Çobankale'de 2022 yaz dönemi arkeolojik kazı çalışması başladı
Yalova'nın Altınova ilçesinde, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan Çobankale'de yeni arkeolojik kazı dönemi başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve Altınova Belediyesinin desteğiyle yürütülen çalışmalar kapsamında Yalova Müze Müdürlüğü ile Kazı Başkanlığı arasında Ayazma köyünde bulunan kazıevinde devir işlemleri yapıldı.
Devir işlemlerine katılan Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, burada yaptığı açıklamada, yeni sezonun hayırlı olmasını diledi.
Buradan hem ilçe hem ülke hem de tarih için güzel bilgiler elde edileceğine inandıklarını belirten Oral, "Geçmiş tarihimizi aydınlatma, bilgilendirme, gelecek nesillere aktarma açısından çalışmaları önemli görüyorum. Bir yönü de turizm. İlçemizin tanınırlığı açısından ayrı bir önemi var. İkisini bir arada götürmeye çalışıyoruz." dedi.
İlçede su altı arkeolojik çalışmaların devam ettiğini aktaran Oral, ayrıca bu yıl Helenopolis Antik Kenti'nde de kazıya başlanacağını dile getirdi.
Oral, Çobankale ile diğer bölgelerde kazı ve inceleme araştırma çalışmalarının donanımlı ve kalabalık ekipler tarafından sürdürüleceğine değinerek, "Bakanlığımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Alanımız Cumhurbaşkanlığımızın himayesi altında alındı. Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ederiz." ifadelerini kullandı.
- Haçlı Seferleri'ne karşı verilen mücadeledeki önemi
Çobankale Kazı Başkanı Doç. Dr. Selçuk Seçkin ise 2017'de başlattıkları kazılarda önemli bulgular elde edildiğini bildirdi.
Seçkin, "Burası Anadolu'da Haçlı Seferleri'ne karşı koyan bir kale olarak ortaya çıkıyor. Bir dönem İstanbul'a en yakın Selçuklu kalesi olarak kullanılmış. Bu da çok önemli bir veri. Üçüncü olarak da Osmanlı Devleti'nin kuruluş aşamasındaki Bafeus Muharebesi'nde en önemli atlama taşlarından biri Çobankale ve çevresinde yaşanan olaylar." diye konuştu.
Yaklaşık 20 dönüm iç alanı olan kalenin çevresiyle 30 dönümlük bir bölgede yer aldığını anlatan Seçkin, 2021 yılı itibarıyla 12 aylık kazılar statüsünde alınan Çobankale'de bu sene, geçen yıl başladıkları kuzey surlarını açmaya devam edip tüm surları ortaya çıkaracaklarını belirtti.
Doç. Dr. Seçkin, şunları kaydetti:
"Daha sonra eldeki kaynak ve çalışma durumuna göre daha önce bulduğumuz şapel çevresindeki kazı sürecini devam ettirmeyi düşünüyoruz. Kazı alanında da bulduğumuz objelerin restorasyonu, konservasyonu ve müzelik hale getirilmesiyle ilgili projelerimiz var. Ayrıca geçen yıl yaptırdığımız laboratuvar sonuçlarını bilim dünyasına sunduk. Bu yıl aynı şekilde yayın faaliyetlerimize devam ediyoruz. Altınova çevresindeki birçok kültür varlığını yaptığımız yüzey araştırmasında da tespit ettik. Çobankale ile bunun da verilerini yayınlar, kitaplar halinde sunmaya devam edeceğiz."
Kaynaklarda kalenin 1087 yılında yapıldığına dair bilgiler olduğunu ancak bölgede 9 ila 14'üncü yüzyıllar arasına ait buluntuların çıktığına dikkati çeken Seçkin, alanda Selçuklulara ait yaşam izleri ve arkeolojik objeler bulunduğunu ifade etti.
Ayrıca pek çok seramik ve metal malzeme ile iki iskelet bulunduğunu aktaran Seçkin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Üstündeki süs eşyaları ve benzeri çok küçük taşınabilir objeler. Kazı yerine ulaştı. Burada çıkan objeler gerek seramik gerek metal, küçük objeler Yalova çevresindeki en önemli arkeolojik veri şu anda. Çünkü Yalova'da en son 1933 yılında kazı yapılmış. O tarihten sonra çıkan objeler kurtarma kazıları veya kaçak kazılardan ele geçen objeler şeklinde. Yalova'nın arkeolojik geçmişi bilinmiyordu. Kazıyla Yalova bölgesinin arkeolojik geçmişi katmanlaşma, kültürel tabakalaşma bunların hepsini bu kazıyla ortaya çıkarmaya başladık. Bu bölgede açıklık vardı. Kocaeli'de, İznik'te kazılar yapılıyordu ama Yalova bölgesindeki arkeolojik geçmişi hiç kimse biliyordu. Bu kazıyla onlar ortaya çıkmaya başladı."
AA Sıtkı Yıldız