Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Hadrianaupolis mozaiklerinde Havari Markos ve Lukas tasvir edilmiş

50 bin nüfuslu kentken aniden terk edilen Hadrianaupolis'in gizemini çözmeye çalışan arkeologlar, arkeolojik kazılarda bulunan kilisede hiç bozulmamış sanat harikası mozaikler bulmuştu. Mozaiklerde Hz. İsa'nın havarilerinden Marcos ve Lucas boğa ve aslan şekilde tasvir edildiği anlaşıldı.

 

Karabük'ün Eskipazar ilçesinde bulunan gizemli antik kent Hadrianaupolis'te keşfedilen erken dönem kilisesindeki mozaiklerde bulunan figürlerden boğanın Lucas’ı, aslan ise Marcos’u temsil ettiği tespit edildi.

Karabük Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin ve Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ersin Çelikbaş, ortaya çıkarılan sağlam ve zengin içerikli mozaiklere sahip antik kentteki Anadolu'nun en eski kiliselerinden biri olduğu değerlendirilen bin 500 yıllık yapıyı gazetecilere gezdirerek, elde edilen yeni bulgular hakkında bilgilendirme yaptı.

Marcos ve Lucas'ı temsil eden figürler bulundu

Hristiyanlık inancındabüyük öneme sahip Havarilerden Marcos ve Lucas’a ithafen yapıldığı anlaşılan kiliseden çıkarılan hiç bozulmamış mozaiklerin MS 5. yüzyıla ait olduğu belirtildi.

Mozaiklerin hiç bozulmadığına işaret eden Çelikbaş, "Mozaiklerde çok önemli figürlere ulaştık. Bu figürler Marcos ve Lucas’ı temsil eden figürler. Bir tane boğa figürü, bir tane aslan figürü, 2 tane de tavus kuşunun olduğu bir panoya rastladık. Bu figürlerin Anadolu'daki benzer örneklerine baktığımız zaman en bütünlük gösteren örnek Hadrianaupolis’teki bu yıl çalışmalar sonucunda bulmuş olduğumuz mozaik olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Mozaikler üzerindeki boğa Lucas’ı, aslan ise Marcos’u temsil ediyor. Bu mozaiklerin Marcos ve Lucas’a addedildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Dolayısıyla kilisenin de Marcos ve Lucas’a yapıldığını düşünebiliriz" dedi. 

Çelikbaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Mozaiklerin bugüne kadar sağlam olarak gelmesinin en büyük nedeni ise 5’inci yüzyılda ilk olarak kilisenin yapıldığını biliyoruz. 6’ncı yüzyıla geldiğimizde ise mozaiklerin üzeri farklı düşüncelerden dolayı kapatılıyor. Çünkü 5’inci yüzyılda hala Roma’nın paganizm etkisi devam ediyor. Mozaiklerdeki figürlere de baktığımız zaman paganizm etkili olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Dolayısıyla 6’ncı yüzyılda Hristiyanlığı paganizmden daha da uzaklaştırmak için bu tip figürlerin klişelerden, dini yerlerden çıkarılmasına yönelik olarak üstü kapatılıyor. 6’ncı yüzyılda bu üstü kapatılan mozaiklerin günümüze kadar sağlam gelmesinin en büyük neden işte üzerine 2’nci tabaka bir mozaik yapılması. Mermer plakalarla yapılan bu döşeme alttaki mozaiklerin günümüze kadar hiç bozulmadan, çok sağlam bir şekilde gelmesinde ki en büyük neden" dedi.

Antik dönemde piskoposluk yani hac merkeziydi

Çelikbaş, Hadrianaupolis'in daha önce sadece kent olarak isminin bilindiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Sadece bir isimden ibaret olmadığı, gerçekten çok önemli bir antik kent olduğu, özellikle 'mozaik cenneti' dediğimiz bir noktada artık burası. Çünkü gerçekten mozaikleriyle ön plana çıkıyor. Özellikle Batı Karadeniz Bölgesi'nin en önemli mozaik kenti olarak burayı söyleyebiliriz. Biz buranın antik dönemde piskoposluk, yani hac merkezi olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Burada önemli din adamları yaşamış. Kent, 11-12 kilometre ileride Kimistene denilen antik bir yerleşime kadar uzanıyor. Dolayısıyla antik kentin çevresinin yaklaşık 15-20 kilometre çapında olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Çok büyük bir kentten bahsediyoruz. Nekropol’daki çalışmalarımızda da kentteki popülasyonla ilgili verilere ulaştık. Antik dönemde buranın yaklaşık 50 bin kişilik bir nüfusa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Nekropol’daki gömü yoğunluğuna bakıldığında bu rakam ortaya çıkabiliyor.  Bu seneki çalışmalarımızda 6. yüzyıla ait çok sayıda küçük buluntu ortaya çıkardık. Çalışmalarımızda artık çok daha önemli neticeler alma aşamasındayız. O dönemi çözümlemeye yönelik çok önemli verilere ulaşmak üzereyiz. Birkaç yıl içerisinde daha da somut buluntularla, arkeolojik belgelerle açıklayacağımız verilerin tüm dünyanın ilgisini buraya çekeceğine eminiz. Artık çok güzel şeylerden bahsedebiliriz. Çok kısa zaman içerisinde burada güzel şeyler olacağını söyleyebilirim."

Dr. Ersin Çelikbaş: 7. yüzyılda kent aniden terk edilmiş görünüyor

"Nasıl Gaziantep’te, Şanlıurfa’da mozaiklerin ön planda olduğu, antik kentler biliyorsak Karadeniz’in özellikle Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli mozaik kenti olarakta burayı söyleyebiliriz. Biz buranın antik dönemde piskoposluk yani hac merkezi olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Stiylos Alpius 6’ncı yüzyılda yaşamış ve bu sene statikrafi çalışmalarımızda 6’ncı yüzyıla ait çok sayıda burada küçük buluntu ortaya çıkardık.Birkaç yıl içerisinde daha da somut buluntularla, arkeolojik belgelerle açıklayacağımız verilerin tüm dünyanın ilgisini buraya çekeceğine eminiz." diyen Çelikbaş,  Hadrianaupolis'in 7. yüzyılda aniden boşaltıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Bu seneki kazı çalışmalarımızda şunu ortaya çıkardık. Antik kent 7. yüzyılda aniden boşaltılmış. Yani burada bir deprem mi oldu, akına mı uğradı, istila mı edildi, büyük bir yangın mı geçirdi? Bunları çözmeye çalışıyoruz. Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki buradaki hayat 7. yüzyılda sona ermiş. Yani antik kentte yaşayan bir kişi bile kalmamış. Bu sene bunu tespit ettik. Şimdi yıl içerisinde bunun nedenlerini araştıracağız. Öncelikle antik kaynaklarda o dönem içerisinde yaşanmış olan felaketleri inceleyeceğiz. Ondan sonra siyasi ve sosyal olaylara bakacağız. Ne gibi durumlar yaşanmış? Gelecek yıla kadar inşallah net verilere ulaşmaya çalışacağız."

İbrahim Şahin de Karabük için önemli olan bu kültürel değeri gün yüzüne parça parça çıkardıklarını belirterek, çalışmaların devam edeceğini kaydetti.

Hadrianaupolis Antik Kenti

Eskipazar ilçesinin yaklaşık 3 kilometre doğusunda bulunan ve Geç Hellenistik, Roma ve Erken Bizans devirlerinde yerleşilmiş Hadrianaupolis'te arkeolojik yüzey araştırmalarında 14 dağınık kamu binası ve diğer tür yapılar tespit edilmişti.

Kamu yapıları arasında iki hamam, iki kilise yapısı, bir savunma yapısı, kaya mezarları, tiyatro, bir kemerli ve kubbeli yapı, anıtsal kültik niş, sur, villa, diğer anıtsal binalar ile bazı kült alanları bulunuyor.

Kiliselerin tabanı mozaiklerle süslenirken, İncil'de adı geçen nehirler Geon, Phison, Tigris ve Euphrates belgelenmişti. At, fil, panter, geyik ve grifon (sanat tarihinde görülen karışık bir hayvana verilen isim) gibi birçok hayvan tasvir edilen mozaiklerle ünlenen ve Karadeniz'in Zeugması olarak nitelendirilen antik kentte, 2003'te başlatılan kazı çalışmaları dönemler halinde sürdürülüyor.

AA - DHA