Anasayfa / Etkinlikler

Homeros'un efsaneştirdiği Troya gerçekleri Ayvalık’ta destansı panelle anlatıldı

Efsaneden Gerçeğe Kazılardan Müzeye: Troya başlıklı panelde Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, Homeros’un izinde Troya’nın keşfedilmesi, Troya’da arkeoloji etiği ile bağdaşmayacak ilk kazılar ve Osmanlı döneminde arkeolojinin öneminin kavranmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla bu alanda kaydedilen büyük gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan başarılı kazı hikâyesini anlattı.

 

Ayvalık’ta 2023 yılının Mayıs ayında kapılarını ziyaretçilerine açan Bilginer-Melin Ayvalık Sanat
Kültür Eğitim Vakfı (ASKEV), bu yaz Ege arkeolojisi temalı bir dizi toplantıya ev sahipliği yapıyor 

Arkeoloji ve Sanat Yayınları kurucusu, arkeolog Nezih Başgelen’in küratörlüğünü üstlendiği
programın ilk buluşmasında 7 Mayıs’ta Başgelen, “100 Yıl Önce 100 Yıl Sonra Türk Arkeolojisi”
başlıklı bir konuşmayla Ayvalık’tan ve Ayvalık çevresinden gelen konukların karşısındaydı.

Her ayın ilk salı günü düzenlenecek ve Ege bölgesindeki başlıca ören yerleriyle müzeleri odağına
alacak panellerin ilki geçtiğimiz salı ASKEV Sera’da düzenlendi.

Prof. Dr. Rüstem Aslan Homeros’un izinde Troya’nın keşfedilmesini anlattı

“Efsaneden Gerçeğe Kazılardan Müzeye: Troya” başlıklı, Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan ile Troya Müze Müdürü, arkeolog Rıdvan Gölcük’ün konuşmacı olarak katıldıkları panelin moderatörlüğünü Nezih Başgelen üstlendi. Rüstem Aslan Homeros’un izinde Troya’nın keşfedilmesi, Troya’da arkeoloji etiği ile bağdaşmayacak ilk kazılar ve Osmanlı döneminde arkeolojinin öneminin kavranmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla bu alanda kaydedilen büyük gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan başarılı kazı hikâyesini anlattı. Aslan kazıların ilk dönemini, “1868’de linde İlyada, Pınarbaşı dediğimiz topografyanın Troya olduğuna inanan Heinrich Schliemann geldi, önce izinsiz bir kazı yaptı. Ardından Maarif Nazırı Safvet Paşa’dan Eski Eser Nizamnamesi’ne göre izin çıkararak, araziyi satın almak istedi. İlk başta izin verilmese de sonra izinleri aldı, böylece 1871’de Troya’da büyük çaplı kazılar başladı,” diyerek anlattı. Ardından Troya’nın tartışmalı tarihinde bir kahraman sayılan, dönemin Eğitim Bakanı Safvet Paşa’nın üstlendiği rolün önemini vurguladı.

Rıdvan Gölcük: Troya Müzesi’nin hikâyesi Sisifos efsanesine benziyor

Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan ve uluslararası ödüllere değer görülen Troya
Müzesi’nin müdürü Rıdvan Gölcük, “Kimin Troyası?” başlıklı konuşmasında Homeros anlatısının
Türkiye’de benimsenmesinin ne kadar önemli olduğunu anlattı. Troya Müzesi’nin hikâyesini
Sisifos efsanesine benzeten Gölcük, müzenin adım adım, uluslararası alanda bilgi üreterek yerini
sağlamlaştırdığını söyledi. Müzenin sosyal medyada takipçileriyle canlı bir iletişim kurmanın yanı
sıra çevresiyle ilişkisini, bölgede yaşayanlarla, çevredeki okullarla yaptıkları çalışmaları anlattı.
Salonda tek bir boş yerin kalmadığı paneldeki konuşmaların heyecanı, aralarında arkeologların,
Ayvalık üzerine çalışan akademisyenlerin, araştırmacıların ve arkeoloji meraklılarının bulunduğu
izleyicilerin sorularına ve yorumlarına da yansıdı.

2 Temmuz'daki panelde  Bergama’nın Türkiye arkeoloji sahası içindeki önemi konuşulacak

Serinin, ASKEV Sera’daki bir sonraki buluşmasında, 2 Temmuz saat 19:00’da Bergama’nın
Türkiye arkeoloji sahası içindeki önemi ve Bergama Arkeoloji Müzesi tartışılacak. Edebiyat,
sinema, fotoğraf, bahçecilik gibi farklı alanlarda konuşmalara ve klasik müzik konserlerine ev
sahipliği yapan ASKEV Sera’nın kültür-sanat programını @askevkurumsal Instagram sayfasından
takip edebilirsiniz.

arkeolojikhaber