Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri verildi
Törenle sahiplerini bulan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri'ni alan isimler arasında Sanat Tarihçisi Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan da yer aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
"Sinema" dalında Safa Önal, "Musiki" dalında Cüneyt Kosal, "Sanat Tarihi" dalında Prof. Dr. Nurhan Atasoy, "Tasavvuf Tarihi" dalında Prof. Dr. Süleyman Uludağ ile "Kültür ve Sanat Kurumu" dalında Baksı Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödüllerini aldı.
Baksı Müzesi kurucularından Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'a ödülü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.
Törende, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödüllerini alan isimlerin hayatlarından önemli kesitlerle müzenin tarihi ile ilgili sinevizyon gösterildi.
Aile fotoğrafı çekimiyle sona eren törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, davetlilere resepsiyon verdi.
"Sanatçılarımızın müstesna yerini, ödüllerle tescil etmiş oluyoruz"
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, 1979 yılından beri verilen ödüllerin kültür sanat ve edebiyat dünyasında önemli bir prestij haline gelmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Sanatçılarımızın eserleriyle, milletimizin gönlünde edindikleri müstesna yeri, bugün vereceğimiz ödüllerle devlet adına da tescil etmiş oluyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk sinemasının bir dönemine senarist ve yönetmen olarak damgasını vuran Safa Önal'ın bu alanda ödüle ziyadesiyle layık olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Kanun sazını icrası ve araştırmacı kişiliğiyle Türk sanat müziğimize çok önemli katkılarda bulunmuş olan Cüneyt Kosal, elbette bu ödüle ziyadesiyle layıktır. Osmanlı'nın sanat tarihine olan vukufiyeti, genç nesillere de örnek olan Nurhan Atasoy, elbette bu ödüle ziyadesiyle layıktır. Tasavvuf tarihinin yanı sıra geniş bir alanda nitelikli eserleriyle mümbit bir kalem olan Süleyman Uludağ hocamız, elbette bu ödüle ziyadesiyle layıktır. Geleneksel ve çağdaş sanat eserlerini ülkemizin her köşesine taşıma konusundaki gayretini yakından bildiğimiz Baksı Müzesi elbette bu ödüle fazlasıyla layıktır."
"Güzel işlerin ödüllendirilmesi bir vefa borcudur"Bunun aynı zamanda çok da önemli bir vefa olduğunu dile getiren Erdoğan, "Geçenlerde Eskişehir Odunpazarı'nda da böyle bir adımı attık. Sağolsun Erol Tabanca Bey, orayı bizzat kendileri inşa ve ihya edecekler. Eskişehirimize de gerçekten ismiyle müsemma bir müzeyi oraya böylece yerleştirmiş olacağız." şeklinde konuştu.
Bu tür ödüllerin, kendi alanlarında zaten şevkle, gayretle, heyecanla, coşkuyla çalışan, üreten insana dair en önemli yetenek olan eser ortaya koyma becerisini gösteren kültür ve sanat insanlarına millet ve devlet olarak teşekkürün, şükranın bir ifadesi olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ödül için çalışılmaz ama yapılan güzel işlerin ödüllendirilmesi de bir vefa borcudur. Bugün işte bu borcumuzun 2017 faslını ödemek üzere buradayız. Milletler için kültür ve sanat, en az ekonomi ve savunma sanayi kadar önemlidir. Ekonomi ve savunma sanayi, sizin dünyanın somut güçleriyle olan ilişkinizde belirleyicidir ama kültür ve sanat da somut olmayan unsurlar karşısındaki konumunuzu tayin eder. Bu ikisi birlikte, bir ülkeyi ve milleti yükseltir. Nasıl tek kanatla kuş da uçak da havalanamazsa bunlardan birinde geri kalan toplumlar hedeflerine ulaşamazlar. Mırıldandığı şarkıdan izlediği filme, okuduğu kitaptan yaptığı resme, yediği yemekten giydiği kıyafete, her şeyiyle başka bir medeniyetin, kültürün dünyasında gezen biri nasıl bizim olabilir, nasıl öyle kalabilir? İşte bunu aşmamız lazım."
Türkiye'nin 2023 hedeflerinin somut unsurları için çalışırken, kültür ve sanatın da asla ihmal edilemeyeceğini bildiren Erdoğan, Cemil Meriç'in "Zavallı Türk aydını, Batılı dostları alınmasınlar diye, hazinelerini gizlemeye çalışır. Sonra unutur hazineleri olduğunu, düşmanın putlarını takdis eder, hayranlıklarını benimser. Dev, bu arada papağanlaşır." sözlerini hatırlattı.
- "Sonraki nesilleri de ciddi şekilde teşvik etmiş oluyoruz"
- Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, kültür ve sanat dünyasından kişilerin Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri ile de her yıl ödüllendirildiğini belirtti.
Kurtulmuş, 1979'dan beri devam eden ve 2016'da ismi değiştirilen "Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni"nde; ödül törenlerinin esas amacının "marifet iltifata tabidir" sözünün de gereğini yerine getirmek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Milletimizin içerisinde var olan son derece güçlü ve köklü kültür-sanat geleneklerimizi bugün de yaşatmak ve ileriki nesillere aktarabilmek için bu alanda emek harcamış, çile çekmiş olan, uzun yıllar hele hele geçmiş dönemleri göz önünde bulundursak, yoklukta, kıtlıkta ve bir takım kısıtlar altında çalışan kültür ve sanat insanlarımızı ortaya çıkararak, onların göstermiş olduğu marifetlerine devlet nezdinde en üst noktadan iltifatkar davranmak herhalde kültür ve sanat dünyamızı zenginleştirecek en önemli hususlardan birisidir." dedi.
Bakan Kurtulmuş, törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden dört bilim ve sanat insanı ile Baksı Müzesi'ne ödül verileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Gerek Safa Önal gerek Nurhan Atasoy gerek Süleyman Uludağ gerekse Cüneyt Kosal, hani 'abidevi şahsiyet' deriz ya, her birisi kendi alanında abidevi birer şahsiyettir. Kendi alanlarında yapmış oldukları, sinemada, musikide, Osmanlı sanat tarihinde, İslam felsefesi ve tasavvuf üzerinde yapmış oldukları katkılar, ortaya koymuş oldukları eserler her türlü takdirin üstündedir.
Biz, bu büyük bilim ve kültür insanlarına gösterdiğimiz bu iltifatla aynı zamanda sonraki nesilleri de ciddi şekilde teşvik etmiş oluyoruz. Aynı zamanda bu en azından bizler açısından bir vefa, kadirşinaslık örneğidir ve böylece bu büyük kültür ve sanat insanlarımıza gerçekten devlet, millet adına vefamızı göstermiş oluyoruz."
Kurtulmuş, kültür ve sanat insanlarına uzun ömür ve nice insanları yetiştirebilme temennisinde bulundu.
- "Türk özel sektörünün de sosyal sorumluluk alanlarından birisidir"Beşinci ödülün ise Baksı Müzesi'ne verildiğini aktaran Kurtulmuş, "Bayburt'un 45 kilometre uzağında, Anadolu'nun bir tarafında son derece başarılı, güçlü bir şekilde hazırlanmış Hüsamettin Bey'in (Koçan) çabalarıyla ortaya konulmuş olan bir müze. Bu müzeyi inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız da lütfederse gidip yerinde ziyaret etme imkanımız olursa çok faydalı olacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Bakan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye diye üzerinde yaşadığımız bu memleket, birer ferdi olmaktan memnuniyet duyduğumuz bu millet, kültürel, sanat, estetik bakımından fevkalade zengin bir birikime, büyük bir çeşitliliğe sahip. Bunların ortaya, gün yüzüne çıkarılması hiç şüphesiz devletin, kamunun bir görevi olduğu kadar aynı zamanda oldukça ciddi bir mesafe kat etmiş olan Türk özel sektörünün de sosyal sorumluluk alanlarından birisidir. Bu vesileyle Baksı Müzesi'nin ödüle layık görülmesinin, Türk özel sektörünün de kültür ve sanat alanındaki sponsorluklarını artıracak, ilave bir teşvik olmasını ümit ve temenni ediyorum.
Böylece önemli bir kısmı hala gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen tarihi, kültürel yönlerimizin bir şekilde gün yüzüne çıkarılarak, sanat ve kültür dünyası insanlarıyla buluşturulmasında, Türk özel sektörü de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş ve bu şekilde Türkiye'nin sanat, kültür, edebiyat alanına ciddi şekilde destek vermiş olur."
Kurtulmuş, ödül törenlerinin gelecek yıllarda, giderek artması ve Türkiye'de son derece değerli bir ödül mekanizmasına dönüşmesi temennisinde bulundu.
Aynur Ekiz, Merve Yıldızalp, Selma Kasap - AA