Japon Aichi erkeklerinin iri pazı kemikleri nasıl gelişti?
Atsumi Yarımadasında Hobi Shell köyünde, Jomon Çömlek Kültürü döneminin son yıllarında yaşayan insanların kemiklerinde dikkat çekici garipliği araştıran arkeologlar normaldan iri kemiklerin yaşam biçimiyle alakalı olduğunu savunuyorlar.
Arkeologlar, Japon Denizi kıyısıdaki Japonya eyaleti Aichi'nin Tahara kentindeki Atsumi Yarımadası'nda arkeolojik kazıların yapıldığı Hobi Shell höyüğünde bulunan kalınılara göre; Jomon Çömlek Kültürü döneminin (M.Ö. 8000- M.Ö. 300) son yıllarında yaşayan insanların kemiklerinde dikkat çekici bir gariplik fark etti.
Tokyo Ulusal Doğa ve Bilim Müzesi Antropoloji Bölümü İnsan Evrimi departmanı şefi Yousuke Kaifu liderliğindeki araştırma grubu, bulunan kemikler içinde bir kısım pazı kemiklerinin diğerlerinden daha kalın olduğunu tespit etti. İşin ilginci kadınlara ait pazı kemikleri normal ebatlarda iken erkeklere ait pazı kemikleri neredeyse normalin iki katı kalınlıktaydı.
The Asahi Shimbun sitesinden Akemi Kanda'nın haberine göre; Devasa üst kol kemiklerinin gelişmesinin yaşam biçimiyle ilgili olduğu tahmin ediliyor. Tahara'daki Hobi Shell höyüğündeki yaşam tarzının aktif balıkçılık yaptığı biliniyordu.
Hokkaido'dan Okinawa'ya kadar geniş alanda Jomon döneminde yaşayan 797 kişinin kemikleri üzerinde yapılan araştırmada Hobi Shell bölgesinde bulunan 22 erkeğe ait pazı kemiklerinin tümünin, genel ortalamadan çok daha büyük olduğu fark ediliyordu. Pazı kemikleri, Atsumi Yarımadası'na komşu topluluklara kıyaslandığında da oldukça kalındı.
Bir diğer ilginçlik ise kıyılda yaşayan Jomon erkekleri ile iç kısımda yaşayan Jomon erkekleri arasında da pazı kemiği farkı olmasıydı.
Araştırmacılara göre balıkçı köyündeki erkeklerin pazı kemiklerinin bu derece irileşmesi onların zorlu yaşam koşullarından kaynaklanıyordu. Küçük yaşlardan itibaren deniz aslanları ve dev balıkları avlayan balıkçıların kolları anormal şekilde gelişiyordu. Pazıların gelişkin olmasının insanların yiyecek toplamasının yanı sıra bir sebebi daha vardı. Hobi Shell insanları, Nijosan Dağı eteklerinde bulunan "sanukite" denilen taşları büyük miktarda taşıyorlardı.
Atsumi Yarımadası'ndan komşu yerleşimlere uzun mesafeli taş taşıma seferlerinin de kol gelişiminde aktif rol oynadığı iddia ediliyor.