Bizans Sikkeleri üzerine bir analiz: Kilise'nin görmezden geldiği yıldız
MS 1042’den 1055’e kadar hüküm süren Bizans İmparatoru 10. Konstantin döneminde basılan dört altın Bizans sikkesi üzerine ilginç bir analiz.
European Journal of Science and Theology’nin Ağustos 2022 sayısında yayımlanan bir makalede, araştırmacılardan oluşan bir ekip, MS 1042’den 1055’e kadar IX. Constantinus (10. Konstantin) döneminde basılan dört Bizans altın sikkesini analiz etti.
"10. Konstantin Sikkeleri, MS 1054'deki SN 1054 süpernovasının Avrupa tarihindeki kanıtı olabilir" (European historical evidence of the supernova of AD 1054 coins of Constantine IX and SN 1054) başlıklı makale'de imzası bulunan araştırmacılar: Miroslav D. Filipović, Jeffrey L. Payne, Thomas Jarret, Nick F.H. Tothill, Evan J. Crawford, Dejan Urošević, Giuseppe Longo, Jordan D. Collier, Patrick J. Kavanagh, Christopher Matthew, Miro Ilić
Araştırmacılara göre, sikkelerden üçü yalnızca bir yıldız barındırırken, dördüncü sikkenin imparatorun kafasını çerçeveleyen iki parlak yıldızı göstermesi, 1054 süpernovasının incelikli ve muhtemelen inanışa ters düşen bir tasviri olabilir.
Araştırma ekibinin yorumuna göre, imparatorun başı güneşi temsil ediyor, doğu yıldızı Venüs’ü (sabah yıldızı” olarak da adlandırılan, düzenli olarak görülebilen bir yıldız) temsil ederken, batı yıldızı Venüs’ün karşısında gündüz gökyüzünde yaklaşık bir ay boyunca görülebilen SN 1054’ü temsil ediyor.
Ekip, iki yıldızın, Temmuz 1054’te Büyük Bölünme adı verilen bir olay sırasında birbirinden ayrılarak savaşan Doğu Ortodoks ve Batı Katolik kiliselerini de temsil edebileceğini ekliyor.
Bu yorum doğruysa ve nadir sikke “SN 1054’ü” gösteriyorsa, o zaman bu, Bizans yazarların dini kısıtlamalar nedeniyle süpernova hakkında çalışmalarının veya yazmalarının yasaklanmış olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, kilisenin “sözde mükemmel ve sonsuz gece gökyüzünde gözlemlenen değişikliklere karşı felsefi bir önyargıya” sahip olabileceğini söylüyor.
O zamanki bölünmenin kaosuyla birlikte ele alındığında, kilise yetkilileri süpernovayı basitçe görmezden gelmiş olabilirler. Ancak en az bir akıllı yazar, sansürden kurtulmanın bir yolunu bulmuş olabilir.
“Kilisenin astronomi/astroloji konusundaki tutumu göz önüne alındığında, teolojik/astronomik statükoyu tehdit edecek herhangi bir olayın – bariz bir süpernova da dahil olmak üzere – meydana geldiğini bildirmemek için güçlü bir baskı olmalıydı. Belki de zeki bir astronomun olayı kaydetmesinin yollarından biri şifre kullanmaktı. Yani 1054 olayından sonra basılan özel bir baskıya ait sikke.”
Araştırmacılar ayrıca farklı bir ayrıntıyı gün ışığına çıkaran bu iki yıldızlı sikkenin 36 kopyasını incelemek için çeşitli müze koleksiyonlarını da ziyaret etti. Sikkelerde gösterilen batı yıldızının boyutu tek tip değildi, ancak zamanla küçülüyor gibiydi. Bunun muhtemelen SN 1054’ün Dünya’nın gökyüzünde kademeli olarak kararmasını temsil etmesi gerekiyor.
Çalışma yazarları, somut kanıtlardan yoksun olmalarına rağmen, bunlar makul hipotezler. Sikkelerin üzerindeki yıldızların boyutu ve dizilimi tamamen başka bir şeyi temsil ediyor olabilir ve sadece süpernovanın ortaya çıkması ile denk gelmiş olabilir.
Ayrıca, incelenen 36 sikkeden herhangi birine atanan kesin bir tarih yok, bu nedenle süpernova ortaya çıkmadan önce mi yoksa sonra mı basıldığını söylemek imkansız.
Bugün SN 1054, Yengeç Bulutsusu olarak hala görülebiliyor – ancak güzelliğini doğru bir şekilde görebilmek için çok iyi bir teleskopa ihtiyacınız var.
Live Science. 8 Eylül 2022 / Çeviri: Arkeofili.com