Edirne Yedigöz Su Kemeri
Hürrem Sultan tarafından Edirne'ye yapıların inşası sırasında şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla Mimar Sinan'a yaptırdığı Yedigöz Su Kemeri, yıllara meydan okuyor.
Osmanlı coğrafyasında çok önemli eserler yapan imparatorluğun başmimarı Sinan'ın Edirne'ye yaptığı Yedigöz Su Kemeri, büyük ustanın mimarlığının yanı sıra mühendislik dehasını da ortaya koyuyor.
Sanat tarihçilerinin "mimarlık ve mühendislik harikası" olarak nitelendirdiği Taşlımüsellim su yolunun en büyük parçası olan su kemeri, 5 asırdır görkemli yapısıyla ayakta duruyor.
Hıdırağa köyü merasında bulunan 98 metre uzunluğunda, 3,10 metre genişliğinde yedi sivri kemerden oluşan yapının yerden yüksekliği 25 ve 35 metre arasında değişiyor.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, AA muhabirine su kemerinin Osmanlı döneminden kente yadigar en önemli kültür miraslarından biri olduğunu söyledi.
Beksaç, Mimar Sinan tarafından yapılan su yolunun kente 31 kilometre uzaklıktaki Taşlımüsellim köyünden başladığını ve kemerler vasıtasıyla merkeze ulaştırıldığını ifade etti.
- "Bir mühendislik harikası"
Mimar Sinan'ın dehasının özellikle Yedigöz Su Kemeri'nde görüldüğüne dikkati çeken Beksaç, "Osmanlı zamanında Edirne'ye su getiren şebekenin en görkemli kemerlerinden biri. Edirne çevresindeki mimarlık ve mühendislik harikalarından olan bir yapı. Bu kemerin düzeneği ve su yolu büyük bir mimarlık ve mühendislik içeriyor." dedi.
Beksaç, su yolu ve kemerlerin yapımında Mimar Sinan'ın araziyi çok iyi şekilde kullandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Sinan'ın yaptığı su şebekesi gerçekten büyük bir mühendislik harikası. Arazi konumuna göre suyun akışını dengelemek için suyu alçaltan ve yükselten bir sistem çok güzel şekilde uygulanmış. Yamaçların bittiği vadi noktalarında kemeler yapılmış. Bu kemerler yapılırken çok dikkatli biçimde planlanmış ve suyun hızlı bir şekilde şehre gitmesi sağlanmış. Şehrin içindeki su kuleleriyle suyun dağıtılması yapılmış."
Yedigöz Su Kemeri'nin Mimar Sinan'ın önemli eserlerinden biri olduğunu vurgulayan Beksaç, "Burada Sinan'ın mimar kimliği dışında mühendis kimliğini de görebilmekteyiz. Burada mimarı yapı bilgisinin yanında önemli bir su şebekesi kurgulanabilecek mühendislik başarısını görebiliyoruz." dedi.
- Definecilerin kaçak kazıları yapıya zarar verebiliyor
Beksaç, tarihi yapının çevresinde zaman zaman definecilerin kazı yaptığını dile getirdi.
Kaçak kazıların yapıyı tahrip ettiğini belirten Beksaç, "Bir su kemeri altında define aramak çok saçma bir şey. Kim buraya bir define gömsün. Bu eserler halk hizmetine dönük olarak yapılmış yapılar. İslami bir yapıda define aramak kadar saçma bir şey olamaz. Burada define aramak yapılara zarar vermekten öteye gitmez. Ata yadigarı ve kültür mirasına zarar vermiş oluyorlar." diye konuştu.
AA Gökhan Zobar