Ankara'nın Jeolojik Mirası ve Jeoturizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi" çalıştayı düzenlendi.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, çalıştayda yaptığı konuşmada, bu yıl kuruluşunun 70. yılını kutlayan UNESCO Türkiye'nin, UNESCO'nun kuruluş felsefesini en iyi bilen ve en eski komisyonlardan olduğunu söyledi.

Doğal mirasın sadece göze hitap eden bir doğa olayı olarak görülmesinin doğru olmadığına dikkati çeken Oğuz, "Evrenin oluşum sürecinde Ankara'nın mirasına ne düşmüşse, neyimiz varsa o bizim doğamız ve bu anlamda Ankara'da korunması gereken doğal miras alanlarımız, biyo sistemimiz var." diye konuştu.

Prof. Dr. Öcal Oğuz: Somut olmayan miraslar bakımından da Ankara zengin

Ankara'nın, hem ulusal hem de küresel ölçekte görünür kılınması gerektiğini aktaran Oğuz, "Ankara'yı mutlaka görünür kılalım. Ankara, hem coğrafya hem tarihi yönüyle bizim için örnek olacak bir yer. Uluslararası toplumla karşılaştığımızda nereden geldiğimizi sorduklarında ticari başkent ve siyasi başkent diye bizi ikiye ayırıyorlar. İstanbul ticari başkent, Ankara ise siyasi başkent onların gözünde." değerlendirmesinde bulundu.

Ankara'nın birçok farklı zenginliğe sahip olduğunun altını çizen Oğuz, şöyle devam etti:

"Ankara’dan şu anda Gordion, Hacı Bayram Veli Cami ve ahşap yapılar silsilesinde Arslanhane Cami olmak üzere 3 eser UNESCO’nun geçici miras listesinde. Somut olmayan miraslar bakımından da Ankara zengin, endemik türler olarak da zengin. Mesela, sarı çiğdemler, Ankara çiğdemi adıyla bilinen çiçek, Hitit döneminden beri kültürü olan bir çiçek. Ankara keçisi, Ankara balı da keza öyle. Ankara'nın mutlaka somut ya da somut olmayan doğal bir mirası, kültürü var ve bu mirasla kültürü işlemek gerekiyor. Artık bunun zamanıdır diyoruz."

Prof. Dr. Nizamettin Kazancı: Potansiyelin yeni bir jeoturizm modeli ile değerlendirilmesi gerekir

UNESCO Türkiye Yönetim Kurulu üyesi ve JEMİRKO Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı da Ankara'nın başkent olarak ülkeye örnek olma potansiyeline değinerek, şehrin doğal ve ekolojik mirası ile potansiyelinin yeni bir jeoturizm modeli ile değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Ankara'nın tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerinin yanı sıra jeolojik mirası, tescilli alanlar ve yönetimi, jeolojik turlar ve yollar ile kentteki işletmeler gibi konulara odaklanılan çalıştayda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Demirtaş da “Türkiye’nin Korunan Alanları ve Ankara’nın Tescilli Doğa Koruma Alanları” konulu sunum gerçekleştirdi.

Muhammet Nusret Altun- AA