Cumalıkızık'taki Cin Aralığı Sokağının ölümsüz şehir efsanesi
700 yıllık Osmanlı sivil mimarisini bozulmadan günümüze taşıyan Cumalıkızık, Cin Aralığı Sokağı ayakta kaldıkça yaşayacak bir şehir efsanesine sahip.
Cumalıkızık'ta bulunan Cin Aralığı, dünyanın en dar sokağı kabul edilmektedir.
Rivayet edilir ki; Kurtuluş savaşı yıllarında Cumalıkızık köyünü basan Yunan askerleri tüm köylüleri camiye toplayarak mabedi yakmaya karar verirler. Köylüler bir şekilde Yunanlıları atlatıp, camiden kaçmayı başarırlar. Girdikleri sokakta, iki evin bittiği noktada dar bir aralık vardır. Bir insanın zorlukla geçebileceği büyüklükteki sokak girişinden bakıldığında çıkmaz yol olarak görünmektedir.
Köylüler, dar aralıktan geçerek, Türk askerlerinin mevzilendiği tepeye ulaşırlar.
Efsaneye göre Yunan askerleri ise sokağın girişine geldiğinde gözlerine inanamaz ve "İnsanların buradan kaçması imkansız. Bu olsa olsa cinlerin işidir." derler. O günden bugüne sokağın adının Cin Aralığı olduğu söylenir....
***
UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 2014 yılında alınan "Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu" miras alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliye, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık olmak üzere altı bileşenden oluşuyor.
Söz konusu bileşenlerden merkez Yıldırım ilçesine bağlı olan ve sonradan mahalle statüsüne geçen yaklaşık 700 kişinin yaşadığı Cumalıkızık, tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle özgünlük ve bütünlüğünü koruyor.
Erken Osmanlı döneminde "vakıf köyü" olarak kurulan, külliyelerin ve ilk başkentin inşası için gelir getiren Cumalıkızık, geleneksel taş döşeli sokak dokusu, ahşap ve kerpiç kullanılarak inşa edilen evleri ve anıtsal yapılarıyla, Osmanlı yaşam tarzını anlatan en iyi örnekler arasında yer alıyor.
Son yıllarda çekilen dizi ve filmlerin ardından popülerliği artan mahallede, tarihi evlerin yanı sıra yürüyüş yolları, müze, 55 yeme-içme mekanı, 130 hediyelik ürün tezgahı bulunuyor. Uludağ'ın eteklerinde yer alan mahalleyi ziyarete gelenler, adeta tarihte yolculuğa çıkıyor.
Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumalıkızık'ın adeta açık hava müzesi gibi olduğunu söyledi.
Edebali, 700 yıllık mimarinin bu zamana kadar yaşatılmasının önemini vurgulayarak, "Cumalıkızık'ın koruma planını onayladıktan sonra restorasyon çalışmalarına başladık. Bugüne kadar 20'nin üzerinde evin yanı sıra hamam ve camiyi restore ettik. Bölgede çeşitli düzenlemeler yaptık." diye konuştu.
- "Yabancı ziyaretçi sayısında ciddi artış yaşanıyor"
Cumalıkızık'ın, evrensel bir değer olduğu için dünyanın her tarafından ziyaretçiyi ağırladığını anlatan Edebali, şunları kaydetti:
"Cumalıkızık'ın, özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne listeye girmesiyle beraber hem ülkemizde hem de dünyada tanınırlığı arttı. Ortadoğu, Avrupa, Latin Amerika, yani dünyanın her tarafından binlerce ziyaretçi geliyor. Özellikle yabancılar, dünyayı gezerken UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne önem veriyor. Bu listedeki yerleri görmek istiyor. Bundan dolayı 2014 yılından sonra özellikle yabancı ziyaretçi sayısında ciddi artış yaşanıyor."
Edebali, Cumalıkızık ziyaretçilerini artırmak için farklı çalışmalar yaptıklarına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her yıl Uluslararası Cumalıkızık Ahududu Festivali düzenliyoruz. Bu festivale Meksika'dan bile gelenler oluyor. Festival ve kültürel etkinliklerle turist çekmeye çalışıyoruz. 700 yıllık bir mimarinin bu zamana kadar bozulmadan günümüze gelmesi çok önemli. Biz de o potansiyeli değerlendirmeye, yabancı ziyaretçileri en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz. Kültürel faaliyetler yapıyoruz. Cumalıkızık'ın kadınları geleneksel el sanatını tanıtıyor. UNESCO, Cumalıkızık'ın dışa açılmasında önemli bir ayak oldu. Cumalıkızık'ın hak ettiği yere gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz."
- "Mahalle halkının geçim kaynağı turizm oldu"
Cumalıkızık Mahallesi Muhtarı Emin Yavuz da yaz aylarında Cumalıkızık'ı genellikle Arap ve yerli turistlerin tercih ettiğini söyledi.
Yavuz, tarihi mekanı korumak için ellerinden geleni yaptıklarını aktaran Yavuz, "Burada yaşayanlar önceki yıllarda geçimlerini çiftçilik ve hayvancılıkla sürdürüyordu. Şu an yüzde 90'ı turizm ama yine az da olsa çiftçilik de devam ediyor. UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girilmesiyle turizm potansiyelimiz arttı." ifadelerini kullandı.
Okullar kapanmadan önce hafta sonları 40-50 bin ziyaretçi ağırladıklarını dile getiren Yavuz, "Genellikle yerli, Arap ve Japon turistleri ağırlıyoruz. Almanya, Fransa'dan da turistleri ağırlıyorduk. Avrupalı turistler genellikle yaz aylarında denizi olan kentleri tercih ediyorlar. Bu nedeniyle ziyaretçi sayımızda da kısmı düşüşler yaşanıyor. Ancak 12 ay Arap, Japon ve yerli turistleri ağırlıyoruz." diye konuştu.
Sinan Balcıkoca- AA