Doç. Dr. Halil Tekin: Germenica, Avrupa 'da olsaydı, yılda 20-30 milyon turist çekerdi
Kahramanmaraş'taki Domuztepe Arkeoloji Kazıları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Halil Tekin, kent merkezinde Germenica Antik kenti kalıntıları hakkında yorumu sorulunca, Türkiye’deki Roma dönemi eser sayısı İtalya’dan daha fazla olduğuna dikkat çekerek, "Germenica, herhangi bir Avrupa ülkesinde olsaydı, sene de 20-30 milyon turist çekerdi" dedi.
Kahramanmaş Bugün Gazetesi'inden Mehmet Ali İskender, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr.Halil Tekin'e Domuztepe arkeolojik kazı çalışmalarını ve Germenica Antik kenti ile ilgili görüşlerini sordu:
> Domuztepe’de kazı yapma fikri nasıl ortaya çıktı? İlk kazı ne zaman başladı?,
> 1993 yılında İngiliz-ABD-Türklerden oluşan arkeolojik heyet yüzey araştırmasına başlamışlar. Daha önce, Toroslar ve Elbistan’da daha önce arkeolojik araştırmalar yapılmıştı. Bu heyet, Kültür Bakanlığına başvurup gerekli izinleri aldıktan sonra 1995 yılında Kahramanmaraş Müzesi ile ortak çalışma yapılmaya başlandı. Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana “Asar-ı Atika Nizamnamesine” göre kazı sorumluluğu cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu tarafından Türkiye Cumhuriyeti devleti adına kazı çalışmaları izni verilir. 1996 yılında Elizabeth Carter başkanlığında kazı çalışmaları başladı. Hacettepe üniversitesi olarak projeyi 2013 yılında devraldık. 2015 senesinden beri kazıya devam ediyoruz. Kazı evi ve deposu inşaatını yaptık. 30 kişiye yakın uzmanı barındıracak rahat bir ortam sağladık. Kazı alanında, Türkoğlu Belediyesinin katkıları ile Arkeopark çalışmasına başladık, bu alanda yürüyüş alanları, konferans salonları yapıldı. Kazılarda elde ettiğimiz bilgiler ışığında, kerpiç bina yaptık. Kamış, ahşap ve sazlardan oluşan ev yaptık. Kazı tecrübe deneyimi yaşayabilecek bir alan oluşturduk.
> Domuztepe, deprem, sel, fırtına, kuraklık hangi iklim koşulları nedeniyle toprak altında kalmış?
> Höyüklerin oluşma biçimi aynı şekilde olur. Höyük terk edildiğinde yaklaşık 20 sene dayanır. 20-30 sene de suni bir tepe oluşur. Deprem, savaş, kuraklık nedeniyle terk edilmiş olabilir. Bölgeye yeni gelenler bu suni tepeleri düzeltip yaşamaya devam ederler. Üst üste çok sayıda köyün oluşumu gerçekleşebilir. 9 bin senede Domuztepe 20-25 köyden oluştuğunu tahmin ediyoruz.
> Domuztepe kazısında bulunan materyaller nerede muhafaza ediliyor, sergilenenler var mı?
> Kanun gereği, kazı yapılan yerlerde bulunan materyaller, kazı protokolünde hangi müzeye teslim edeceği açıkça yazılır. Türk veya yabancı akademisyenlerin yaptığı arkeolojik kazılarda, bakanlığın görevlendirdiği devlet memuru, kazılara nezaret eder, fotoğraflarını çeker. 15 günde bir bakanlığa yazılı olarak rapor sunar. Bütün çalışmalar devletin gözetimindedir. Arkeolojik bulguların tümü masaya çıkartılır. Teşhir edilecek eserler ve etütlük eserler olarak ayrılır. Teşhir edilecek eserler ilgili müzeye gönderilir. Tam olmayan, kırık, eksik olanlar, insan ve hayvan kemikleri, karbonlaşmış bitkiler ise müzenin izni ile bilimsel araştırma yapacak olan ilgili kuruma gönderilir.
> Domuztepe kazıları bize ne anlatıyor?
> Domuztepe’de kazı yaptığımız bölge “Yeni Taş Çağ dönemine” ait. 8-9 bin yıllık geçmişte, bu kadar geniş bir yerleşim alanı yok. Benzer kazılar 10-50 dönüm arasındadır. Biz, Domuztepe’de son ölçümlerle 300 dönümlük alanda kazı yapılacaktır. Bu da yaklaşık 150 sene sürecek, uzun soluklu bir kazıdır. Domuztepe’de “taş çağı kültürünü” keşfediyoruz. Kazı sezonun sonunda her kazı bilinmezliklere yeni bir şey katıyor. Türkiyenin her yerinde 2023 yılında 158 ayrı heyet kazı çalışmaları yapmıştır.
Buluntularda hikaye var. 7-8 bin sene önce yapılmış çanaklarda, sözlü anlatım bir şekilde görselleştiriliyor. Boğa başları var. Manda başı olabilecek görsel var. Mandanın çok erken bölgeye getirilip evcilleştirildiğini tahmin ediyoruz.
Kahramanmaraşlıları EXPO 2023 sergi alanında, Domuztepe kazılarında örneklerini gördüğümüz “kamış binaların” canlandırılması yapılmış evleri ziyaret etmesini rica ediyorum. Bunlar Domuztepe’de bulunanlara çok benziyor.
Domuztepe bölgesi, Gavur gölü yanındaki yarı bataklık alana yerleşilmiş görünüyorlar. 1500 sene kadar bu bölgede yaşamışlar. Beslenme için uygun alan. Kamış ve sazdan evler yapıyorlar, liflerinden elbise yapıyorlar.
Kışı burada geçiriyorlar. Baharda, koyun ve keçilerini alarak yaylalara gidiyorlar. Yayla dönüşü hasar gören evlerini onarıp kışı geçirmeye devam ediyorlar. Göçün zamanını göçmen kuşları belirliyor. Gavur Gölü kıtalar arası göçmen kuşlarının durağı. Leylek, turna, turaç, kartal, akbaba, ördek figürlerini çanak çömlek üzerine yapmışlar. Vazolarda hep erkek figürü var, elinde, ok, asa, kuş gibi uçmaya çalışan figürler var. Bunların şaman olduklarını biliyoruz.
Köyün şamanı öldüğünde tören yapılıyor. Törene ait görüntüler vazoların üzerine nakşedilmiş. Vazoların üzerindeki resimlerde yerde iki erkek var, başları yok. Toprağa gömmüyorlar, kartal, akbaba gibi yırtıcı kuşlar ölülerin etlerini yiyorlar. Biz buna “göksel defin” diyoruz. Kafatasları ise özenle bir yere defnediliyor.
Taş çağındaki Anadolu’nun DNA’sını çıkartacağız. Domuztepe’de bulduğumuz çanak, çömlek içinde neler yapılmış, neler pişmiş onların analizini yapacağız. Bu konuda Koç Üniversitesinde gelişmiş bir laboratuvar bulunmaktadır.
Domuztepe kazılarına sponsor olan, başta Türkoğlu Belediyesi ve başkanı Osman Okumuş, Maritaş Denim, Öztürk Enerjiye, Ensar Tekstil, Ezel Mensucat, çok teşekkür ediyoruz.
Domuztepe kazı alanında çalışmalar
> Hocam, size Germenica antik şehrini sormak istiyorum?
> Türkiye’deki Roma dönemi eser sayısı İtalya’dan daha fazladır. Germenica, herhangi bir Avrupa ülkesinde olsaydı, senede 20-30 milyon turist çekerdi. Şehir merkezinde olması çok büyük avantaj. Buradaki dört mahallenin acilen kamulaştırılması gerekmektedir. Germenica kazıları için üniversiteler hızlıca görevlendirilmeli, büyük ekipler oluşturulmalı, sponsorlar bulunmalıdır.
Germenica kazılarının başlaması ile, Hatay-Kahramanmaraş-Gaziantep-Urfa-Mardin uluslararası turizm destinasyonlarına sokarak, Kahramanmaraş için büyük refah kaynağı olacaktır.
marasbugun.com.tr