İmam Gazali kimdir?
İslam dünyasının büyük alimi, düşünür...
İslam alimlerinin yol göstericisi olarak tarif edilen ve nisbesiyle meşhur olan İmam-ı Gazali'nin asıl adı, Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed'dir.
İran'ın Horasan bölgesinde, yetiştirdiği alimlerle bilinen Tus'ta 1058'de dünyaya gelen Gazali, Orta Çağ Batı skolastiklerince Abuhamet ve Algazel adlarıyla anıldı.
Hüccetülislam, Zeynüddin gibi unvanlarla da bilenen Gazali, babasının vefatından sonra kardeşiyle beraber medresede ilim öğrendi.
Gazali, ileri düzeydeki ilk öğrenime, 1073'te Ahmed bin Muhammed er-Razkani adlı alimden fıkıh dersleri alarak başlarken, sonrasında Cürcan'a giderek burada İsmail adlı bir alimin öğrencisi oldu.
- Eşkıyanın elindeki notlar
Gazal, Cürcan'da yaklaşık 5 yıl süren eğitiminin ardından memleketi Tus'a dönerken soyguncuların saldırısına uğradı. Burada her şeyi elinden alınan Gazali'nin eşkıyaların peşinden giderek ders notlarını geri almayı başardığı rivayet edilir.
Memleketinde üç yıl kalan Gazali 1080'de tahsiline devam etmek için o zamanın büyük bir ilim ve kültür merkezi olan Nişabur'a giderek, Nizamiye Medresesi'ne girdi.
Burada dönemin en tanınmış kelam alimi İmamü'l-Haremeyn el-Cüveyni'nin öğrencisi olan Gazali'nin el-Menḫul adlı fıkıh kitabını inceleyen hocası Cüveyni'den "Beni sağken mezara gömdün; ölümümü bekleyemez miydin?" şeklinde övgüler aldığı bildirilmektedir.
İslam mütefekkiri Gazali'nin, üstün zekası ve çalışkanlığını gören hocası, onunla özel ilgilenerek, usul-i hadis, usul-i fıkıh, kelam, mantık, İslam hukuku ve münazara alanlarında ilim öğretti.
- Horasan imamlığından Irak imamlığına
Cüveyni'nin 1085'teki vefatından sonra Nizamülmülk'ün himayesine giren Gazali, burada geçirdiği 6 yılda ilim meclisinde bulunan dönemin alimlerince ilminin derinliği ve meseleleri izah etmekteki üstün kabiliyeti neticesinde iltifata değer bulundu.
Gazali, yaşadığı dönemde çeşitli fırkalarla girdiği ilmi tartışmaları, en zor ve ince mevzularda nazik ve nezih bir üslup kullanarak, yüksek ilmi, hitabet, izah etme kabiliyeti ve zekasıyla dikkati çekti.
Nizamülmülk'ün emriyle 1091'de Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nde başmüderrisliğe tayin edilen Gazali, 300'e yakın öğrenciye ders verdiği bu süreçte Ebu Mansur Muhammed, Muhammed bin Es'ad et-Tusi, Ebü'l-Hasan el-Belensi, Ebu Abdullah Cümert el-Hüseyni gibi isimleri yetiştirdi.
- Bir medeniyete yön veren eserler
Bu sırada birbirinden kıymetli kitapları İslam dünyasına kazandıran Gazali, ilim ehli, devlet adamları ve halk tarafından da büyük bir hürmet gördü.
İslam aleminin ışığı olarak nitelenen ve ünü gün geçtikçe artan İmam-ı Gazali, nizamiye müderrisliğinde bulunduğu yıllarda, "Kitabü'l-Basit fil-Füru", "Kitab-ül-Vesit, El-Veciz", "Meahiz-ül-Hilaf" isimli kitapları yazdı.
Bu dönemde "Kitabu Fedaihil-Batınıyye ve Fedail-il-Müstehzariyye" isimli kitabını yazan Gazali, aynı zamanda Rumca öğrenerek, eski Yunan ve Latin filozofların kitaplarının üstünde yaklaşık 3 sene incelemelerde bulundu. Bu incelemeleri esnasında ve neticesinde "Mekasid-ül Felasife" ile "Tehafüt-ül-Felasife" isimli kitapları kaleme aldı.
Gazali, Avrupalı filozofların, "dünyanın tepsi gibi düz olduğunu" iddia ettikleri dönemde ilim ve felsefelerinin yanlış olduğunu ispat ederek, dünyanın yuvarlak olduğunu, dalağın, böbreklerin ve safra kesesinin rolleri ile kanın madde miktarlarındaki oranın değişmesi sonucunda vücut sıhhatinin bozulduğu gibi tıp alanında pek çok konuyu delilleriyle ortaya koydu.
İslam alimi Gazali ayrıca, diğer fen ilimlerinde de fikir ve bilgileri izah ederek kitaplarında yer verdi.
- "İhyau-Ulumi'd-din" eserini İslam dünyasına kazandırdı
Yoğun geçen ilmi çalışmalarından sonra yerine kardeşi Ahmed Gazali'yi vekil bırakan İslam müçtehidi Gazali, nizamiye müderrisliği görevine ara vererek Bağdat'tan ayrıldı. Çeşitli ilmi çalışmalar ve seyahatler gerçekleştiren Gazali, Şam'da kaldığı 2 yıl içinde en kıymetli ve tanınmış eseri olan "İhyau-Ulumi'd-din" isimli kitabını İslam dünyasına kazandırdı.
Şam'dan Kudüs'e giden Gazali, "Mufassıl'ul-Hilaf", "Cevab-ul-Mesail" ve Allah'ın güzel isimleri olarak bilinen Esma'ül Hüsna'yı anlattığı "El- Maksad ül-Esma" adlı eserleri yazdı.
Gazali, Kudüs'te bir müddet daha kaldıktan sonra Hac vazifesini ifa ederek, Bağdat'a geri döndü. Nizamiye Medresesi'nde eğitim vermeye devam ederek, "İhyau-Ulumi'd-din" isimli kitabını öğrencilerine ders olarak okuttu.
Memleketi Tus'a tekrar dönen Gazali burada da "Ed-Dercülmerkum", "El-Kıstas'ul-Müstakim", "İslam'da Müsamaha Faysalü't-Tefrika Beyne'l-İslam Ve'z-Zendeka", "Kimya-yı Saadet" ve "Et Tibrul Mesbuk Fi Nasihatul Muluk" isimli eserlerini kaleme aldı.
Yaklaşık 10 sene süren çalışmalarından sonra Selçuklu veziri Fahr-ül-Mülk'ün ricası üzerine bir müddet daha Nizamiye Medresesi'nde ders veren Gazali, tasavvufu anlatan "Mişkatü'l-Envar" adlı eserini fikir dünyasına kazandırdı.
Son günlerini insanları irşat etmekle geçiren Gazali, bu zamanda ise "El-Munkız Mine'd Dalal", "Selef'i Salihin Mezhebi Huccetu'l İslam", ehli sünnete tabi olmayı anlatan "İnançta Hassas Ölçüler İlcamü'l Avam An İlmi'l-Kelam" isimli kitaplarını tamamladı.
Mısırlı bilim adamı Abdurrahman Bedevi'nin araştırmalarına göre Gazali, 457 kitap yazdı ancak günümüze sadece 75 eseri ulaştı.
Medresede bir süre daha ders veren Gazali, hayatının son yıllarını doğduğu Tus'ta geçirdi. Evinin yakınına medrese ve tekke yaptıran İmam-ı Gazali, 18 Aralık 1111'de hayata veda etti.
Derleyen: Sefa Mutlu - aa