Güney Amerikalı şamanlar ayinlerde uyuşturucu kokteyli kullanmış
Bolivya’da bir kaya sığınağında bulunan yaklaşık bin yıllık şaman kesesinin içinden beş ayrı uyuşturucu çıktı. Arkeolojik kazılarda bir mezardan çıkarılan şaman kesesinin içindeki uyuşturucu kokteyli, Güney Amerikalıların binlerce yıl önce kokain ve ayahuasca kullandığını gösteriyor
PNAS dergisinde & Mayıs tarihinde Melanie J. Miller, Juan Albarracin-Jordan, Christine Moore ve José M. Capriles imzaları ile yayınlanan "Güney Amerika'da 1000 yıllık bir tören paketindeki çoklu psikotropik bitkilerin kullanımına ilişkin kimyasal kanıtlar (Chemical evidence for the use of multiple psychotropic plants in a 1,000-year-old ritual bundle from South America) başlıklı makalede yer alan bilgilere göre; Bolivya’da bulunan ve 1.000 yıl önce bir şamana ait olabileceği düşünülen aletlerde beş farklı uyuşturucunun izleri tespit edildi.
Araştırmacılar bu keşfin, Güney Amerika’daki tek bir arkeolojik buluntuda tespit edilen en fazla psikoaktif bileşik olduğunu söylüyor. Bu uyuşturucuların elde edildiği bitkiler, bulundukları yayla bölgelerine özgü değillerdi, bu yüzden buraya ticaret ağları veya seyahat eden şamanlar tarafından getirilmiş olabilirler.
Eserler, güneybatı Bolivya’nın Lípez dağlarında bir cenaze alanı olarak hizmet vermiş olabilecek bir yapının içindeki molozların arasında bulundu.
Bulgular arasında şunlar var: 28 cm uzunluğunda bir deri çanta, bir çift tahta buruna çekme tableti, bir buruna çekme borusu, lama kemiğinden bir çift spatula, bir tekstil kafa bandı, kurutulmuş bitki gövdelerinin parçaları ve birbirine dikilen üç tilki burnundan yapılmış bir kese. Buruna çekme tüpü ve tabletler, insan benzeri figürlerden oluşan süslü oymalara sahip.
Radyokarbon tarihlemesi, deri çantanın, yaklaşık beş yüzyıl boyunca güçlü bir And medeniyeti olan Tiwanaku’nun çöküşüyle kabaca örtüşen MS 905 ila 1170 tarihlerine ait olduğunu ortaya koydu.
Tiwanaku kültüründe uyuşturucuların, muhtemelen şifa törenlerinde ve ölülerle temasa geçilebileceğine inanılan dini törenlerde önemli bir rol oynadığı düşünülüyor.
Melanie Miller ve meslektaşları, kese ve bitki saplarından örnekleri analiz etmek için kütle spektrometrisi kullandı. Analizler sonucu beş psikoaktif bileşik tespit edildi: kokain, benzoilekgonin (BZE), bufotenin, harmin ve dimetiltryptamin (DMT).
Kokain ve BZE’nin her ikisi de, Bolivya ve Peru’da yaygın olarak hafif bir uyarıcı etkisi ile çiğnenen veya çay haline getirilen koka yapraklarında bulunuyor. Bu bileşikler daha önce bölgedeki mumyalanmış vücutlarda, hatta annelerinin sütünü tüketmiş olan genç bebeklerin bile saçlarında bulundu.
Harmine ve DMT, çeşitli bitkilerden yapılmış ve yerli Güney Amerika halkı tarafından manevi törenlerde kullanılan ayahuasca’daki aktif maddeler arasındaydı. Başka bir psychedelic bileşik olan Bufotenin, bazı tohumlarda ve bazı kurbağaların derilerinde bulunuyor. Ayrıca mumya saçlarında da tespit edilmişti.
Bu uyuşturucuların mevcudiyeti, deri kesenin bitkilerin ve bunların psikoaktif özelliklerinin geniş bilgisine sahip bir ritüel uzmanına veya şamana ait olabileceğini gösteriyor ve yaprakları, tohumları ve diğer bitki maddelerini saklamak için kullanılmış olabileceğini düşündürüyor.
Tohumlar, buruna çekme tabletlerinde öğütülmüş ve tüp kullanılarak solunmuş olabilir. Ayrıca yapraklar çiğnenmiş veya demlenerek tüketilmiş olabilir.
New Scientist. 6 Mayıs 2019. (Çeviri: Erman Ertuğrul - Arkeofili)