Hakemi Use: Yusuf’un Höyüğü
Hakemi Use nedir? Hakemi Use nerededir? Hakemi Use höyüğü arkeoloji kazıları ne zaman yapıldı? Yusuf’un Höyüğü nedir?
Hakemi Use (Yusuf’un Höyüğü); Diyarbakır'ın Bismil İlçesinde Tepe Beldesi sınırlarında, Ilısu Barajı'nın ularına gömülmüş Dicle Nehri'nin eski yatağının sağ kıyısındaki höyüktür;
Kazı ekibi tarafından ÔHakemi Use I olarak isimlendirilen ve arkeolojik kazı çalışmalarının yürütüldüğü höyüğün yaklaşık 200 metre doğusunda, bugün tarla düzlüğe kadarki bölümü tamamen yokolmuş durumda olan ikiinci bir höyük daha bulunmaktadır.
Üzerinde sürekli pamuk ziraatı yapıldığından pek dikkat çekmeyen bu yerleşme yaklaşık 80 metre çapındadır. Kazı ekibi tarafından Hakemi Use II' şeklinde isimlendirilen bu höyüğn üzerinde Orta Çağ seramik parçaları bulunmaktadır. İikinci höyükte iskan edenlerin, Hakemi Use I höyüğünü mezarlık olarak kullandıkları tahmin edilmektedir.
Hakemi Use’nin varlığı bilim dünyasına ilk kez Ilısu Barajı Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen araştırmalar sayesinde duyurulmuştur.
Ilısu ve Karkamış barajları göl suları altında kalacak kültür varlıklarının tespitine yönelik olarak 1980’lerin sonunda Amerikalı bir ekip tarafından gerçekleştirilen yüzey araştırması esnasında yerleşim tespit edilmiş ve kayıtlara Hakemi Use Tepesi şeklinde geçmiştir. Yine aynı yıllarda Diyarbakır İli, Bismil İlçesi sınırları içinde yürütülen yegâne kazı olan Üçtepe kazısı heyeti tarafından geçekleştiren yüzey araştırması sırasında Hakemi Use de ziyaret edilmiş ve höyük yüzeyinden Geç Assur Dönemi seramik parçaları toplanmıştır. Hakemi Use; Yusuf isimli bir şahsın arazisi içinde bulunduğundan yerel halk tarafından Yusuf’un Höyüğü anlamına gelen Haremi Use şeklinde adlandırılmaktadır. Güneydoğu’da yüksek höyükler yerel halk tarafında Gir şeklinde isimlendirilmekte; yayvan ve yüksek olmayan höyüklere Haremdenilmektedir.
Kültür Bakanlığı tarafından Ilısu Projesi çerçevesinde yörede kazıların başlatılmasıyla Hakemi Use’de sistemli kazılar 2001 yılından bu yana Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında Hacettepe Üniversitesi’ne mensup bir ekip tarafından yürütülmektedir.
Hakemi Use Türkiye’nin güneydoğusunda modern Türkiye-Suriye sınırından yaklaşık 150 km içerde, Önasya’nın önemli Neolitik yerleşimlerinden Çayönü Tepesi’nden kuş uçumu 80 km doğuda yer almaktadır. Kazılar, Dicle Nehri üzerinde inşa edilen Ilısu Barajı Projesi çerçevesinde, Diyarbakır Müze müdürlüğü başkanlığında, Ankara Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Halil TEKİN’in bilimsel sorumluluğu altında bir heyet tarafından yürütülmektedir. 2001 yılında başlanılan kazıların Ilısu Baraj inşası bitene kadar sürdürülmesi planlanmaktadır.
Hakemi Use'nin konumu
Hakemi Use, yan yana iki yerleşimden oluşmaktadır. Batıda bulunan ve daha geniş boyutlara sahip olan höyük Kazı ekibi tarafından Hakemi Use I, bunun 200m doğusunda yer alan ikinci yerleşim ise Hakemi II şeklinde isimlendirilmiştir. İkinci yerleşim yoğun tarımsal etkinlik nedeniyle yüksekliğini yitirmiş ve tarla düzlüğü hizasına gerilemiştir. Söz konusu ikinci höyükte henüz kazılar yapılmamış olup yüzeyinde Orta Çağ dönemine ait az sayıda seramik parçası bulunmaktadır. Bu ikinci höyük sakinlerinin Hakemi Use I yerleşimini mezarlık alanı olarak kullandığı kazılarda gün ışığına çıkartılan yaklaşık 150 mezardan anlaşılmaktadır.
Günümüzde pamuk tarlası içinde bulunan ve Dicle Nehrinin sağ kıyısında yer alan merkez, yaklaşık 120m çapında ve 4m yüksekliğinde bir höyük yerleşimidir. Yerleşimin üzerinde uzun yıllar tarım yapıldığından üst katmanlarında yoğun tahribat mevcuttur. 2001, 2002 ve 2004 kazı sezonlarında çalışmalar yerleşimin kuzey kesiminde yürütülürken, 2005 sezonunda güneyde yeni açılan açmalarda çalışılmıştır.
Stratigrafisi
Kazı çalışmalarında iki açmada ana toprağa inmek mümkün olabilmiştir. Böylelikle Hakemi Use’nin stratigrafisi tespit edilmiştir. Yerleşimde üç ana dönem bulunmaktadır. Bunlar:
I. Dönem: Erken Demir Çağ /Geç Assur Dönemi
II. Dönem: Geç Tunç Çağ /Orta Asur Dönemi
III. Dönem: Geç Neolitik Dönem-Hassuna/Samarra Dönemi
Söz konusu dönemlerden Erken Demir Çağ ve Geç Tunç Çağ’a ait düzenli bir mimari maalesef ele geçirilememiştir. Günümüzde yerleşimin 4 m civarındaki arkeolojik dolgusunun sadece 0.50 m’lik bölümü bu iki döneme aittir. Geri kalan 3.5 m’lik arkeolojik dolgu Geç Neolitiği içermektedir
Değerlendirme
Yukarı Dicle Vadisi’nin Seramikli Neolitik Dönemi hakkında bilgiler Ilısu Barajı kazıları başlamadan önce son derece kısıtlıydı. Hakemi Use kazılarıyla birlikte bu boşluk doldurulmaya başlanmıştır. Yukarı Mezopotamya’nın ilk boyalı çanak-çömlek geleneğini oluşturan ve literatüre Hassuna/Samarra şeklinde geçen seramik grubu Hakemi Use’de yoğun biçimde ele geçmektedir. Hakemi Use kazılarında Geç Neolitik tabakalarında ortaya çıkartılan bütün çanak-çömlek el yapımıdır. Beş yapı katında da tek renkli çanak-çömlekler sayıca çoğunluğu oluşturmaktadır. Bununla birlikte bazı kaplar sadece üst yapı katlarında görülmektedir. Orta Mezopotamya’da yaygın olup kuzeydeki yayılımı konusunda pek çok soru barındıran Samarra seramiği bunlar arasında sayılabilir. Hakemi Use’de Samarra seramiği olarak bilinen kaplara ait parçalar sadece 1. ve 2. yapı katlarında ele geçmiştir. Söz konusu yapı katlarında “dark faced burnished ware” olarak bilinen ve daha çok Kuzey Suriye ve Kilikya’ya özgü kabul edilen kaplara ait parçalar da bulunmaktadır.
Hakemi Use Geç Neolitik yerleşiminin özelliklerini şu şekilde özetleyerek anlatmak mümkündür:
Yerleşim gerçek tarımcı bir köy yerleşimidir. Gerek arkeobotanik sonuçları, gerekse ele geçirilen taş aletler yerleşimde uzman bir tarımcı topluluğun yaşadığını kanıtlamaktadır. Ortaya çıkartılan hayvan kemiklerinden yerleşimde evcil hayvan etinin tüketildiği ve koyun, keçi ile sığırın çoğunluğu oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Bugüne kadar gün ışığına çıkartılan bütün binalar gerek plan, gerek inşa tekniği, gerekse içindeki arkeolojik buluntular açısından birbirinden pek farklı değildir. Bu da yerleşimde eşitlikçi bir yaşamın mevcudiyetini kanıtlamaktadır. Pek kalabalık olmayan büyük bir ailenin burada yaşamış olduğu ileri sürülebilir.
Toplulukta eşitlikçi bir yaşamın olduğunu kanıtlayan diğer bir unsur da mezarlar ve mezarlarda ele geçirilen küçük buluntulardır. Statü/prestij olarak değerlendirilebilecek herhangi bir buluntu bugüne kadar kazılarda bulunmamıştır.
Yerleşim içinde evlerin tabanları altında veya evler arasındaki boş alanlarda ortaya çıkartılan mezarlarda bebek, çocuk ve erişkin bireyler gömülmüştür. Mezarlarda çoğunlukla tek renkli kapların yanı sıra az sayıda taş kolye tanelerinden oluşan süs eşyası ele geçmektedir.
Taş aletlerin büyük çoğunluğu çakmaktaşından üretilmiş olmakla birlikte obsidyen alet sayısı da azımsanmayacak miktardadır. Hakemi Use’nin yakın civarında çakmaktaşı yatakları bulunmaktadır. Obsidyen Van Gölü civarındaki yataklardan getirilmiş olmalıdır. Hem çakmaktaşı hem de obsidyen çekirdeklerin kazılarda bulunması, üretimin yerleşimde gerçekleştiğini göstermektedir. Buna karşın atölye olarak değerlendirilebilecek bir mekân henüz keşfedilmemiştir.
Hakemi Use Geç neolitik yerleşimi MÖ 6100-5950 yılları arasında tarihlenmektedir. Arkeolojik buluntuların yanı sıra radyo karbon analiz sonuçları da bu tarihi vermektedir.
Hakemi Use, Seramikli Neolitik’te henüz tespit edilemeyen bir nedenle terk edilmiş ve uzun bir aradan sonra Erken Demir Çağ’da yeniden iskân edilmiştir.
Geç Assur Dönemi’nde muhtemelen Assur’un eyalet merkezi Tushan’ın yakınında tarımsal etkinlikle yaşamını sürdüren küçük bir köy yerleşimidir.
Assur İmparatorluğu’nun çöküşü ile birlikte Hakemi Use terk edilmiş ve Orta Çağ’da 200m doğusunda kurulan köy tarafından mezarlık olarak kullanılmıştır.
Hakemi Use'ye Nasıl Gidir?
Hakemi Use Höyüğü Diyarbakır İli, Bismil İlçesi sınırları içinde yer almaktadır. Bölgenin büyük boyutlu höyük yerleşimi olan ve Assur’un eyalet merkezi Tushan olduğu varsayılan Ziyaret Tepe’nin 3 kilometre batısındadır.