Kültür ve Turizm Bakanlığı 2025 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunuldu
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Komisyonda, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Kapadokya Alan Başkanlığı, Uludağ Alan Başkanlığı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının özel bütçe, bütçe ve kesin hesapları ile Sayıştay raporları görüşülecek.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bakanlığının bütçesine ilişkin sunumuna başladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.CHP Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, turizmin Türkiye'nin en stratejik sektörü olduğunu belirterek, "Gelişmiş ülkeler için en başarılı rekabet edebildiğimiz sektör turizm sektörüdür. Ülkemizin ekonomiye direkt döviz girdisi ve cari açığa katkı sağlayan, ihracatı en fazla, ithalatı en az olan sektörüdür. 60 milyar dolar geliri olan böyle bir sektörün bakanlığının genel bütçedeki yeri 15'inci sırada. Bu bütçeyle, bu büyüklükteki kültür ve turizmi günümüz ekonomik şartlarında yönetmekte zorlanırsınız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de, dünyada eşi ve benzeri bulunmayan bir vergilendirmenin olduğunu savunan Çorabatır, "Vergiden vergi alınan tek ülkeyiz. Bu yöntem içerisinde de en çok üzerine yüklenilen sektör ne yazık ki turizm. Bu vergi yükleriyle, sektörün rakipleriyle rekabetini ve devamlılığını sağlamakta önümüzdeki yıllarda güçlük çekeriz." diye konuştu.
Çorabatır, konaklama vergisinin, turizm sektörünün önündeki en büyük vergi yüklerinden biri olduğunu savundu.
DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan, Türkiye'nin çok dilli, çok kültürlü ve çok inançlı bir yapıya sahip olduğuna işaret ederek, birçok medeniyetin bu topraklarda yaşadığını ve izler bıraktığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının, tüm kültürlere aynı hassasiyetle yaklaşmadığını öne süren Aslan, "Türkiye'de maalesef yüz yıldır farklı kültürleri reddeden tekçi bir anlayış hakim. Kültür politikasındaki ayrımcılık, dil, kültür, sanat, tarih gibi çok yönlü ve farklı düzeylerde kendini göstermektedir." ifadelerini kullandı.
Yüzlerce, binlerce tarihi kilise ve manastırın bakımsızlıktan yıkıldığını ya da yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Aslan, "Kilise ve manastırlar da diğer ibadet yerleri gibi satılabilecek özel mülk değiller. Benzer durumdaki bütün ibadet yerlerinin Bakanlık tarafından sahiplerine iade edilmesini istiyoruz." dedi.
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, Trabzon'un doğal ve kültürel zenginlikleriyle, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın önemli turizm destinasyonlarından biri olduğunu ancak şehrin bu potansiyelinin gerektiği gibi değerlendirilemediğini belirtti.
Sümela Manastırı'nın yalnızca bir inanç merkezi değil, aynı zamanda evrensel bir kültürel miras olduğuna işaret eden Aydın, "Burada düzenlenen ayinlerin, uluslararası arenada siyasi boyutlar taşıması ve bu etkinliklerin Türkiye'nin dış politikası üzerinde tartışmalara yol açması ciddi bir yönetim sorunu olarak karşımızda durmaktadır." şeklinde konuştu.
Aydın, Trabzon'da turizmin geliştirilmesi için Ortahisar ve surların turizme kazandırılması, Uzungöl gibi yoğun turist çeken bölgelerdeki plansız yapılaşma sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirterek, işletmelerde eğitimli personel çalıştırılmasının zorunlu hale getirilmesini önerdi.
Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, turizm alanında ciddi sorunlar bulunduğunu, bunların başında turizm faaliyetlerine açılan sit alanlarının kontrolsüz kullanılmasının geldiğini söyledi.
Plansız gelişen turizm faaliyetlerinin Trabzon'daki Uzungöl'ü cazip turizm merkezi olmaktan çıkardığını savunan Atmaca, "Ayder Yaylası, Pokut Yaylası, Sal Yaylası ve ülkemizin birçok bölgesinde bulunan doğal sit alanları gibi bu alanların özel koruma altına alınması ve daha sürdürülebilir turizm faaliyetlerine hazır hale getirilmesi gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
UNESCO Dünya Mirası'na aday gösterilen Bursa'nın İznik ilçesinin de turizm faaliyetleri konusunda gerekli desteği alamadığını savunan Atmaca, İznik Gölü'nün kirlilik ve kuraklık tehdidi altında olduğunu anlattı.
Sahillerin kamuya açık olması gerektiği yönündeki ilkenin son yıllarda ihlal edildiğini dile getiren Atmaca, "Sahillerimiz, hepimizin ortak mirasıdır ve Anayasa'mızın güvencesi altındadır. Bu nedenle, sahillerimizin belirli kişi ve firmalar tarafından işgal edilerek vatandaşlarımızdan fahiş fiyatlar talep etmesi kabul edilemez." dedi.
Öte yandan, nüfusu az küçük ilçelerde turistlerin yoğun olduğu dönemlerde çok ciddi altyapı ve ulaşım sorunları yaşandığına işaret eden Atmaca, bu tür bölgelerde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimler işbirliğinde sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, konaklama, ulaşım, turistik yerler, seyahat şirketleri, yeme içme sektörü gibi birçok aktörü bünyesinde barındıran turizm sektörünün, Türkiye'nin kalkınmasında önemli role sahip olduğuna işaret etti.
Turizmin, Türkiye ekonomisindeki rolü nedeniyle 2019'da "stratejik sektör" ilan edildiğini anımsatan Aksu, "Son birkaç yıldır dünya turizm sektörü, salgın, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail'in Gazze'de uyguladığı katliam, Orta Doğu'da yapmakta olduğu hukuksuz ve insanlık dışı saldırılar ve küresel ekonomik durgunluk gibi ekonomik ve jeopolitik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye, bu süreçte geliştirdiği önlemler sayesinde dünya turizminde en az hasar alan ülkelerden olmuştur." diye konuştu.
Tüm sanat alanlarının geliştirilmesi, faaliyet alanlarının yaygınlaştırılması ve bu amaçla sanatçıların desteklenmesi gerektiğini dile getiren Aksu, şunları kaydetti:
"Sanatçıların söz ve eylemleriyle toplumu, milli değerlerle barışık bir anlayışla, ortak değerler etrafında kenetlenmeye yönlendirmelerinin önemli bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. Estetikten uzak, yerli yersiz küfür, milli, manevi, tarihi ve kültürel değerlere, devlete ve millete hakaret içeren eylem ve yapıtların sanat adına pazarlamasına fırsat verilmemelidir. Dijital medya platformlarının çocuklarımız açısından saçtığı tehlikelerin önüne geçecek adımların süreklilik içinde atılması gerekmektedir."
AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, bir ülkenin kültürel mirasının, tarih boyunca biriktirdiği değerleri, sanatı ve medeniyeti yansıttığını belirterek, "Geçmişten devraldığımız bu mirası korumak, gelecek nesillere aktarmak ve tüm dünyaya tanıtmak bizim için bir görevdir." dedi.
Partisinin, iktidara geldiği günden itibaren kültür ve turizm alanında sayısız projeye imza attığını anlatan Kocacık, "Milletimizle kurduğumuz gönül köprüleri üzerinden sanat ve kültürü toplumun her kesimine ulaştırma hedefiyle yola çıktık." ifadesini kullandı.
Kocacık, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda özellikle arkeolojik kazı ve araştırmalar alanında büyük atılımlar yapıldığını dile getirerek, "Bugün ülkemizde 536 arkeolojik kazı çalışması devam ediyor. Yurt dışına kaçırılan eserlerimizin iadesi konusunda çalışmalarımız da titizlikle devam ediyor. 2002-2024 yılları arasında toplam 12 bin 155 eserimizi ülkemize geri kazandırdık." diye konuştu.