İlber Ortaylı: İtalya'nın fethi Otranto'yla sınırlı kaldı
Fatih'in son seferinde Diliskelesi'nden gemilerle İtalya'ya gitmeyi Roma'yı ve Vatikan'ı fethetmeyi planladığını savunan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Papalığın da yenildiği peşinen kabullendiğini ima ederek, Roma boşaltılacaktı neredeyse, papalığın merkezi böyle bir fethi bekliyordu fakat mukadder olamadı, dedi
Kocaeli'nin Başiskele ilçesindeki bir otelde, "Milli Mücadelede Servetiye Cephesi ve Kocaeli" konusuyla bu yıl 6'ncısı düzenlenen Uluslararası Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu'nun açılış oturumunda konuşan Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kocaeli'nin tarih boyunca çok önemli bir yerleşim yeri olduğunu söyledi.
İlber Ortaylı: İzmit Cephesi'nde büyük bir direniş ve hareket beklemek beyhudedir.
Kentin, imparatorlukların ve önemli olayların merkezi haline getiren bir coğrafyada yer aldığını dile getiren Ortaylı, burada büyük savaşların yaşandığını, büyük insanların kaderlerini burada tayin ettiğini vurguladı.
Türk ordusunun 1921'de Anadolu'da cephelerde görülmeye başladığını aktaran Ortaylı, "O tarihe kadar direnişler mahallidir. İzmit Cephesi'nde büyük bir direniş ve hareket beklemek beyhudedir. Stratejik bakımdan uygun bir yer değildir. Müttefik kuvvetlerinin yoğun kontrolü altındadır. Buradaki her direniş çok ağır bir biçimde cezalandırılırdı, çünkü o günün şartları ve teknolojisinde de Marmara'da demirleyen gemilerin buraya çok kısa zamanda ulaşıp şehri bombalaması, asker sevk etmesi işten değildi." diye konuştu.
Ortaylı: Fatih Sultan Mehmet Han da İtalya'ya böyle gidecekti
Ortaylı, İzmit'in Osmanlı Devleti'nin askeri bir bölgesi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ordu-yu Hümayun, Anadolu'ya sefer olduğu zaman hatta Afrika'ya geçeceği vakit buradan hareket ediyor. Diliskelesi ve Dilovası ordugah yeridir. Gebze sahrasından sonra karşıya Diliskelesi'nden gemilerle geçilir. Fatih Sultan Mehmet Han da İtalya'ya böyle gidecekti. Gebze'ye geldi, bir iki gün içinde gemilerle Diliskelesi'nden hareket edilecekti ve Akdeniz'e doğru yol alınacaktı fakat maalesef tarih yardımcı olamadı. İtalya'nın fethi Otranto'yla sınırlı kaldı. Roma boşaltılacaktı neredeyse, papalığın merkezi böyle bir fethi bekliyordu fakat mukadder olamadı."
- "İzmit'in tarihi yapısı ve dokusunun korunması çok önemli"
"Tarih boyunca görülecek şey şudur ki, ister klasik Roma döneminde olsun ister Bizans döneminde olsun daimi surette seferlerin nihai noktası burası olmaktadır." diyen Ortaylı, "Bu bizim için en önemli noktalardan birisidir. İdari bakımdan Kocaeli bir eyalet değildir, bir vilayet de hiçbir zaman olmadı Cumhuriyet'e kadar fakat bir sancak merkeziydi ve bu sancak hiçbir zaman bir eyalete bağlı değildi, merkeze bağlıydı doğrudan doğruya. O bakımdan stratejik ve ticari bakımdan önemi fevkalade yüksektir." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Ortaylı, yakın doğunun, bütün küçük Asya'nın fauna ve flora bakımından en zengin bölgelerinden biri olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İzmit'in tarihi yapısı ve dokusunun korunması çok önemli. Benim çocukluğumda bile şuradan trenle geçmek, otobüsle geçmek bir keyifti. Sanayinin büyümesi ise korkutucu bir özellik olmaya başladı. Kocaeli'de sanayi yapısını, artık fabrikaları inşa etmekten çok, sanayiyi yöneten bir merkez haline çevirmek lazım. Çünkü tarihteki rolü de buydu zaten. Bu bölgenin yolları, köprüleri ve sanayi dalları bütünüyle Osmanlı ordusuna hizmet ederdi, böyle bir planlama vardır. Neşriyat bunu gösteriyor. Kocaeli'nin en önemli görevi, 1922 Mudanya öncesi ve mütarekeden sonra Lozan'a kadar burayı tarassut altında tutan Bursa-Balıkesir merkezli Yunan işgal kuvvetlerini devamlı zedeleyen, iteleyen bir bölge olmasıdır."
Ortaylı, açılış oturumunun ardından katılımcılarla fotoğraf çektirdi.
Sempozyum 10 Mart Pazar günü sona erecek.
Şahin Oktay - Emre Aşıkçı - AA