Kartacalı çocuklar neyin kurbanı?
Tanrılara mı kurban edildiler yoksa hastalıklara mı kurban oldular? Amerikalı antropolog Jeffrey Schwartz ile İsrailli antropolog Patricia Smith Tunus'taki bebek mezarlığındaki kalıntılar konusunda aksi fikirler öne sürdüler.
Kartacalıların çocuklarını tanrı Baal'e kurban ettikleri iddiaları Helen ve Roma dünyasının iftirası mı yoksa gerçek mi olduğu tartışmaları yapılan yeni araştırma ile bir kez daha gündeme geldi. Bilim dünyasından da kabul göre yaygın kanaat, Kartacalıların çocuklarını kurban eden bir kültüre sahip olduğu yönünde. Tunus, Sicilya ve Sardunya’daki Kartaca kentlerindeki çocuk mezarlıklarında gömülü çocuk ve bebeklerin tümünün tanrılara kurban edildiği iddia ediliyor... Küçük çocukların cesetlerini taşıyan rahiplerin tasvir edildiği kitabelerdeki, “Tanrılar sesimi duydu ve beni kutsadı” ibareleri de kurban kültünün kanıtı sayılıyor.
Son araştırmaların da etkisiyle, bebek kurbanı iddaialarının Yunanlar ve Romalılar tarafından uydurulan mitik iftiralar olduğu görüşü de dikkat çıkıyor.
Tartışmaları alevlendiren ise Tunus'ta bulunan Tophet Kartaca Bebek Mezarlığındaki gömülü cesetler üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar....
livescience.com sitesinin haberine göre; M.Ö. 700 ile 300 yılları arasında kullanıldığı anlaşılan Tophet, yaklaşık olarak bir futbol sahasından biraz daha geniş alanda kurulmuş durumda. Mezarlıkta yaklaşık dokuz katman gömü yapıldığı tahmin ediliyor.
Mezarlıkta yapılan arkeolojik kazılarda, yakılan çocukların kalıntılarının yer aldığı pek çok çömlek ve başta kuzular ve oğlaklar olmak üzere bazı hayvanlara ait kemikler bulmuşlardı.
Bulunan kalıntılar üzerinde araştırmalar yapan Pittsburgh Üniversitesi antropologları, mezarlıkta sadece 5 yaşından küçük çocuk ve hatta ceninlerin gömülü olduğunu ve mezarlarda bulunan kömürleşmiş kalıntıların cesetlerin yakılarak gömüldüğünü gösterdiğini belirtiyorlar.
Bebek mezarlıklarının yetişkin insanların mezarlıklarının yanı başında kurulduğuna ve yetişkin kısmında 5 yaşından küçük çocuk cesedi bulunmadığına dikkat çeken Pittsburgh Üniversitesi öğretim üyesi Jeffrey Schwartz "Bilim adamları, tarihi metinlere dayanarak Kartacalıların Tophet mezarlığınıdaki çocukları tanrılara kurban ettiğine inanıyorlar. Örneğin İncil, Kartaca'daki bir medeniyetin ibadet ettiği Baal tapınağına yapılan kurbanları anlatıyor. Yunanlı ve Romalı tarihçiler ise, rahiplerin bebeklerin boğazını kesip ateş çukurlarına attığını yazıyorlar. Kurban iddiaları çok güzel kurgular, sinematik öyküler ama günlük aktivitelerin seyri ve bilimsel analizler bu varsayımlarla çelişiyor. Bunlar Kartaca düşmanlığının eserleri olabilir. Kanıtları tarafsız şekilde değerlendirirseniz, prematüre ölümler, düşükler, perinatal ölümler, hastalıktan ölümler, yaygın bebek kurbanı fikirlerden daha mantıklı görünüyor" fikrini savunuyor.
2010 yılında 540 mezar alanından alınan diş analizleri verilerine dikkat çeken Schwartz, o dönemde kolera, dizanteri, mide ve karaciğer iltihabı, sıtma, tifo ve bağırsak enfeksiyonları gibi birkaç hastalığın çocukları tehdit ettiğini, ölümleri arttırdığını iddia ederek; "Tophet mezarlığında bulunan cesetlerin bir kısmı doğum sırasında, hatta doğum öncesi ölmüş olabilir. Bunlardan bazıları kurban edilmiş dahi olsa, doğumdan çok sonra ölüp yakılmış çocuklar da var. 1 -5 yaş ayrımı çocukların ayrı mezar alanlarına sahip olduğunu gösterir. Bu da Tophet'deki tüm çocukların kurban edilmediğini gösterir. Diş analizleri de Tophets'teki çocukların büyük çoğunluğunun 1 yaş üstü gösteriyor" şeklinde konuştu.
Ancak Kudüs'teki İbrani Üniversitesi (Hebrew University) öğretim üyesi antropolog Patricia Smith'e göre ise mezarlıktaki çocukların yaş dağılımında 1 aylıkken küçük bebeklerin sayısı çok daha fazla.
Antropolog Patricia Smith ve ekibi, Schwartz'ın diş analizini sorgulayarak analizlerde büyük hatalar yapıldığını iddia ediyor. Schwartz'ın ekibinin ölü yakma işleminde dişler üzerinden hesabının yanlış olduğunu savunan Patricia Smith, "Bebek yaşları hafife alınıyor. Ölü yakma işleminde ortaya çıkan inanılmaz sıcaklık ve basınç cesedin kalıntılarını eritir, kremalaştırır. Fırınlamada diş analizi güvenilir yaş ölçüsü değildir"" dedi.
Antropolog Smith'in konu hakkındaki görüşleri oldukça materyalist: "Kartaca'da ölü doğum ve erken yaşta ölme oranın çokluğundan dolayı bebekler, düzenli olarak toplu şekilde yakılmış da olabilir. Yüksek bebek ölüm hızı nedeniyle çocuklar muhtemelen 1 ya da 2 yaşına gelene kadar birey kabul edilmemiştir. Bebekleri toplu şekilde yakma ihtimallerini güçlendiren bir sebep de ahşap ihtiyacı. Kartacalılar için ahşap çok değerlidir. Kartacalılar denizcilerdi, gemiler için ahşap lazımdı, kumaş için ahşap lazımdı, aletleri için ahşap lazımdı. Onlar için ağaçlar, bebekleri tek tek yakarak tüketilemeyecek kadar değerli maddeydi."
M.Ö. dokuzuncu yüzyılda Fenikeli Kraliçe Dido (Kraliçe Elissa) tarafından Akdeniz kıyılarında, Bugün Tunus Devletinin hüküm sürdüğü topraklarda kurulan Kartaca Devleti, antik dünyada önemli bir güç merkezi olmuş ve Romalılarla uzun yıllar savaşmıştı. Romalılar, savaş alanında çoğu kez maplup oldukları Kartacıların kraliçesini mitolojik öykülere konu etmeyi de ihmal etmemişlerdi.
arkeolojikhaber.com