Anasayfa / Arkeoloji / Ortadoğu

Irak'ta Tanrıça Nanshe'ye adanmış tapınak bulundu

Irak'ta M.Ö. 3 Binli yıllara tarihlenen Tanrıça Nanshe adına inşa edilmiş bir tapınak kalıntısı, boyalı küp kavanozlar ve insan başlı bir boğa figürünün de yer aldığı çivi yazılı kil tablet bulundu.

 

Irak'ta Tel Zurghul bölgesinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda Sümerlere ait önemli bulgulara ulaşılırken, Mezopotamya'nın bilinmeyen tarihi dönemlerine ışık tutacak önemli bilgiler elde edildi.

Sümer Hakimiyetinde yer alan Lagaş kent devletinin, önemli 3 büyük yerleşim merkezinden biri kabul edilen Nigin arazisinde 2016 yılında yapılan arkeolojik kazıların 2016 yılı sonuçları açıklandı.  

Yapılan açıklamalara göre; 2016 yılı kazılarında Tanrıça Nanshe adına inşa edilmiş bir tapınak kalıntısı, boyalı küp kavanozlar ve insan başlı bir boğa figürünün de yer aldığı çivi yazılı kil tablet bulundu.

10 Ekim ile 1 Aralık 2016 tarihleri arasında La Sapienza Üniversitesi'nden Davide Nadali ve Perugia Üniversitesi'nden Andrea Polcaro'nun ortak başkanlığında yürütülen kazıların ikinci döneminde A Höyüğü olarak nitelenen tepenin etekleri kazıldı.

Kazılar sırasında, pişmemiş kerpiç tuğlalardan yapılan ve MÖ yaklaşık 3 binli yıllara tarihlenen yapının yer aldığı yerleşimin merkezi hedeflendi. 

Archaeologynewsnetwork sitesinin haberine göre kazılarda Tanrıça Nanşe'ye (Nanshe) adanmış tapınak bulundu.  Tanrıça Nanşe, daha önce bulunan Sümer kil tabletlerinde yer alan bilgilere göre;  Tanrı Enki ve Tanrıça Ninhursag'ın kızı ve Kanallar ve Akarsular Tanrıçası olduğu için balıkçılıkla birlikte anıldığı gibi, fakir, dul ve yetimlerin koruyucu olarak görülüyor.

Kazılarda elde edilen 2. önemli bulgu insan kafalı bir boğayı tasvir eden kil levha. İnsan kafalı boğa figürü  Mezopotamya mitolojisinde cennet kapılarının koruyucu olduğu sanılan bir figür.  Bir nevi Grifon ya da Sfenks işlevi gördüğü öngörülen figürün cennetin kapılarını açan ve kötülere karşı savunma yağan efsanevi yaratık olduğu tahmin ediliyor. 

Öte yandan depo alanları olduğu sanılan  üç odada son derece iyi korunmuş büyük boyalı küp kavanozlar bulundu. 

Bölgede 2015 yılında yapılan kazı çalışmalarında, MÖ 5 binlerden (Obeyd / Ubeyd Dönemi), M.Ö 4. binlere (Geç Uruk Dönemi) uzanan tarihlere ait yerleşim birimleri kalıntılarına rastlanmıştı.

arkeoloji.tv