Dünya 'Adidas giyen Türk Mumyası'nı konuşuyor
Altay Dağlarında bulunan mumyaya ait çalışmalar, Batı medyasında "Adidas giyen 1.100 yıllık Türk kadın mumyası" haberleriyle manşetlere çıktı. Onu böylesine ünlü kılan ayakkabılarının spor model değil diz boyu çizme olduğu ortaya çıktı. Öte yandan terzi olduğu sanılan kadının kıyafet tasarımları modacılarca hayli şık bulundu.
Dünya yaklaşık 1.100 yaşındaki Türk kadınını konuşuyor. Mumya ilk bulunduğunda M.Ö. 6. yüzyıla ait olabileceği sanılıyordu ama mezardaki 18 numune üzerindeki incelemeler sonucu M.Ö 9 ya da 10. yüzyıla tarihlenebileceği anlaşıldı. DNA ve radyokarbon testleri kadının yaşına dair daha net bir tarihleme verecek.
Geçen yıl Nisan ayında; Altay dağlarında yaşayan bir Türk kadınına ait mumya, arkeologlar tarafından gün yüzüne çıkartılmıştı. Mumyalanmış kadın; ayakkabıları, dört farklı kıyafeti, dikiş seti, bir at, at iskeleti, kap kaçaklar ve bir koç kafası dahil olmak üzere 51 parça eşyayla birlikte gömülmüştü. 2.803 metre rakıma sahip mezarda yatan kadının öldüğünde 30 - 40 yaşlarında olduğu düşünülüyor.
Altay dağlarında bulunan Türk kadını mumyasına ait incelemeler, bilimsel açıdan önem taşıyan şaşırtıcı sonuçlar içeriyor ama batı medyasında onu manşetlere çeken ayrıntı; spor ayakkabı markası "adidas"ın karakteristik üç şeritli modellerine benzetilen ayakkabılar giydiğinin sanılmasıydı. Olay en çok bedava reklam şansı yakalayan Adidas firmasına yaramıştı.
Altay Dağlarının Moğolistan kısmı ve Sibirya civarında yaklaşık 1100 yıl önce yaşadığı sanılan ve büyük olasılıkla Türk bir kadına ait olduğu düşünülen mumya ve üzerindeki eşyalar çeşitli sırları ortaya çıkarmak için arkeologlar tarafından titizlikle temizlenip restore edildi. Türk kökenli mumyanın üzerinde incelemeler yapıldı ve temizlendikten sonra yeni fotoğrafları çekildi.
Temizlenip restore edilen eşyalar arasında ilginç görünümlü ayakkabısı da vardı. Ama ayakkabıları medyada sansasyon uyandırdığı gibi Adidas'ın 3 bantlı klasik modellerine benzemiyordu.
Mumya ortaya çıkarıldığında ilk çekilen resimlerinde; ayakkabı kısmının üç çizgisi göründüğü için “Adidas” spor ayakkabısına benzetildi.
Ancak çizmelerin Moğolistan Kültürel Mirası Merkezindeki restorasyonu, Adidas’ın üç çizgili tasarımından ziyade aslında siyah şeritler üzerinde kırmızı renklerin olduğunu gösterdi. Kırmızı ve siyah çizgili tasarıma sahip çizmeleri diz boyu yüksekliğindeydi.
Çizmelerin Moğolistan Kültürel Mirası Merkezindeki restorasyonu, Adidas’ın üç çizgili tasarımından alakasız şekilde, üzerinde siyah şeritler bulunan kırmızı renkte olduğunu gösterdi.
Moğolistan Kültürel Miras Merkezi müdürü Galbadrakh Enkhbat; keçe ayakkabılarının diz boyuna kadar geldiğini, tabanlarının deri ve parlak kırmızı şeritlerle dikilmiş olduğunu, bu çizgiler yüzünden bulguların kamuoyuna duyurulduğu zaman üç şeritli Adidas ayakkabılarına benzetildiğini söyledi.
Modacılara göre Adidas'a benzemese de ayakkabılar oldukça ilgi çekici dizayna sahip, kaliteli dikişleri, parlak kırmızı rengi, siyah şeritleri ve uzunluğuyla oldukça şık görünüyor.
Mezarda tasarımıyla modacıların dikkatini çeken diğer eşya kadının çantasıydı. Moğolistan’da munyası bulunan 1100 yıllık Türk kadının keçeden yapılmış çantası da modacılara göre hayli şık diazyn edilmişti.
Arkeologlar mezarda ayrıca bir ayna parçası, tarak ve bir de bıçak bulmuşlardı.
***
Kadının mezarında bulunanlar arasında üzerinde metal parçaları bulunan günümüze kadar oldukça iyi korunmuş bir eyer de yer alıyordu.
KAFASINDA DARBE İZİ BULUNDU
İncelemelere göre kadın, önemli bir kafa travması geçirmiş. Çünkü kadasında darbe izi yer alıyor. İlk incelemelere göre, mumyanın yüz kemiklerindeki darbe izinin, ölüme neden olabilecek kadar şiddetli göründüğü belirtiliyor. .
Fakat kadının ölümünün kafasına aldığı bu darbeden olup olmadığı konusunda belirsizlik var. Darbenin kadının düşmesiyle mi yoksa başkası tarafından vurularak mı oluştuğu da belirlenemiyor. Konu hakkında kriminolojik incelemeler sürdürülüyor.
Galbadrakh Enkhbat'a göre kadın yüksek satülü biri değil: "Mezarın içinden çıkan sonuca bakarsak, normal bir toplumsal tabakadan geldiğini tahmin edebiliriz. Onunla birlikte çeşitli dikiş eşyaları bulundu. Bu sadece bizim tahminimiz ancak onun bir terzi olabileceğini düşünüyoruz.”
Khovd Müzesi’nden araştırmacı B. Sukhbaatar'a göre ise “Bu mezar, en azından Moğolistan’da tüm olarak bulunabilmiş , Türklere ait ilk mezar ve hayli nadir bulgu. Bu buluntular Türklerin inanç ve ritüellerini göstermekte..."
B. Sukhbaatar, "4-8 yaşları arasında bir kısrak olan atın bilinçli şekilde kurban edildiği anlaşılıyor” diyor.
Sukhbaatar, “2015 yılında bu bulguyla karşılaştığımızda mezar nispeten sağlamdı. Ancak 2016’da mezarın bazı bölümleri açılmış, otlak hayvanları bir kısmını yemiş ve ekibin bulguyu kazmasına ve onu Khovd Müzesi’ne götürmesine neden olmuştu.”
Mumya halen Moğolistan Ulusal Müzesi’nde sergileniyor.
arkeolojikhaber.com