Kazlıçeşme'de 1600 önce bir lahite yanyana gömülmüş çift bulundu
Zeytinburnu Mozaik Müzesi yapılması planlanan alanda yapılan restorasyon çalışmaları sırasında, mozayiğin altına gömülmüş bir lahit ile sandık tipi mezar bulundu. Lahitin içinden Romalı olduğu tahmin edilen bir erkek ve kadına ait iskeletler çıktı.
Zeytinburnu'nda Kazlıçeşme mozaiğinin bulunduğu alanda süren arkeoloji kazıları İstanbul Surdışı'nın tarihini yeninden yazmayı ve tarihi ezberleri bozmayı sürdürüyor.
Daha önce alandan çıkan ve yaklaşık 1600 yıl öncesine tarihlenen mozaik, o yıllarda İstanbul Surdışı'nda yaşam ve mimari olabileceğinin ipuçlarını vermiş ve tarihçileri şaşırtmıştı. Söz konusu mozaik yapısının orada neden inşa edildiği ve bir bina ile bağlantısı olup olmadığı araştırılırken, arkeologlar alanda yeni bulgularla karşılaştı ve İstanbul'un surdışı tarihinin tahminlerden farklı olduğu kesinleşti.
Mozaik restorasyon çalışmaları sürerken arkeologlar alanda bir lahit mezar, bir sandık mezar, muhtelelen atık su sistemi olduğu tahmin edilen bir yapı kalıntısı, sikkeler, seramik parçaları buldular. Lait mezarın içinden biri erkek, biri kadına ait iki iskelet, sandık cinsiyeti kimliği henüz saptanamamış iskelet çıktı.
İstanbul Surdışı'nın tarihini yeniden yazdıracak arkeolojik kalıntılar bir basın toplantısı ile kamuya açıklandı.
Başkan Ömer Arısoy: Şaşırtan ve sevindiren yeni arkeoloji bulgularla karşılaştık
Basın toplantısında konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, "Bulunan mozaik restore edilmek istenirken ve müze çalışmalarımız sürerken, bizi şaşırtan ve sevindiren yeni bulgularla karşılaştık. Kazı henüz burada bitmiş değil. Daha aşağıya doğru inilecek gibi görünüyor. Buraya çıkış noktamız Zeytinburnu'na bir mozaik müzesi kazandırmaktı. Bu hedefimiz duruyor, kurul da arkeoloji müzeleri de bunun farkında. Şimdiye kadar çıkanlardan bir engel görünmüyor. Buradaki bütün tespitlerin kamera kayıtları yapıldı."
Rahmi Asal: Aynı lahite gömülmüş iki kişinin iskeletleriyle karşılaştık'
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle İstanbul'da 7-8 noktada arkeolojik çalışmaların devam ettiğini belirten İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Rahmi Asal, "Beşiktaş'taki arkeolojik bulgular bizi çok şaşırtmıştı. Sonra burası gündeme geldi. Gerçekten burası da bizi çok heyecanlandırdı ve ortaya çıkan bulgularla şaşırttı. Bu çalışmaların ilk etabı, başlangıcı binadaki güçlendirme çalışmaları sırasında ortaya bir mozaik kalıntısının çıkmasıyla, tespitiyle çok doğru bir şekilde yapıldı. Neredeyse son aşamaya geldiğimiz bir sırada MS 4.-5. yüzyıla tarihlendirdiğimiz taban döşeme mozaiğinin hemen altında iki lahit tespit edildi. Öncelikle biraz sonra alanda da göreceğimiz mermer iki parça, yani tekne ve kapaktan oluşan lahit tespit edildi. Daha sonra bu lahitin kapağı Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvarı Müdürlüğü uzmanlarıyla beraber titizlikle kaldırıldı ve içindeki 2 bireyin kemikleri, iskeletleri üzerinde çalışmalar yapıldı. Kemik örnekleri TÜBİTAK'a gönderilecek ve yaş tayinleri yapılacak. Lahit içinde iki kişi vardı. Biri kadın, biri erkek. Kadın 20-30 yaşları aralığında, erkek 40-50 yaşları aralığında. İkisinin de dişlerinde sağlık sorunu olması dikkat çekici. Erkek bireyde bir iskelette kaburga kemiğinde kırık ve sonra da yaşadığı süreç içinde iyileşme var ve romatizmal hastalığı eklemlerinden anlaşılmakta. İkinci lahit de aslında bir tuğla örgülü mezar. İçi mermer kaplı üzeri 2 parça kireç taşı blokla kapatılmış. İçinde tek birey gömülü halde." diye konuştu.
Sikkeler tarih tahminlerini doğruluyor
Asal, mezarlıkların içinde herhangi bir ölü hediyesine rastlanmadığını belirtirken, alanda seramik parçaları, sikkeler ve muhtelif tarihi eserler bulunduğunu belirtti ve "Bulunan sikkeler net bir şekilde daha önce yaptığımız tarihlendirme tahminlerini doğruluyor. Bu alanda M.S. 400'lü yıllarda bir bina bulunduğuna artık eminiz. Binaın ne olduğu kesin değil ama birileri o tarihlerde sur dışında yaşıyorlardı. Geç Roma döneminde brada bir yapı vardı. Çalışmalar sürdürdükçe daha şaşırtıcı bilgilere de ulaşabiliriz" dedi.
Ömer Arısoy: İlk Zeytinburnu sakinleri ile karşılaşmış olmaktan memnunuz
Kazıların geleceği hakkında ilgili kurumlarla birlikte karar verileceğini belirten Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, kazı disiplininin el verdiği ölçüde çalışmaların en kısa zamanda tamamlanarak alanın mozaik müzesine dönüştürülmesini istediklerini belirterek: "Hepimizi şaşırtan, uzmanları da şaşırtan lahit bulundu, Mezardan Zeytinburnu'nun bilinen en eski sakinlerine ait iskeletler çıktı. İlk Zeytinburnu sakinleri ile karşılaşmış olmaktan memnunuz. Gelişmeleri birlikte takip edeceğiz, bunlar ilk bulgular, kazıyı takip edeceğiz. Muhtemelen çok katmanlı bir sergi alanı ortaya çıkacak. Hem mozaik hem de burada gördüğünüz buluntuların bazılarının açıkta olduğu bir sergi ortaya çıkacak."
Güvenlikli bir tertibat kurarak lahitin teşhirini de üstlenebileceklerini söyleyen Arısoy, "Zeytinburnumuz, İstanbulumuz yeni bir tanık, yeni bir bulgu, yeni bir kalıntıyla karşı karşıya. Zeytinburnumuza büyük bir değer katacak. Birçok yönden Zeytinburnu'nun bir kültür turizmi destinasyonu olabilecek bütün unsurlara sahip olduğunu söylüyorduk. Çok bereketli bir toprağımız var, kazdıkça çok kıymetli unsurlar çıkıyor. Hep birlikte bütün unsurlarıyla, bütün kurum ve kuruluşlarla eş güdüm halinde kazıyı sürdüreceğiz ve tamamlayacağız." dedi.
Tarihi yapının özelliklerine ve sürece ilişkin bilgiler de veren Arısoy, şunları kaydetti:
"Önünde bulunduğumuz yapı 1800'lü yılların sonlarında askeri hastane olarak yapılmış. Muhtelif kullanımlardan sonra Zeytinburnu Belediyesi'nin kurulmasıyla 1984'ten 2015'e kadar Zeytinburnu Belediye Başkanlığı olarak kullanılan bir yapı. Zeytinburnu Belediyesi, Zeytinburnu içinde daha büyük bir yere taşınınca burası büyük bir restorasyona girdi ve restorasyonda binanın içinde bir odanın zemininde mozaik bulundu. Bu mozaik konservasyona ve teşhire açıldı. 2019 yılında biz göreve geldikten sonra mozaiğin bina dışında da şu anda otopark olarak kullanılan bölümde de devam etmesi ihtimaline binaen yine arkeoloji müzeleri denetiminde bir kazı yapmıştık. Hatırlanacağı üzere binanın dışında da bir mozaik bulunmuştu."
Arısoy, lahitin ve mozaiğin aynı döneme ait olduğunu düşündüklerini ve çalışmaların sonucunda ortaya çıkacak sonuçların İstanbul ve Zeytinburnu tarihine yeni bir katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
- Kazlıçeşme Arkeolojik Kazı Alanı
Zeytinburnu Kazlıçeşme'de askeri hastane olarak inşa edilen, Zeytinburnu Belediyesi Başkanlık Binası olarak da kullanılan tarihi binada; İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurum Kararına istinaden; İstanbul Arkeoloji Müze Müdürlüğü Başkanlığı'nda, çalışmalar sırasında M.S. 5. yüzyıla ait olduğu düşünülen Erken Bizans Dönemi mozaikleri bulundu.
Restorasyon ve konservasyon işlemlerinin ardından mozaikler Kazlıçeşme Sanat Binası'nda koruma altına alınarak 2018'den itibaren sergilenmeye başlandı.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde, mozaiğin yayılma alanının tespiti için alanda deneme kazıları yapıldı ve arkeologların yeni mozaik arayışı olumlu sonuçlandı.
Tarihi yapının otopark kısmının yaklaşık 1,5 metre altında bulunan yeni alanın keşfedilmesiyle mozaiğin 4’te 3’ü tamamlandı. Zeytinburnu Mozaik Müzesi çalışmaları esnasında mozaiklerin restorasyon ve konservasyon işlemleri için kaldırılmasıyla mozaik yapısının alt seviyelerinde, içinde 2 kişinin gömülü olduğu Roma dönemine ait bir lahit bulundu.
Bulunan lahdin mozaik yapısıyla bir ilişkisi olup olmadığı uzmanlar tarafından araştırılmaya devam ediyor. Ayrıca Kazlıçeşme Mozaik Müzesi'nde bu eserlerin sergilenebileceği bir çalışma da sürüyor. Yeni buluntular, çalışmalar tamamlandığında müzede çok katmanlı haliyle sergilenecek.
Açıklamaların ardından gazeteciler ve yetkililer kazı alanını gezdi.