Demir: Yeniden 1’inci derece arkeojij sit alanı yapılabilir
Fatih Belediye Başkanı, Topkapı Sarayı'nda yürütülen çalışmaları anlattı
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Topkapı surlarında yer alan hasbahçe alanının Koruma Kurulu tarafından 3'üncü derece arkeolojik site düşürülerek imara açılmasını değerlendirdi. “Kurul uygun görürse ihya çalışmaları bitince yeniden 1’inci derece sit statüsüne yükseltilir” diyen Demir "İncili Köşk’ün projeleri bitti, restorasyon aşamasında.
Buranın dışında belki ama Bukoleon Sarayı’nın projelerini yaptık. Çalışmaları için artık ihaleye çıkarız. Diğerlerinin temel kazıları yapılacak. Projeleri hazırlanacak. Kurul onayına sunulacak" dedi.
Hürriyet'ten Ömer Erbil'e konuşan Mustafa Demir'in açıklamaları şöyle:
Demir, 3'üncü derece arkeolojik site düşürülme önerisini Koruma Kurulu'nun yapdığını da belirterek "İncili Köşk gibi hem de sivil mimarlık örneği olarak Şevkiye Köşkü, Balıkçılar Kasrı gibi yapıları ihya eder ve fonksiyon kazandırırsak kurtarırız diye düşündük" dedi.
İhya yapacağız diye açıkladınız. Topkapı Sarayı’nı nasıl bir süreç bekliyor?
Cankurtaran’dan başlayıp Sepetçiler Kasrı’na kadar devam ediyor. TCDD Banliyö hattı ile surlar arasına sıkışmış bir alan. En geniş alanı 30 metre, yer yer sıfıra kadar düşüyor. Topkapı Sarayı’nın Hasbahçesi olarak geçiyor ama raylardan sonra kopmuş bir alan. Demiryoluna kadar olan kısım tel örgülerle çevrilmiş. Ama bu taraf tamamen güvensiz. Problemli insanların yaşadığı bir alana dönmüş. Surları restore etseniz bile insanlar gelip gitmedikçe, yaşayan bir yer haline çevirmedikçe bu sıkıntı en nihai devam eder.
Müzeye devredeceğiz
Surların bakımı yapılsa çözüm olmaz mı?
Silivrikapı’da surlar onarıldı ama problemler devam ediyor. Restorasyonla insanlara yeni barınak oluşturursunuz. Burada önemli köşkler, kasırlar var. Hem tarihte önemli görüşmelere mekan olmuş İncili Köşk gibi hem de sivil mimarlık örneği olarak Şevkiye Köşkü, Balıkçılar Kasrı gibi yapıları ihya eder ve fonksiyon kazandırırsak kurtarırız diye düşündük. Topkapı Sarayı’nda dünyanın dört bir yanından gelen hediye eserler var. Seramikler depolarda tutuluyor. Sergi alanı yok.
Siz ihya edip müzeye mi bırakacaksınız?
Kesinlikle müzeye bırakmayı düşünüyoruz. Müze teşhir arayışı içinde. İhya edilen köşkleri o amaçla kullanmalarını istiyoruz. Hem tarihi eserimizin ihyasını yapmış olacağız hem de müzede hazine olan eserlerin sergilenmesine zemin hazırlayacağız. Diğer yandan turizme kazandıracağız ve güvenlik problemini halletmiş olacağız.
İhya denilince aklımıza hemen inşaat geliyor…
İlçemizde 200’den fazla eserin ihyasını, restorasyonunu yaptık ve bir de kitap haline getirdik. İhyadan maksadımız eskiden var olan sivil mimari örneklerini Pervititch haritalarında, Alman mavilerinde görünen belge, fotoğrafları olan eserleri kurul onayıyla rekonstrüksiyon, restitute, restorasyon çalışmalarını projelendirerek yapmak istiyoruz.
Yapılaşmaya izin yok
Sit derecesi düşürülmeden yapılamaz mıydı?
Kurulda ‘kentsel sit alanı yapalım mı’ tartışması da yaşandı. Bu facia olur dedik. İşte o zaman sizin endişeleriniz haklı olurdu. Ona müsaade etmedik. 3’üncü derece arkeolojik sit bile olsa biz ihyanın dışında oranın herhangi bir şekilde yapılaşmasına izin vermeyiz.
Ancak yasal olarak bu hak verilmiş oluyor…
İlke kararları var. Bu ilke kararları olmasa sizin söylediğiniz gibi biz de endişe duyardık.
Ama 658 sayılı ilke kararında 3’üncü derece arkeolojik sitlerde müze denetimli kazı ve kurulun onayı şartı ile yeni yapılaşmaya izin veriyor…
Koruma amaçlı imar planları olan, Topkapı gibi önemli bir yerde bu dediğinizin olması imkan dışı. Temel yaklaşımımız güvenlik problemi olan ama sarayın en güzel yerlerinden Hasbahçe’yi toparlayabilmek, turizme kazandırmak. Sadece bizim değil kurulun da görüşü bu yönde oldu. Çünkü 1’inci derece arkeolojik sit alanında hiçbir şey yapılamıyor. Temel kazıları bulduğunuzda ancak onları sergileyebiliyorsunuz.
İhya yapmanıza engel değil bu durum…
İlke kararında 1’inci derece sitlerde asla yapılamayacağı belirtiliyor. Aynen korunacak sit alanı olarak kalmasına bilimsel amaçlı kazılar dışında da kazı yapılamayacağına diyor. Bu ilke kararına göre siz hiçbir şey yapamazsınız. Bunun altına imza atacak kurul üyesi bulamazsınız. Problem de burada. Aslında bu karar müze için teşhir alanı kazandırma çalışmalarını da legal hale getirecek. İncili Köşk’te projesi olduğu halde işlem yapılamadı. Bizim de kurulun da ortak hedefi bu eserlerin ihyası.
Sizi sit derecesini düşürmeye Koruma Kurulu mu yönlendirdi?
Elbette, beraber oturup tartıştık. Bu ilke kararı oldukça, kurulda hiç kimse işlem yapmak istemiyor. Yarın müfettiş gelirse ben ne hesap veririm diye düşünüp kendini koruyor. Ancak bu süreçte müzede tarihi eserler de sıkıntıya giriyor.
3’üncü dereceye düşünce kötü niyetin önüne nasıl geçilir?
Bu endişenin önüne geçebilmek için sözü geçen tarihi eserler, sivil mimarlık örneklerinin kazı çalışmaları yapılır, kurul izinleri alınır, ondan sonra tekrar geriye dönülür. Biz de, siz de, kurul da bunu tartışabiliriz.
İncili Köşk Sultan III. Selim’in annesi tarafından 1789-91 yılları arasında yaptırıldı. Tren yolu geçerken bir kısmı yıkıldı. Ayakta kalsaydı, Marmara surları üzerine oturan divanhanesiyle böyle görülecekti. Ondan da geriye sadece destek duvarları kaldı.
İncili Köşk'ün projesi bitti
İhya etmeyi düşündüğünüz mimari yapıların projeleri yapıldı mı?
İncili Köşk’ün projeleri bitti, restorasyon aşamasında. Buranın dışında belki ama Bukoleon Sarayı’nın projelerini yaptık. Çalışmaları için artık ihaleye çıkarız. Diğerlerinin temel kazıları yapılacak. Projeleri hazırlanacak. Kurul onayına sunulacak.
Öngördüğünüz bir süreç var mı?
Zaman söylemek zor. Kurul süreçleri uzun sürüyor. Bukoleon Sarayı 6 ay falan sürdü. Kurul bir çok detayı istiyor. Süreç uzuyor.
Hasbahçe Kültür Bakanlığı’nın uhdesinde. Üstelik ihya edilecekleri de müzeye bırakacaksınız. Siz niye vazife edindiniz?
Öyle değil. Proje bizim. Kültür Bakanlığı’nın desteği ile oluyor. Kurullar bakanlığa bağlı. Merkezi hükümetin desteği olmaz ise bu restorasyonları yapmak mümkün değil. Biz karşılıklı olarak buradaki problemi çözmeye çalışıyoruz. İstanbul tarihine sahip çıkıyoruz. Buralar şehrin genleridir. İnsan genine nasıl dokunamazsanız bunlara da dokunamazsınız. Geçmişten miras bu yapıları canlandıralım istiyoruz.