Göbeklitepe'yi Türkiye de Şanlıurfa da çok geç anladı
Göbeklitepe'de arkeoloji kazılarının 1995 yılında başladığını belirten Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, 'daha ilk yılından Göbeklitepe'deki her şeyi biliyorduk. İlk yıldan itibaren bugün heyecan yaratan sonuçların hepsi vardı. Göbeklitepe üzerine birçok toplantı, çalışma yapıldı. Bilim dünyası heyecanlandı. Türkiye heyecanlanmadı hele bürokrasimiz hiç ilgilenmedi. Şanlıurfa'da da önemsenmedi' dedi.
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen "Güneydoğu Anadolu'nun Göbeklitepe Kültürü" başlıklı konferansa katılan ABD Bilim Akademisi (NAS) yabancı asli üyesi, TÜBA Hizmet Ödülü, İtalya Devlet Nişanı ve Vehbi Koç Vakfı 2008 Yılı Ödülü sahibi arkeoloji dünyasının önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Göbeklitepe'nin kamuoyunda yanlış anlaşıldığına dikkat çekti.
Göbeklitepe'nin en eski tapınak değil, inanç alanlarından olduüunu savunan duayen arkeolog, "Göbeklitepe en eski tapınak değil, en eski inanç yeri değil. Göbeklitepe'nin o bölgenin kült merkezi olduğu yönünde haberler yer aldı. Oranın kutsal bir mekan olduğuna dair bilgiler vardı ancak bunlar da doğru değil. Sadece Göbeklitepe'nin etrafındaki 50 kilometrekarelik alanda Göbeklitepe gibi 15 merkez var. Bu Göbeklitepe'yi küçük düşürmez o merkezin ne kadar dinamik olduğunu bize gösterir" dedi.
DHA'nın haberine göre; Göbeklitepe'deki ilk kazıların 1995 yılında başladığını hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, "Göbeklitepe bizim neolotik dediğimiz yani insanların ilk defa üretime geçtiği, yerleşik yaşamın başladığı, köyden kente, kentten devlete, devletten imparatorluğa giden sistemin temellerinin atıldığı, insanın doğal çevresi ile ilişkisinin farklılaştığı ve mekan anlayışının değiştiği süreci temsil ediyor. Göbeklitepe'de kazılar 1995 yılında başladı. Daha ilk yılından Göbeklitepe'deki her şeyi biliyorduk. İlk yıldan itibaren bugün heyecan yaratan sonuçların hepsi vardı. Göbeklitepe üzerine birçok toplantı, çalışma yapıldı. Bilim dünyası heyecanlandı. Türkiye heyecanlanmadı hele bürokrasimiz hiç ilgilenmedi. Şanlıurfa'da da önemsenmedi. 2011 yılında National Geographic adlı dergide Göbeklitepe hakkında yazı çıkınca herkes heyecanlandı" dedi.