Kültepe'den 'Kervan' geçti
Kervanlar, sadece ticaretin değil ilmin, insanların ve sanatın da taşınmasına aracılık etti
Selçuklu dönemindeki İpekyolu'nu anlatan "Kervan" isimli belgesel projesi kapsamında, 4 bin yıl önce Asurlu tüccarların ticaret yaptığı Kültepe Kaniş Karum Höyüğü'nde de çekimler yapıldı.
Projenin genel koordinatörü İbrahim Dıvarcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kervanların tarihi İpekyolu'ndaki malların ticaretini yönlendiren ya da taşıyan unsurlar olduğunu ifade etti.
Kervanların sadece ticaretin değil ilmin, insanların ve sanatın da taşınmasına aracılık ettiğini dile getiren Dıvarcı, "1200'lü yıllarda, Selçuklular dönemindeki İpekyolu'nu anlatıyoruz. Fakat ondan yaklaşık 2500-3000 yıl önce, içinde bulunduğumuz coğrafyada insanların ticaret yaptığını biliyoruz. Burada bulunma gerekçemiz de milattan 4 bin yıl önce bir çeşit ipekyolunun ilk nüvesi sayılabilecek bu alanı ziyaret ettik. Burada Fikri hocam (Kültepe kazı başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu) da bizimle bilgilerini paylaştı." diye konuştu.
Dıvarcı, Kervan projesinin 12 bölümden oluşan bir belgesel projesi ve Türkiye'de tamamı 4K çekilen ilk belgeseli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğinde ve Türk Hava Yollarının ana sponsorluğunda yürütülen proje kapsamında hazırlanacak belgeselin gelecek yıl ilkbahar aylarında gösterime girmesinin planlandığını dile getiren Dıvarcı, belgeselin bu kadim medeniyetin ve tarihi yolun yurt dışında tanıtılmasına yönelik olacağını anlattı.
Dıvarcı, İpekyolu'nun yeniden hareketlendirilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Yeniden hareketlendireceğiniz bir yerin geçmişini bilmeden, ona asıl fonksiyonunu, asıl manasını yüklemeniz çok kolay değil. Yani bin yıl önce kervanlar niye buradan geçti ya da geçtiler de ne fark etti, insanlar bu kervanların geçmesinden sonra nasıl farklılaştı, bunu bilmek lazım. Çünkü Selçuklu kervanları, güvenliğin sağlanması, ticaretin canlanmasıyla beraber sadece emtia taşımadılar, Doğu'nun unsurunu Batı'ya taşıdılar. Selçuklu kervanları ya da İpekyolu, Doğu'nun büyük medeniyet birikimini Batı'ya taşıyan unsurlardı. Bin yıl sonra yeniden insanların ortak değerlerine vurgu yapabilmek, Doğu'nun o kadim medeniyetiyle Batı'yı buluşturup, dünyada yaşanan bu kaosun aslında çözüme kavuşturulabileceğini ama bunun tarihi köklere dönmekle mümkün olabileceğini insanlara anlatmak istiyoruz."
- "En uzun ve en meşakkatli yolu seçmişiz"
Selçuklu eserleri kervansaraylar, köprüler, medreseler, camiler ve türbelere de vurgu yaptıklarını kaydeden Dıvarcı, şöyle konuştu:
"Diyoruz ki insanlar o zaman büyük bir medeniyet inşa etmişti. Bu medeniyeti gelin bir daha görün ama bugün içinde bulunduğumuz Karum Kaniş'e de mutlaka gelin. Çünkü size anlattığımız hikayeden yaklaşık 3 bin yıl önce bu yerleşim yerinde tüccarlar ticaret yapıyorlardı, para ile mallarını alıp satıyorlardı. Asur'dan Anadolu içlerine, deniz kenarlarına kadar ticaret yapıyorlardı. Eskiyi, tüccarları, eski hayatı görebileceğimiz, insanlar 4 bin yıl önce böyle bir şehirler kurabiliyor muydu diyebileceğimiz bir yerdeyiz. Kaniş Karum bizim anlattığımız hikayeden 3 bin yıl önce bu hikayenin yaşandığı bir yer. Bu yüzden önemsiyoruz."
Dıvarcı, Iğdır'da başlayan çekimlerin Antalya'da bittiğini, 12 şehri kapsayan bin 920 kilometrelik bir yol güzergahları olduğunu kaydetti.
Bu mesafeyi projenin ilk aşamasında, nisan ayında katettiklerini vurgulayan Dıvarcı, şunları kaydetti:
"Develerle, atlarla, insanlarla bu yolu yürüdük. Şu anda ikinci aşamadayız. Bu aşamada da yürüdüğümüz bu yolun boş halini, yani kervansarayların, köprülerin, camilerin, medreselerin, türbelerin bir de boş hallerini ve şehirleri çekiyoruz. O zamanın şehirlerini anlatacağız bir de geleceğiz günümüzdeki şehirleri göstereceğiz, en azından seyirci bir mukayese yapabilsin diye. Kadim şehirlerle modern şehirlerin beraber anlatıldığı bir prodüksiyon düşünüyoruz. Buradan Iğdır, Erzurum, Erzincan, Tokat, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Aksaray, Konya, Isparta, Burdur ve Antalya'da bitiyor yolumuz. Bu yol klasik İpekyolu'dur. Tabii alternatif yollar da var ama bir birini seçmek zorundaydık. En uzun ve en meşakkatli yolu seçmişiz."
Orhan Canbulatel - AA