Firuz Bağlıkaya: Avrupa'da hakedilen turizm payı henüz alınmadı
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Dünya ile rekabete Türkiye'de en hazır sektör turizmdir, dedi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'na konuk oldu.
İstanbul Yeni Havalimanı’nın turizme katkısına ilişkin sorusu üzerine Bağlıkaya, İstanbul'un 2025 yılında 200 milyon kapasiteye sahip bir havalimanına kavuşacağını belirterek, fiziki yapı olarak Atatürk Havalimanı'nın yetersiz olduğunu kaydetti.
Bağlıkaya, kolay ulaşım turizm için önemli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Şu anda İstanbul için potansiyel olabilecek Çin gibi pazarlarda uçuş bekleyen hava yolları var. Avrupa'dan da var. Bize kadar gelip rica edenler de var. Yeni havalimanı açılır açılmaz zaten bekleyen potansiyelin devreye girmesini sağlayacak. Gelişmiş potansiyelimizi göstermesi açısından da önemli bir yapı. İstanbul'da ciddi bir turist artışına vesile olacaktır. Transfer yolcularına, bir gün konaklayacaklar için yardımcı olacağız. Yeni Havalimanı'nda seyahat acentaları bölümü var. Dolayısıyla acentalarımız orada konumlanıyor. Transfer yolcularının İstanbul'u tanımaları için günlük turlar organize edilecek. Onların gelmeleri için çaba sarfedeceğiz."
2017 yılında Almanya'da satılan seyahat sayısı 80 milyon, bunun önemli bölümü yaz seyahati olarak satıldığını, böyle bakıldığında Türkiye'nin bunun yüzde 10-15'ler civarında, İngiltere'de bu oranın yüzde 6'larda olduğuna işaret eden Bağlıkaya, Avrupa'da hakedilen payın henüz alınmadığını ve dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi.
- "Dünya ile rekabete Türkiye'de en hazır sektör turizm"
Bağlıkaya, turizm sektörünün dinamik olduğunu belirterek, "Dünya ile rekabete Türkiye'de en hazır sektör turizmdir. Türkiye'de dünya ile rekabet edemeyecek bir turizm ürünü gösterebilir misiniz? Tarihi, kültürü, mutfağı, turistik tesisleri ve insanıyla hiçbir ülke bizimle rekabet edebilecek düzeyde değil. İçimizdeki potansiyel sürekli öne çıkıyor. 2016'da sıfır oluyoruz, 2018'de rekor kırıyoruz. Burası hazır. İçi içine sığmayan bir sektör, sektör örgütü ve sektör bütünlüğü var. 100 milyon turist, 100 milyar dolar gelir hedefini önümüze koymalıyız. Seneyi tartışırız ama bu hedefi önümüze koymalıyız. Türkiye bunu yapabilecek potansiyele sahip." diye konuştu.
Türkiye'ye ortalama 500 dolar da 5 bin dolar da harcayan turistin geleceği bir platform olduğunu ifade eden Bağlıkaya, her segmente hizmet verebileceklerini dile getirdi.
İstanbul Yeni Havalimanı’nın turizme katkısına ilişkin sorusu üzerine Bağlıkaya, İstanbul'un 2025 yılında 200 milyon kapasiteye sahip bir havalimanına kavuşacağını belirterek, fiziki yapı olarak Atatürk Havalimanı'nın yetersiz olduğunu kaydetti.
Bağlıkaya, kolay ulaşım turizm için önemli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Şu anda İstanbul için potansiyel olabilecek Çin gibi pazarlarda uçuş bekleyen hava yolları var. Avrupa'dan da var. Bize kadar gelip rica edenler de var. Yeni havalimanı açılır açılmaz zaten bekleyen potansiyelin devreye girmesini sağlayacak. Gelişmiş potansiyelimizi göstermesi açısından da önemli bir yapı. İstanbul'da ciddi bir turist artışına vesile olacaktır. Transfer yolcularına, bir gün konaklayacaklar için yardımcı olacağız. Yeni Havalimanı'nda seyahat acentaları bölümü var. Dolayısıyla acentalarımız orada konumlanıyor. Transfer yolcularının İstanbul'u tanımaları için günlük turlar organize edilecek. Onların gelmeleri için çaba sarfedeceğiz."
2017 yılında Almanya'da satılan seyahat sayısı 80 milyon, bunun önemli bölümü yaz seyahati olarak satıldığını, böyle bakıldığında Türkiye'nin bunun yüzde 10-15'ler civarında, İngiltere'de bu oranın yüzde 6'larda olduğuna işaret eden Bağlıkaya, Avrupa'da hakedilen payın henüz alınmadığını ve dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi.
- "Dünya ile rekabete Türkiye'de en hazır sektör turizm"
Bağlıkaya, turizm sektörünün dinamik olduğunu belirterek, "Dünya ile rekabete Türkiye'de en hazır sektör turizmdir. Türkiye'de dünya ile rekabet edemeyecek bir turizm ürünü gösterebilir misiniz? Tarihi, kültürü, mutfağı, turistik tesisleri ve insanıyla hiçbir ülke bizimle rekabet edebilecek düzeyde değil. İçimizdeki potansiyel sürekli öne çıkıyor. 2016'da sıfır oluyoruz, 2018'de rekor kırıyoruz. Burası hazır. İçi içine sığmayan bir sektör, sektör örgütü ve sektör bütünlüğü var. 100 milyon turist, 100 milyar dolar gelir hedefini önümüze koymalıyız. Seneyi tartışırız ama bu hedefi önümüze koymalıyız. Türkiye bunu yapabilecek potansiyele sahip." diye konuştu.
Türkiye'ye ortalama 500 dolar da 5 bin dolar da harcayan turistin geleceği bir platform olduğunu ifade eden Bağlıkaya, her segmente hizmet verebileceklerini dile getirdi.
Bağlıkaya, Göbeklitepe'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesinin önemini vurgulayarak, bunun mümkün olduğundan daha yaygın bir şekilde tanıtılması gerektiğini, Şanlıurfa'da gastronomi açısından önemli potansiyelin bulunduğunu söyledi.
- "Türkiye'nin Gastronomi Haritasını çıkarıyoruz, turlar hazırlıyoruz"
Bağlıkaya, göreve gelir gelmez gastronomi ile ilgili bir proje üzerine çalışmaya başladıklarını anlatarak, "Bir üniversitemizle birlikte Türkiye'nin Gastronomi Haritasını çıkarıyoruz. Bu var mıydı? Aslında vardı. Değişik bölgelerde yörelerde yapılmış çalışmalar vardı. Biz daha derli toplu vaziyette, Türkiye'de nerede, ne yenir? Her yer ayrı bir cevher. Türkiye'nin Gastronomi Haritasını çıkarıyoruz ve yolunu çiziyoruz. Bunlarla ilgili turlar hazırlıyoruz. Fuar sezonu kışın, kışa tanıtım için yetiştireceğiz." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un turizm sektöründe her konuya vakıf olmasının önemine değinen Bağlıkaya, bakanlığa sektörden bir ismin getirilmesinin zaman kaybını önlediğini ve etkin kararların alınmasında pozitif katkı sağlayacağını belirtti.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanlığı'na geldikten sonra yapılan çalışmalara işaret eden Bağlıkaya, yapısal düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını, yönetmelik çıkardıklarını, iç yapılanma sürecini tamamladıklarını, bölge temsilci seçimlerinin yapıldığını, sahte sitelerle ilgili dijital denetleme sistemini devreye soktuklarını anlattı.
Dijital denetleme sistemi hakkında bilgi veren Bağlıkaya, "Seyahat acentalarının web sitelerine girildiğinde TÜRSAB'ın logosu olacak. O logoya tıklandığı zaman acentanın gerçek olup olmadığı bizim sitemize bağlanarak gözükecek. Bunu kopyalama imkanı şu an yok. Çok önemli bir aşamaya geçtik. Vatandaşları mağdur eden bir durum vardı. Bayramdan önce çok şikayetler oldu. Bunun önüne geçtik. Bundan sonra dijital denetleme sistemiyle acentanın yasal olup olmadığıyla ilgili bilgi sahibi olunabilecek." diye konuştu.
"(Booking.com) Türk'e Türk ürünü satıyorsun, biraz kurallarına da uy"
Bağlıkaya, Booking.com'a ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Booking.com kapatılmadı, faaliyette, kapatılan hizmetleri var. Türkiye'nin içinde Türk vatandaşlarına ürün satıyor. Bununla ilgili bir haksız rekabet var. Türkiye'deki x acentası Antalya'da bir otel satıyor, Booking.com da aynı oteli Türk vatandaşına satıyor. En düşük fiyattan satıyorum diyor. Bununla ilgili bir haksız rekabet var. Kapatılmasının temelinde bu var. Bir de vergi vermeyerek seyahat acentalarıyla rekabet ediyor. O da ayrı konu. Türk vatandaşı yurt dışına Booking.com'dan rezervasyon yapıp gidebiliyor. Yurt dışından da Booking.com'dan rezervasyon yapıp gelinebiliyor. 'Dünyanın en önemli global sitesini Türkiye kapatmış' algısı yaratılıyor. Türk kökenli sitelerin hepsi bu hizmeti veriyor. Türkiye'nin kurallarına uyulmasını istemesi haksız bir şey değil. Türk'e Türk ürünü satıyorsun, biraz kurallarına da uy. En azından bu segmentte uy."
Booking.com ile aynı durumda olan 20'ye yakın internet sitesiyle ilgili kendi aralarında komisyon oluşturduklarını ve haksız rekabete ilişkin rapor hazırladıklarını aktaran Bağlıkaya, "Tüketicinin mağdur olmasına yol açacak bir şey yapmayız, yapmak istemeyiz. İnsanların da şuna saygı duyması lazım; bizim görevimiz seyahat acentalarının hak ve menfaatlerini korumak. Türk acentaları bu rekabete tabii ki hazır. Türkiye'de Booking.com tarzı hizmet veren onlarca site var." yorumunu yaptı.
Bağlıkaya, Booking.com gibi tüm sitelerin Türkiye'de büroları ve personelleri bulunduğuna işaret ederek, "Otellerle kontratlar imzalıyorlar. Faturayı Türkiye'den kesse sıkıntı kalmayacak. Sistemin içine girecek. Fiyat avantajı yine kalacak. En ucuza alıyorsa yine en ucuza alacak. Adamlar global diye onları korumak zorunda değilim. Dünya tanıyor diye, boyun eğmek zorunda değiliz." dedi.
"Bu milletin azim ve kararlılığı burada duruyor"
Firuz Bağlıkaya, muhafazar kesimin alternatif turizme ilgisinin artmasına ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:
"Bu tür tesislerin sayısı az, fakat bu tür tesislerin bir takım fiziki özellikleri var. Yan yana olan tesislerden böyle bir tesis üretmek mümkün değil. Kendine has, kendi koyu olan, dışarıdaki temasa kapalı, bir takım özel yerlerde yapılabilecek bir iş olduğu için daha kısıtlı imkanlara sahip. Ancak sayısı her geçen gün artıyor. Arz-talep dengesinden dolayı fiyatı yüksek. Diğer otellerden istediğiniz kadar bulabilirken, daha mutaassıp, özel bir segmente sahip, hassas hizmet isteyen kitle için tesis sayısı az. Yalnız yurt içi değil, yurt dışından da talep başladı. Bizim Türk kardeşimizin kurduğu bir site var. İnanılmaz artışları var. Dünyanın her yerinden Türkiye'ye bu tür turist geliyor. Tesis sayısı arttıkça çok ciddi gelir söz konusu. Yakın bir gelecekte böyle bir sıkıntımız olmayacak."
Turizmin topyekûn bir bütün olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, "TÜRSAB olarak biz bu işin pazarlama ayağındayız. Toplu olarak bir turizm seferberliği başlatmak durumundayız. Taksicisinden havaalanında valiz taşıyan kişisine herkesin bu bilinçte yaklaşması lazım. Turizm çok önemli. Ülkemiz için çok önemli. Cari açığı kapatmak için ilaç olabilecek bir sektör. Havaalanlarında seyahat acentaları transfer yapamıyorlar. Biraz daha dikkatli ve kucaklayıcı davranılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim petrolümüz de turizm. Biraz daha turizm gözlüğüyle bakarak yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor." şeklinde konuştu.
Bağlıkaya, Türkiye'ye yapılan spekülatif atak ile ilgili herkes gibi canlarının sıkıldığını belirterek, "Böyle durumlarda siyasilerin yükünü millet alır. İktidar kim olursa olsun millet politikacısına, siyasetçisine sahip çıkar. Bu operasyonlar gayet net. Sabahın şafağında küçültücü tweetler atacaksın. Böyle şeylere kimse prim vermez. Gün varım deme günüdür. Ne kadar varsın? Olduğumuz kadar varız, vücudumuzla varız. Sel geldiği zaman hepimiz ıslanırız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'yi sadece istatistiki raporlardan takip edenlerin tepkilerinin yanlış olduğuna işaret eden Bağlıkaya, "Burada bunlara prim verecek bir halk yok. İçinde bulunduğumuz ahval ve şeraitten ancak milletin azim ve kararlılığıyla kurtuluruz. Bu milletin azim ve kararlılığı da burada duruyor." diyerek sözlerini tamamladı.
AA