Anasayfa / Kütüphane / Biyografi

Hamamizade İhsan Efendi kimdir?

Şair, yazar ve araştırmacı...

 

Hamamizade Hafız Ahmed Efendi ve Rize eşrafından Çelebizade Salih Ağa'nın kızı Nafia Hanım'ın oğlu olarak Trabzon'da 4 Şubat 1885'te dünyaya gelen İhsan Bey, henüz küçük yaşlarda babasını kaybetti.

Tam adı Mehmet İhsan Hamamioğlu olan usta yazar, ilk eğitimini 5 yaşındayken komşuları olan hafız Seher Hanım'dan alarak, Kur'an-ı Kerim öğrendi.

- Araştırmaya ve öğrenmeye meraklı bir şahsiyetti

Islahhane Merkez İlkokulu'na 1893'te, Trabzon İdadisi'nde ise 1897'de eğitim almaya başlayan Hamamizade İhsan Efendi, babasının yokluğundan dolayı öğrenim hayatını yarıda bırakarak, ailesini geçindirmek adına emlak ve arazi işleriyle uğraştı.

Araştırmaya ve öğrenmeye meraklı bir şahsiyet olan İhsan Efendi, Trabzon'da Papaz Kalust Şinasi Efendi'den ve daha sonra da Fransızca öğretmeni Sabih Bey'den Fransızca, Trabzon'da sürgünde bulunan alim ve şair Erzurumlu Ali Şevket Hoca'dan ise Mesnevi dersleri aldı.

İhsan Efendi, Trabzon'un ilk kitapçısı olan ve İstanbul'da yayımlanan birçok gazete ve derginin genç nesillere ulaşmasını sağlayan Hamdi Efendi'nin "Ayine-i Efkar" adındaki kitapçı dükkanındaki edebiyat sohbetlerine katılarak kendisini geliştirmeye devam etti.

Hartamaszade Baki, Düyun-ı Umumiye başkatibi Hüsnü, Ustazade Nazmi, Halil Nihat Boztepe, İbrahim Cudi Efendi, Hatipzade Emin Efendi ve Arnavutzade Ahmet Efendi bu dönemde Hamdi Efendi'nin oluşturduğu sohbetlere katılan isimler arasındaydı.

- Tarih ve edebiyat üzerine dersler verdi

Edebiyat, şiir, dil, tarih, biyografi ve folklor üzerine çalışmalar yapan Hamamizade İhsan Bey, 14 yaşında Osmanlıca'nın inceliklerini öğrenerek süslü nesirle yazmaya başladı. Usta yazar, birkaç yıl sonra 20 yaşındayken ilk şiirlerini İstanbul ve Trabzon'da çıkan gazetelerde yayımladı.

İhsan Efendi, kendisine teklif edilen Trabzon İdadisi edebiyat öğretmenliğini fahri olarak kabul etti. 1909 ile 1913 yılları arasında Trabzon İdadisi ve Trabzon Sultanisi'nde kitabet, tarih ve edebiyat, 1913'te Trabzon Askeri Rüşdiyesi'nde ve Trabzon Darülmuallimini'de İslam ve Osmanlı tarihi dersleri okuttu.

Resmi Trabzon gazetesinde 1914-1915 yılları arasında yazarlık yapan İhsan Efendi, 1913 yılında 1. Dünya Savaşı'ndan önce İstanbul'daki ailesinin yanına gitti. Savaşın başlaması, deniz yolunun kapanması ve Trabzon'un düşman işgaline uğraması üzerine memleketine geri dönemeyen usta yazar, 1917 yılında İstanbul Yüksek Ticaret Okulu'nun çeşitli kısımlarında Türkçe, dil, neşriyat ve yazışma dersleri öğretmenliği yaptı.

Hamamizade İhsan Bey, 1924 yılında Trabzon'da bulunduğu sırada Trabzon Yüksek Ticaret Mektebi'nin kurulmasını sağladı ve okulun ilk müdürü olarak görev yaptı. Ancak bir süre sonra sağlığının olumsuz etkilenmesi sebebiyle 1928'de görevinden istifa ederek İstanbul'a döndü.

İstanbul Yüksek Ticaret Mektebi ve Galatasaray Lisesi'nde de öğretmenlik yapmaya başlayan yazar, bu iki görevin kendisine ağır gelmesiyle Galatasaray'daki görevini bıraktı. Kalp rahatsızlığı nedeniyle 11 Mayıs 1948 sabahı vefat eden İhsan Efendi, Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.

- Edebiyat hayatında birçok türde eser verdi

Yenikapı Mevlevihanesi'nin son şeyhi Abdülbaki Dede Efendi'nin oğlu Rusuhi Baykara, İhsan Bey'in vefatını, "Nagehani göçünce dünyadan / Cam-ı aşkı kırıldı devranın / Geldi dört rind söyledi tarih / Nüktesi gitti bezm-i rindanın" mısraları ile tarih düşürmüştü.

Soyadı kanunundan sonra Hamamioğlu soyadını alan İhsan Efendi, eserlerinde "M. İ", "M. İhsan", "Şimşek", "Serçe", "Çekiç" ve "Sünuhi" imzalarını kullanmıştı.

Hamamizade İhsan Bey, aynı zamanda Tarih-i Osmani Encümeni, Trabzon Türk Ocağı, Donanma Cemiyeti, Trabzon Meclis-i Maarifi ve Halk Bilgisi Derneği gibi çeşitli cemiyetlerde faaliyet göstermişti.

İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Hamamizade İhsan Bey'in şairliği hakkında "Hamamioğlu en değerli şairlerden ve en hassas nükte-şinaslardandır. Duyduğunu anlar, anladığını duyurur. Bir müddet görünür, uzun müddet kayıplara karışır. Zuhur ettiği zamanlarda kendini sevenlere değil, kendinin sevdiklerine görünür. Güzel sözlere, güzel yüzlere incizabı, her halükarda her manasıyla şair olduğunu gösterir." ifadelerini kullanmıştı.

Klasik Türk edebiyatı şairlerinden nedim tarzı bir üslupla gazeller yazan İhsan Efendi hakkında tarihçi Reşat Ekrem Koçu ise "Divan edebiyatının, derin bilgisi ve taptaze bir dili ile son mümessillerinden kıymetli bir şair, nezahet üstadı, kalemiyle güzide edip, çeşitli ve hudutsuz malumatıyla bulunduğu meclise ışık, revnak veren, nüktedan, zarif, kibar, aslı Trabzon toprağından, ruhu ve irfanıyla katkısız bir İstanbullu idi." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Dürüst ve çalışkan bir kimse olan ve çalışmalarıyla edebiyat dünyasında önemli bir yere sahip Hamamizade İhsan Efendi, devrin edebiyatçıları arasında da sevilen bir sima ve edebi mahfillerin vazgeçilmez isimlerinden bir "şair-i maderzad" olarak kabul edilmişti.

Çeşitli türlerde pek çok eseri bulunan İhsan Efendi'nin memleketi Trabzon hakkında yaptığı birçok çalışma yer alıyor. 63 yıllık ömründe birçok ortaya koyan yazarın basılmış ve tespit edilebilen yalnızca 13 eseri, kitap halinde olmasına rağmen yayımlanmayan 30 eseri ve yarım kalmış 14 kitap çalışması var.

Usta edebiyatçının yayınlanmış eserleri arasında henüz 15 yaşındayken ailesiyle birlikte çıktığı seyahati anlatan "Yolculukta", en meşhur kitabı olarak gösterilen "Hamsiname", Latin alfabesinin kabulünden önce eski harflerle basılmış son eser olma özelliğini taşıyan "Divan-ı İhsan", folklor konusunda ilk metotlu derleme örneği "Bilmeceler, halk şairi Baba Salim'in hayatı ve sanatını ele alan "Baba Salim", türünde ilk başarılı örnek kabul edilen "Trabzon'da İlk Kitapçı Kitabi Hamdi Efendi ve Yayınları", Hamamizade'nin nüktelerinden ibaret olan ve yazarın oğlu tarafından yayımlanan "Laf Olsun Diye" ve "Ömer Hayyam Rubaileri" kitapları okurların istifadesine sunuluyor.

Derleyen: Aişe Hümeyra Bulovalı - aa