Karadeniz'de bulunan gemilerdeki halat dahi çürümemiş
Karadeniz'de inanılması güç arkeolojik keşif sürüyor: Roma, Bizans ve Osmanlı devrinden kaldığı tespit edilen onlarca geminin, güvertesindeki halatlarından birisinin dahi çürümeden günümüze kadar kalmış olması hayretle karşılandı.
Yaklaşık bir yıl önce, Karadeniz'in Bulgaristan sahillerindeki tarihi iklim değişikliğini araştırmak için yola çıkan bilimadamları, su altında çürümeden günümüze kalabilmiş onlarca binlerce yıllık onlarca gemi keşfetti.
Su altında yaklaşık 60 geminin olduğu ifade ediliyordu. Araştırma ekibi, dünyadaki en büyük batık gemi koleksiyonunu ve açık denizcilik müzesine ulaştıklarını belirtiyordu.
İklim değişikliğini araştırmak için dalan ekiplerin verdiği bilgilere göre Bulgaristan açıklarına dalış dalan su altı arkeoloji ekipleri, keşfi doğruladılar. Şimdi Karadeniz Deniz Arkeolojisi Projesi (The Black Sea Maritime Archaeology Project) çerçevesinde su altı arkeologları su altındaki gemilerin envanteri çıkartılmaya çalışılıyor.
Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden kaldığı tespit edilen gemilerin Karadeniz'in dibinde oksijensiz ortamda kaldıkları için sağlam kalmış olduğunu tahmin ediyor, öyle ki gemilerin üzerindeki iplerin bile bir kısmının çürümemiş olduğu dikkat çekiyor. Alan Karadeniz'in ölü bölgesi (dead zone) olarak adlandırılıyor.
Bilim insanlarının su altında tesadüfen ortaya çıkardığı 60 ayrı gemi kalıntısı arasında 2 bin 500 yıllık bir gemi de bulunuyor.
Bulunan gemi kalıntılarının çoğunun 1.300 yıllık olduğu tahmin ediliyor, şuanki verilere göre gemilerin en eskisi Milattan Önce 400'lü yıllara tarihleniyor.
Karadeniz Deniz Arkeoloji Projesi CEO'su Ed Parker, "Bulduğumuz gemilerin bir kısmı sadece şu an kadar duvar resimleri ve mozaikler üzerinde görüldü. Direkleri ve seren direğine kada neredeyse tamamı hâlâ orada duran bir de ortaçağ ticaret gemisi var. Su altıda sanki bir filmdeki gemilerebakıyorsunuz, halatlar halen güvertede ve ahşap oymaları hala sağlam. O gemiyi gördüğümde heyecan gerçekten yükselmeye başladı - bulduklarım gerçekten benzersizdi" dedi.
Biilim adamlarında göre bölgedeki suların 150 metreden sonraki derinlikleri "anoksik"; yani hiçbir oksijen içermiyor ve herhangi bir canlı izine rastlanmıyor.
arkeolojikhaber.com