Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Göbeklitepe'de bulunan boyalı olduğu anlaşılan en eski heykel arkeologları heyecanlandırdı

Göbeklitepe'de yeni bulunan neolitik çağın bilinen ilk boyalı heykeli olan yaban domuzu; H şeklinde bir sembol, bir hilal, iki yılan ile üç insan yüzü veya maskesi olduğu tahmin edilen süslemelere sahip bir seki üzerinde yer alıyor. Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul ve Alman Arkeoloji Enstitüsü Koordinatörü Lee Claere yeni keşiften dolayı büyük bir heyecan ve mutluluk yaşadıklarını söyledi

 

 Şanlıurfa'daki Taş Tepeler Arkeoloji Projesi çerçevesinde süren arkeoloji kazılarında Göbeklitepe'de bulunan yaban domuzu heykeli, dünyanın bilinen boyalı en eski heykeli oldu.

Göbeklitepe'nin "D yapısında" bulunan, kireç taşından yapılmış, gerçek boyutlu yaban domuzu heykelinin yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah boya  kalıntılar görülüyor.

Heykel; "H şeklinde" bir sembol, bir hilal, iki yılan ile üç insan yüzü veya maskesi olduğu tahmin edilen süslemelere sahip bir seki üzerinde yer alıyor.

Türk Arkelog Necmi Karul: dünya tarihi açısından son derece önemli

Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, yeni keşiften dolayı büyük bir heyecan ve mutluluk yaşadıklarını söyledi.

Heykelin, dünya tarihi açısından son derece önemli bir keşif olduğunu vurgulayan Karul, şunları kaydetti:

"Bu yıl hepimizi ilgilendiren ve heyecanlandıran buluntularla karşılaştık. Tabii kazı çalışmalarının sonuçlarını, sezonun sonrasında yani kış aylarında yaptığımız çalışmaları daha net bir şekilde anlayacağız ve paylaşabileceğiz. Göbeklitepe'de, şu anda içinde bulunduğumuz dev yapının içerisinde açığa çıkarılan bir yaban domuzu heykeli yer alıyor. Domuz heykeli, yapının çok tanımlı bir noktasında yani merkezdeki iki dikili taşın ortasındaki aksın bir kenarında bulunuyor."

Artık Neolitik Çağda heykellerin boyalı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz

Karul, şöyle devam etti: "Genelde bu tür yapılarda da bu konumların, binanın geri kalanından farklılaştığını görüyoruz ve özgün konumda eserleri buraları bıraktıklarını, yapılar gömülürken de bilinçli olarak o eserlerin yerinde dikili taşlar gibi korunduklarını biliyorduk. Bunlara ilişkin de çok fazla buluntumuz yoktu, en azından 'D yapısı'nın bu bölümleri henüz kazılmamıştı. Bu yılki çalışmalarda bu alanda kazıları sürdürdük. Bu heykel, bir yaban domuzunu betimliyor. Burada daha önce karşılaşılan bütün hayvanlarda olduğu gibi atak pozisyonunda olması, dişlerinin görünür yani bir saldırganlığın vurgulanıyor olması dikkat çekiyor. Yine bu dönem heykellerinde cinsiyet ayrı heykellerin veyahut da kabartmaların hepsinde eril bireyleri temsil edeceklerini biliyoruz. Bu heykelin farklılığı da boyalı olması. Yani dili ve üzerindeki kıl tabakasının özgün renklerinde boyalı yapılmış olmasıdır. Bu durum eseri farklılaştırıyor. Daha önce de alanda bazı pigment kalıntıları bulmuştuk ama onlar heykellerin boyalı olduğuna dair fikir vermiyordu. Artık o dönemde heykellerin boyalı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.

Alman arkeolog Lee Claere: Çok büyük ve çok güzel bir heykel

Alanda kazı yapan Alman Arkeoloji Enstitüsü Koordinatörü Lee Claere ise keşiften dolayı ekip olarak büyük mutluluk yaşadıklarını dile getirdi.

Yaz boyu çalışmalarının emeğini aldıkları için sevinçli olduklarını vurgulayan Claere, "Bu sene burada çok çalıştık ve bu çok muhteşem heykeli bulduk. Çok heyecanlıyız heyecanlandık. Çok büyük ve çok güzel bir heykel." dedi.

Rauf Maltaş - AA