Kalem Güzelleri Çamlıca Seminer ve Sergi Salonu’nda sergileniyor
Ekrem Hakkı Ayverdi’nin Kalem Güzelleri isimli sergide birbirinden değerli hat levhaları, Kur’ân-ı Kerim, murakkaa, Delâilü’l-Hayrât, karalama, meşk, yazı kalıpları ve takımlarından oluşan koleksiyon bir araya getirildi.
Hayatını hat sanatının nadir örneklerini bir araya getirmeye adamış ünlü mimar ve sanat tarihçisi Ekrem Hakkı Ayverdi’nin Osmanlı dönemi hat sanatının eşsiz örneklerinden oluşan koleksiyonu, Yıldız Holding’in katkılarıyla 27 Haziran’a kadar Yıldız Holding Çamlıca Seminer ve Sergi Salonu’nda sergilenecek.
Serginin açılış töreninde söz alan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker; “Hayatını Türk hat sanatının eşsiz örneklerini korumaya vakfetmiş olan Üstad Ekrem Hakkı Ayverdi, gelecek nesilleri hat sanatıyla buluşturmayı amaç edinmiş kendisini yetiştirmiş çok değerli bir aydındı. Ayverdi hocamızın bu değerli eserleri bir araya getirme uğruna, koca bir ömrü vakfettiği düşünüldüğünde, bugün karşımızda duran muazzam zenginliğin değeri bir kat daha ortaya çıkıyor. Gelecek nesillerin gözünde geleneksel sanat eserlerini görünür kılmaya ve bu eserleri yediden yetmişe bütün halkımızla buluşturmaya çalışıyoruz. Ekonomiye katkılarının yanı sıra, topluma sosyal fayda sağlamak konusunda da yükümlü gördüğümüz Yıldız Holding’in bilhassa kültür ve sanat alanında özgün projelerde yer almasını amaçlıyoruz.
Daha önce Hz. Muhammed’in, 104 ismini ve sıfatlarını içeren hat sergisi “Esmaü’n-Nebi”, Allah’ın (CC) 99 isminin işlendiği “Hüsn-i Hat ile en güzel 99 isim, 99 Hat- Esmâü’l-Hüsnâ” ve yine Türk tezhip ve kalem işi sanatlarında Osmanlı klasik üslubunu yeni bir anlayışla yorumlayıp günümüze taşımaya çalışan sanatçı Naciye Subaşı’nın “AŞK” isimli sergisini Çamlıca Seminer ve Sergi Salonu’nda sanatseverlerle buluşturmuştuk.
Öyle umuyorum ki, “Ekrem Hakkı Ayverdi’nin Kalem Güzelleri” sergisi, hat sanatının gelecek nesillerle buluşmasına ve ortak kültürümüzün derinlikleriyle yeniden bağ kurmamıza bir nebze olsun vesile teşkil eder” dedi.
Sergide 92 adet eser sergileniyor
Prof. Uğur Derman ve Dr. Şebnem Eryavuz’un küratörlüklerini üstlendikleri sergide, Osmanlı hat sanatının en başarılı örnekleri bütün Türkiye’den sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Sergide 16. yüzyıl-20. yüzyıl arası dönemin tarihimize mâl olmuş ünlü hattatları; Şeyh Hamdullah, Ahmed Karahisari, Hafız Osman, Mahmud Celâleddin, Sami Efendi, Mehmed Şevki Efendi, Aziz Efendi gibi üstadların da eserlerinin yer aldığı 76 yazma eserle 16 hattat âlet ve malzemesinden oluşan toplam 92 parça eser sergileniyor.
Hattat Sami Efendi'ye ait 5,5 metre uzunluğundaki hat yazısı da sergide
Prof. Uğur Derman serginin açılışında yaptığı konuşmasında “Ekrem Bey, meslek hayâtının ilk devresinde karşımıza dürüst bir müteahhid olarak çıkıyor; tab’ı da intisâbı da zâten başka türlüsüne elvermezdi. Verilen projeyi titiz bir anlayışla yerine tatbik ederek, sinemadan, hastahâneye enstitüye kadar her türlü inşaatı yapmış; helalinden kazanma gayreti içinde, o yıllarını sadece: “Derviş! Kazan, Ye, Yedir, Müşkül İşleri Bitir!” telâkkisiyle geçirmiş. Ancak, müteahhidliğinin ikinci devresinde, mîmârî kıymeti hâiz câmilerin ve Topkapı Sarayı’nın tâmiratında gösterdiği büyük gayretle hem bu eserleri kurtardığını hem de istikbâlde yönünü tâyin edecek târih şuûruna erdiğini söyleyebiliriz. Maddi kazancını geri plana atarak, îcâbında cebinden ekleyerek tamamladığı bu restorasyon çalışmaları, Ayverdi’nin son 35 yıllık araştırma ve eser verme devresinin mihrak noktası olmuştur.” sözleriyle Ekrem Hakkı Ayverdi’nin hayatına ve eserlerine dair bilgiler verdi.
Prof. Uğur Derman ile birlikte serginin küratörlüğünü üstlenen Dr. Şebnem Eryavuz ise "Sergideki en özel eserlerden biri, Hattat Sami Efendi'ye ait 5,5 metre uzunluğunda ve bir cami veya türbenin kubbe eteğini çevreleyecek şekilde hazırlanmış kuşak yazısıdır. Bakara Suresi'nin 285. âyetinin yazılı olduğu eser, Hattat Mehmet Özçay'ın ekibi tarafından onarıldıktan sonra ilk defa bu sergiyle sanatseverlere tanıtılıyor" dedi.
Ekrem Hakkı Ayverdi kimdir?
22 Aralık 1899'da İstanbul'da doğdu. 1907'de tahsil hayatına başlayan Ekrem Hakkı Ayverdi, 1920'de Mühendis Mektebi'nden (İstanbul Teknik Üniversitesi) mezun oldu. İstanbul Belediyesi'nde bir buçuk yıl kadar çalıştıktan sonra serbest meslek hayatına atıldı, 1950 yılına kadar süren bu devrede çeşitli inşaatların taahhüdünü almasının dışında, İstanbul ve Trakya'da birçok tarihî binanın restorasyonunu yaptı. Eski mimari eserleri ihya ederken, bir yandan da çeşitli sanat eserlerini, güzel yazı ve tezhip, Kur'ân-ı Kerim’ler, murakkalar, ciltler, nadide kumaş ve çiniler, muhtelif cins evânî, cam eşya, yazı sanatına ait malzemeleri toplama ve muhafaza etme çalışmaları yürüttü. 1950'lerden itibaren mimarî tarihi araştırıcısı olarak yeri kolay kolay doldurulmayacak eserler veren Ekrem Hakkı Ayverdi, bir ömür boyu biriktirdiği çeşitli sanat eserlerini, koleksiyonlarını ve bütün emlakını 1978 senesinde kurduğu Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'na bağışladı. 24 Nisan 1984 tarihinde İstanbul Fatih'teki evinde vefat eden Ekrem Hakkı Ayverdi, Mühendisler Birliği ve Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu şeref üyesi, İstanbul Fetih Cemiyeti kurucu üyesi ve başkanı, Türk Tıp Tarihi Kurumu, Türk Ocağı ve Aydınlar Ocağı üyesi idi.