Haftanın tarihine bakış 45
Yılın 45. haftasının (8 Kasım-14 Kasım) önemli olayları;
1. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de, saat 09.05'te Dolmabahçe Sarayı'nda, "Türk'ün tarihinde ve gönlünde daima yaşamak" üzere aramızdan ayrıldı.
Atatürk'ün sonsuzluğa göçtüğü gün hükümet, milli yasın acısını her satırında ortaya koyan ve ulusun duygularını dile getiren resmi bir tebliğ yayımladı.
Anadolu Ajansı tarafından duyurulan bu tebliğ, o günün diliyle şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin resmi tebliğidir: Müdavi ve müşavir tabiplerinin neşredilen son raporu Atatürk'ün dünyaya gözlerini kapadığını bildirmektedir. Bu acı hadise ile Türk vatanı büyük yapıcısını, Türk milleti Ulu Şef'ini, insanlık büyük evladını kaybetti. Milletimize içimiz yanarak bu tarife sığmayan ziyanından dolayı en derin taziyelerimizi sunarız. Kederlerimizin tesellisini ancak ve ancak onun büyük eserine bağlılıkta ve aziz vatanımızın hizmetinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki, ölmez olan, onun büyük eseri Cumhuriyet Türkiyesi'dir. Hükümetimiz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda bugüne kadar olduğu gibi dikkatle vazife başındadır. Müesses olan nizamı ve vaziyeti idame hususunu, büyük Türk milletinin hükümeti ile tek vücud olarak teyid ve temin edeceğine şüphe yoktur. Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 33'üncü maddesi mucibince, Büyük Millet Meclisi Reisi Abdulhalik Renda, Reisicumhur Vekaleti vazifesini deruhte etmiş ve ifaya başlamıştır. Gene Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 33'ncü maddesi mucibince, Büyük Millet Meclisi derhal yeni Reisicumhur intihab edecektir. Türkiye'nin büyük makamına Teşkilatı Esasiye Kanunu'na göre, geçecek zatın etrafında hükümeti ile şanlı ordusu ile ve bütün kuvveti ile Türk milleti, sarsılmaz bir varlık olarak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir. Bugün ayrılığına ağladığımız Büyük Şefimiz Atatürk, her vakit Türk milletine güvendi. Eserlerini bu güvenle yaptı. İdamesi esbabını da istikmal ederek, güvenle büyük milletimize bıraktı. Ebedi Türk milleti, onun eserlerini ebediyetle yaşatacaktır. Türk gençliği, onun kıymetli vediası olan Türkiye Cumhuriyeti'ni daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir. Kemal Atatürk, Türk'ün tarihinde ve gönlünde daima yaşayacaktır."
2. Düzce depremi
12 Kasım 1999'da o dönem Bolu'nun ilçelerinden Düzce'nin merkez üssü olduğu 7,2 büyüklüğünde deprem yaşandı. Düzce ve Kaynaşlı ile Bolu'nun bir bölümünde etkili olan, saat 18.57'deki depremde 894 kişi öldü, 4 bin 948 kişi yaralandı.
30 saniye süreyle etkili olan deprem, pek çok ilde hissedildi. Deprem nedeniyle Düzce'deki konutların yüzde 82'si, iş yerlerinin yüzde 87'si hasar gördü.
Düzce'deki depremin ardından ilçeye, hızlı şekilde kalkınabilmesi için 9 Aralık 1999'da 57. Hükümet tarafından il statüsü verilmesi kararlaştırıldı. TBMM'den geçen karar ve dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in onayı ile Düzce, Türkiye'nin 81. ili oldu.