Elazığ'da maden aramaya hazırlanan Eti Bakır Harput Kalesi arkeoloji kazılarına sponsor oldu
Samsun İkiztepe Höyüğü arkeoloji kazılarının da sponsoru olan Cengiz Holding'e ait Eti Bakır şirketi bu sene Harput Kalesi kazılarına da destek vereceğini açıkladı. Açıklamada şirketin Elazığ'ın Maden ilçesindeki tesis kurma çalışmaları hakkında da bilgi verildi.
Elazığ'ın kadim yerleşim alanlarından Harput'un Süt Kalesi olarak da bilinen ünlü kalesindeki arkeoloji kazısına Cengiz Holding bünesideki Eti Bakır şirketiolan spondor olduğu açıklandı ve şirketin aynı zamanda Samsun İkiztepe Höyüğü arkeoloji kazılarına destek verdiği ifade edildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş, şirketin Cengiz Holding çatısı altında yaklaşık 20 yıldır madencilik faaliyetleri yürüttüğünü belirterek, "Bildiğiniz gibi bu madenleri yerin altından çıkarıyoruz. Türkiye'de yerin altında bakır cevherinin yanı sıra pek çok tarihi cevher de yatıyor. Biz de buradan hareketle yerin altındaki tüm cevherleri çıkarmak, ekonominin yanı sıra tarihe ve kültüre de katkıda bulunmak için arkeolojik kazılara sponsor olmaya karar verdik." ifadelerini kullandı.
Gelecek yıllarda bu desteği artırarak sürdürmek istediklerini belirten Akbaş, Eti Bakır'la ilgili şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de madenden son ürüne üretim yapan tek izabe tesise sahip şirket biziz. 9 tesisi ve 5 bin 500 çalışanıyla büyük bir aile olan Eti Bakır, yüzde 99,99 saflıkta katot üretimiyle Türkiye'nin cari açığının azaltılmasına her yıl 750 milyon dolarlık katkı sunuyor. Yeni madenlerimizle bu katkıyı artırmaya devam edeceğiz. Geçen yıl kazandığımız ihalenin ardından Elazığ'ın Maden ilçesindeki tesis kurma çalışmalarımız devam ediyor. Yaklaşık 750 kişinin çalışacağı ve 350 milyon dolarlık yatırımla kurulacak Elazığ'daki tesisimizi 3 yıl içinde faaliyete geçirerek yılda 1 milyon tonluk bakır cevherini işleyeceğiz."
Harput İç Kale Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç Elazığ'ın yeraltı değerlerinin gün yüzüne çıkarılmasının önemine işaret ederek, Harput'un, M.Ö. 3000'lerden başlayıp, M.S. 1.900'lere kadar kesintisiz olarak süren yaklaşık 5 bin yıllık yerleşime sahip olduğunu belirtti.
Harput'ta yaşamın başladığı nokta olarak bilinen kalenin sadece bölgesel olarak değil, bilinenlerin ötesinde çok sayıda kültürel varlığı barındıran toplumsal bir yapı olduğunu aktaran Aytaç, "Döneminin garnizonu olan kale; gizli geçitleri, zindanları, surları, inanç merkeziyle henüz ortaya çıkmamış birçok tarihi içinde barındırıyor. Harput Kalesi gibi önemli miraslarımızı koruma altına almak, tarihsel değerlerimizi topluma kazandırmak gibi önemli bir çalışmayı üstlenen Eti Bakır'a teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Aytaç, bu destekler sayesinde Harput Kalesi'nin UNESCO Asıl Listesi'ne girmesini, Türkiye'nin bu çok önemli değerinin kültür tarihinde hak ettiği yere kavuşmasını istediklerini belirtti.