Anasayfa / Kütüphane / Biyografi

İbnülemin Mahmut Kemal İnal kimdir?

Yazar, edebiyat tarihçisi, müzeci ve mutasavvıf... Son devir Osmanlı devlet adamları, şairleri, musikişinasları ve hattatları üzerine yazdığı biyografiler ile tarih alanındaki eserleriyle tanınır.

 

Yazar, edebiyat tarihçisi, müzeci ve mutasavvıf İnal, sadrazam Yusuf Kamil Paşa'nın 27 yıl mühürdarlığını yapan Mehmet Emin Paşa ile Hamide Nergis Hanım'ın oğlu olarak 17 Kasım 1871'de İstanbul Beyazıt'ta Mercan Ağa Mahallesi'nde dünyaya geldi.

Babası, Hz. Hüseyin soyundan gelmekle "seyyid" unvanı ile de tanınan İnal, ilk resmi öğrenimine kardeşi Ahmet Tevfik ile beraber Mercan Ağa Sıbyan Mektebi'nde başladı.

Mahmut Kemal İnal, eğitimine Süleymaniye Camii İmareti'ndeki Şehzade Rüştiyesi'ne devam etti ve 6 Haziran 1885 tarihinde bu okuldan mezun oldu. Daha sonra Maarif Nazırı Münif Paşa'nın yardımıyla Mekteb-i Mülkiye'nin yatılı kısmına kaydolan İnal, buradaki öğrenimini tamamlamadan ayrıldı ve Mekteb-i Hukuk'un derslerine dinleyici olarak katıldı.

- Dönemin tanınmış ilim adamların dersler aldı

Dönemin tanınmış ilim adamların tedrisatından geçen usta tarihçinin ders aldığı hocalardan birisi Mehmet Akif Ersoy'un babası, Fatih müderrislerinden İpekli Mehmet Tahir Efendi'ydi.

İnal, aynı zamanda Trabzonlu Hoca Hüsnü Efendi'den tefsir, Sahih-i Buhari ve Fars edebiyatı dersleri aldı. Ali Paşa Camii imamı ve hattat Hasan Tahsin Efendi'den de sülüs ve nesih yazı öğrenerek, bir süre sonra da icazet almaya hak kazandı.

Süleymaniyeli Fani Efendi'den de Arap ve Fars edebiyatının yanı sıra Leon Efendi ve Aram adında bir gayrimüslimden Fransızca öğrenen İnal, çalışma hayatına 17 Kasım 1889'da maaşsız olarak girdiği Vilayatı Mümtaze Kalemi'nde başladı.

İnal, bu göreviyle Babıali'nin ilga edilişine kadar 33 sene aralıksız sürecek olan bürokrasi hayatına adım attı. Bu memuriyeti ona yaşattığı ümitler ve hayal kırıklıkları yanında kendisine önemli siyasi ve edebi bir çevre kazandırdı.

2. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi üzerine İnal, Yıldız Sarayı evrakının tetkik ve tasnifi ve birikmiş jurnallerin tasfiyesi işine 29 Kasım 1911'de memur edildi. Karmakarışık hale gelmiş 800 sandık dolusu evrakı büyük bir titizlikle elden geçirerek, şimdiki adı Başbakanlık Osmanlı Arşivi olan Sadaret Hazine-i Evrak Dairesi'ne teslim eden İnal, her türlü araştırmaya hazır mükemmel bir arşiv teşkiline öncülük etti.

Usta yazar, ayrıca bu görevi sırasında arşivden yararlanarak, "Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar" eserini hazırladı. İnal, eserine ilişkin, "Sultan Abdülhamid merhumun cülusundan hal'ine kadar harici ve dahili vekayii ihtiva eden Yıldız evrakının kısm-ı azamını görerek tarihen ve siyaseten pek çok istifade ettim." ifadelerini kullanmıştı.

Sadrazamlık dairesine bağlı kurumlarda 1922'ye kadar Mektubi Kalemi müdürlüğü, Müdevvenat-ı Kanuniye Kalemi müdürlüğü, "Takvim-i Vekayi" gazetesi müdürlüğü, Divanı-ı Hümayun başkatipliği gibi üst düzey pek çok görevde bulunan İbnülemin Mahmut Kemal İnal, ayrıca bu görevlerini yürütürken 27 Nisan 1914'te vakıflara ait sanat eserlerinin kaybolmalarına, 1. Dünya Savaşı nedeniyle zarar görmelerine, imha edilmelerine veya yurt dışına çıkarılmalarına engel olmak için büyük gayretler sonunda Süleymaniye Camii İmareti'nde Evkaf-ı İslamiye Müzesi'ni kurdu.

İnal'ın bu konudaki hassasiyeti, kendi topladığı kıymetli el yazması eserlerinin önemli bir kısmı İstanbul'un işgali esnasında Fransız ve İngiliz kuvvetleri tarafından yağmalanarak, tahrip edildi.

- Divan edebiyatı şairlerinin külliyatlarını yayına hazırladı

Usta yazar, 31 Mayıs 1914'de de Medresetü'l-Hattatin'in kurulmasına öncülük etti. Buranın idaresi daha sonra Evkaf-ı İslamiyye Müzesi yönetim kuruluna verildi. İnal, Asar-ı Müfide Kütüphanesi'nin üyesi olarak görev yaptığı dönemde "Şeyhülislam Yahya Divanı", "Hersekli Arif Hikmet Divanı" ve "Leskofçalı Galib Divanı" adlı eserleri yayına hazırlayarak, bu eserleri geniş mukaddimelerle okurların ilgisine sundu.

Yerine getirdiği hizmetlerden dolayı kendisine üçüncü rütbeden Osmanlı nişanı verilen İnal, savaş yılları içinde değişik zamanlarda İstanbul'a gelen ve müzeyi gezen Almanya İmparatoru Wilhelm ve Avusturya-Macaristan İmparatoru-Macaristan Kralı Karl tarafından yüksek rütbeden birer madalya ile ödüllendirildi.

İnal, 20 Kasım 1923'te seçildiği Tarih-i Osmani Encümeni üyeliğiyle birlikte, idare meclisi üyesi olduğu Evkaf-ı İslamiyye Müzesi'ne beşinci kez başkan seçildi. 26 Haziran 1927'de Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ne müdür olarak tayin edilen İnal, 1 Ağustos 1935'de Türk ve İslam Eserleri Müzesi müdürlüğünden yaş haddi dolayısıyla emekli oldu.

- Edebiyat, tarih ve sanat gibi çok farklı alanlarda eşsiz eserler kaleme aldı

Cumhuriyetin ilk yıllarında da benzer kültürel mirası koruma ve tasnif etme görevleri üstlenen İnal, İsmail Saib Sencer'le birlikte kütüphaneler tasnif işleri ilmi müşavirliği, Vesaik-i Tarihiye Tasnif Heyeti başkanlığı ve reisü'l-hattatin Kamil Efendi'yle birlikte de Mısır'da çeşitli devirlere ait hatların düzenlenip sınıflandırılması gibi benzer görevleri liyakatle yerine getirdi.

Halil Nihat, Ahmed Haşim, Fazıl Ahmet, Hüseyin Daniş, Mehmet Akif Ersoy, Hüseyin Vassaf, İsmail Saib Sencer, Süleyman Nazif, Ali Canip, Fuad Köprülü gibi dönemin ilmi ve edebi açıdan en önde gelen şahsiyetleriyle yakın dostluk ilişkileri kuran İbnülemin, hayatının son dönemlerinde ise edebiyat, tarih, sanat gibi farklı alanlarda eşsiz eserler kaleme aldı.

Nevi şahsına münhasır, çok titiz bir karaktere sahip olduğu ifade edilen İnal, "Tarik", "Tercüman-ı Hakikat", "Resimli Gazete", "Hazine-i Fünun", "Beyanü'l-Hak", "Asır", "Mütalaa", Mir'at-ı Maarif" ve "Ceride-i Sufiyye" gibi dönemin önemli dergi ve gazetelerinde yayımlanan makalelerinin yanı sıra ticaret, askeri, hukuk, dini ilimler konusunda da yazılar yazdı.

Yetmiş yıl elinden düşürmediği kalemiyle ardında sayısız eser bırakan İnal'ın en önemli çalışmaları arasında "Son Asır Türk Şairleri" kitabı gösteriliyor ve eserde 1930'a kadar yaşamış olan 574 şairin biyografisi yer alıyor.

- 86 yaşında vefat etti

İnal, aynı zamanda babasından kendisine kalan ve daha doğduğunda Yusuf Kamil Paşa ile babası Mehmet Emin Paşa'nın düzenlediği kültür, sanat ve edebiyat mahfili olan bu konakta sohbetleri sürdürmeye devam etti. Konağındaki sohbet toplantılarına ilim, siyaset ve sanat camiasından pek çok tanınmış isim katıldı.

Bu isimler arasında Sait Paşa, Sait Halim Paşa, Münif Paşa, Hersekli Arif Hikmet, Adanalı Hoca Hayret Efendi, Ali Emiri Efendi, Mehmet Akif, Süleyman Nazif, Abdülhak Hamit, Yahya Kemal, Fuad Köprülü, Ahmet Hamdi Tanpınar, Hasan Ali Yücel, Hüseyin Vassaf, Osman Nuri Ergin, Hattat Halim, Avni Aktuç, Kemani Sadi Bey, Mükrimin Halil Yinanç, Cavit Baysun, Nurullah Pertev, Süheyl Ünver, Hakkı Tarık Us, Kazım İsmail Gürkan, Muzaffer Esat, Fethi İsfendiyaroğlu ve Fahri Celal Göktulga yer alıyordu.

Hiç evlenmeyen, bütün mal varlığını da hat, el yazması ve diğer kültürel materyalin temini ve muhafazasına harcayan Mahmut Kemal İnal, Cerrahpaşa Hastanesinde geçirdiği bir ameliyat sonucu 24 Mayıs 1957'de hayatını kaybetti ve Merkez Efendi Kabristanı'nda defnedildi.

Ahmet Hamdi Tanpınar, "bir alim çalışması ve sabrıyla, bir koleksiyoncu merakını baş başa götüren" ifadesiyle İbnülemin'in şahsiyeti hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştı:

"Daima değişmeye hazır maskesinde en tehditkar hiddetle, en gönül alıcı iltifat arasında gelecek anın istikbalini mütereddit bırakan çehresi, asaletini hiçbir yeni ile ihlale razı olamadığı pitoresk ve zengin kıyafetini, daima muhafazasına riayet ettiği o eski zaman terbiyesiyle Mahmut Kemal Bey, sade canlanmış, aramızda yaşayan mazi değildir. Aynı zamanda bütün bir zevk ve latif şeyler mecmuasıdır."

Usta yazarın geride bıraktığı tüm eserler ise şöyle:

"Menafiüssavm", "Ahlak", "Ravzatül-Kemal", "Hülasa-i Ziraat", "Hülasa-i Ticaret", "Bir Yetimin Sergüzesti", "Rahsan", "Sabih", "Kemalü'l-İsmet", "Kemalü'l-Hikme", "Kamil Paşa'nın Sadareti ve Konak Meselesi", "Tuhfetül Hattatin Mukaddimesi", "Menakib-i Hünerveran Mukaddimesi", "Divan-i Hikmet Mukaddimesi", "Divan-i Gaalib Mukaddimesi", "Divan-i Yahya Mukaddimesi", "Tarihçe-i Evkaf ve Teracüm-i Ahval-i Nuzzar", "Son Asır Türk Şairleri", "Osmanlı Devrinde Son Sadrıazamlar", "Son Hattatlar", "Hoş Sada."

Derleyen: Aişe Hümeyra Bulovalı - aa