Cami kapısında ölümsüzleştirilen 800 yıllık imkansız aşkın silüeti
Niğde Alaaddin Tepesi'ndeki Alaaddin Camisi, doğu kapısının üstündeki taş işlemede güneş ışınlarının yansımasıyla ortaya çıkan taçlı kadın başı silüetiyle ilgi görüyor. Şehir efsanesine göre işlemeyi bir aşk hikayesi doğurmuş.
Niğde'nin kent merkezindeki Alaaddin Tepesi'nde, 1223'de Zeyneddin Beşare tarafından iki kardeş ustaya inşa ettirilen tarihi caminin doğuya bakan kapısının üst kısmındaki taş işlemeye 09.00-11.00 saatlerinde düşen gölge, "taçlı kadın başı" silüeti oluşturuyor.
UNESCO'nun Dünya Kültür Geçici Miras Listesi'nde yer alan camiyi görmeye gelen turistler, kapıdaki kadın silüetine yoğun ilgi gösteriyor. Oldukça sade inşa edilen caminin giriş kapısında ve mihrabındaki süslemeler de ilgi odağı oluyor.
Şehir Efsanesine göre bir aşk hikayesinin eseri
Halk arasında yaygın şehir efsanesine göre, camiyi inşa eden ustalarından birisinin, Niğde Sancak Beyi'nin kızına aşık olduğuna ve bu "imkansız" aşkını ölümsüzleştirmek için caminin kapısına beyin kızını tasvir eden silüeti yaptığına inanılıyor.
Niğde Kalesi ve Sungurbey Cami ile birlikte 2012 yılında UNESCO'nun Dünya Kültür Geçici Miras Listesi'ne alınan Alaaddin Camisi aradan geçen 800 yıla rağmen orijinalliğini koruyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Basri Akdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alaaddin Tepesi'nin üzerindeki ve etrafındaki yapılarla Niğde'nin önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu söyledi.
Tepede ve çevresinde Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve beylikler dönemine ait pek çok eser bulunduğunu belirten Akdemir, "Alaaddin Tepesi'ne adını veren Alaaddin Camisi bir Selçuklu dönemi eseri. Niğde Sancak Beyi Zeyneddin Beşare tarafından Gazi ve Sıddık adındaki kardeşlere inşa ettirilmiş. Caminin yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir özelliği var. Özellikle yaz aylarında saat 09.00-11.00 arasında giriş kapısının üzerinde güneş ışıklarıyla beliren 'taçlı kadın başı' silüeti yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor." dedi.
- "Orijinalliğini koruyor"
Alaaddin Camisi'nin sade bir işçiliği olmasına rağmen yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiğini ifade eden Akdemir, şunları kaydetti:
"Cami, tarihi şehrin yapılarına benzerlik gösterir. Sarı trakit taşından yapılmıştır. Sadece mihrapta ve giriş kapısında süslemeler görebiliyoruz. Cami kapısında beliren 'taçlı kadın başı' silüetiyle ilgili halk arasında pek çok efsane dolaşır. Bir efsaneye göre camiyi inşa eden ustalardan birisi Niğde Sancak Beyi'nin kızına aşıktır ve bu imkansız bir aşktır. Bu imkansız aşkını sonsuza kadar yaşatmak maksadıyla böyle bir eser ortaya çıkartır. Minare, kalınlığı itibariyle deniz fenerine benzer. Türk mimari yapısında Selçuklular'da birkaç örneği vardır. Değişik bir yapı olarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeker. Çeşitli onarımlarla günümüze kadar gelmiştir ama büyük ölçüde orijinalliğini korumaktadır."
İzmir'den ziyarete gelen grup adına açıklama yapan Ömer Halimoğlu da dağcılık faaliyetleri için her yıl Niğde'ye geldiklerini belirterek, "Her sene Alaaddin Camisi'ni ziyaret ediyoruz. Muhteşem, inanılmaz bir cami. Öyle şeyler gizli ki ancak ya fotoğraf makinasıyla görebiliyorsunuz ya da belirli bir gün ışığında yakalayabiliyorsunuz o silüeti. Başka zaman yakalayamıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Abdullah Özkul - AA