Kültürel Alanların Güvenliği İTÜ'deki çalıştayda dile getirildi
İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ve İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Kültürel Alanların Güvenliği Çalıştayı Ayazağa Yerleşkesi Rektörlük binasında gerçekleşti. Gün boyu süren ve 4 farklı oturumda gerçekleşen çalıştayda, müze müdürleri sorumlu oldukları müzelerle ilgili mevcut ve yakın dönemdeki güvenlik değerlendirmelerini paylaştı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) yapılan açıklamaya göre, çalıştayda, Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumluluğundaki müze ve ören yerlerinde yaşanan güvenlik riskleriyle ilgili ne tür çalışmalar yapılabileceği konuları ele alındı.
Çalıştayın açılışında konuşan İTÜ Rektör Yardımcısı ve İTÜ Sosyal İnovasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, "İçişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve İTÜ'lü akademisyenler organize bir şekilde güvenlik amaçlı neler yapılabilir üzerine çalışacaklar. Bu daha bir başlangıç, bundan sonraki süreçte saha çalışmalarıyla daha da hızlanacaktır." dedi.
İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanı Can Ozan Tuncer de yaklaşık bir yıldır kültürel alanların güvenliği konusundaki çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı ile beraber teknik bir hassasiyetle, büyük bir özveriyle sürdürdüklerini belirterek, şu ifadelere yer verdi:
"Ülkemiz petrol zengini fosil yatakları olan bir ülke değil. Türkiye sahip olduğu doğal ve kültürel varlıkların yanı sıra insan kaynağının niteliğiyle de dünyanın bir özetidir. Dünyanın neresinde ne ararsanız Türkiye'de bulmanız mümkün. Türkiye, kültürel alanların zenginliği ve tarihi mirasın çeşitliliği bakımından eşi bulunmaz bir ülke. Medeniyetlerin mirası denilebilecek izlerin hepsi bizde. Bunları sadece güvenlik güçleri ile korumanın güç olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle çağın gereği olan teknoloji temelli çalışmalar yaparak ülkemizin tarihi eserlerini koruma hedefindeyiz. Ülkemizin tarihi ve kültürel envanterini korumak ve gelecek nesillere bunları hem bilgi temelli hem de güvenli bir şekilde iletmekte kendimizi mükellef görüyoruz."
Gün boyu süren ve 4 farklı oturumda gerçekleşen çalıştayda, müze müdürleri sorumlu oldukları müzelerle ilgili mevcut ve yakın dönemdeki güvenlik değerlendirmelerini paylaştı.
Güvenlik ve risklere yönelik çözümler üzerine tartışmaların da yapıldığı çalıştayda kültürel mirasların farklı konulardaki takibi, kamera teknolojileri, güvenlik teknolojileri, çevresel izleme teknolojileri, geldiği noktalarla ilgili bilgi paylaşımlarında bulunuldu, yeni teknolojilerin kültürel alanların güvenliğinin sağlanmasında atılabilecek adımlar tartışıldı.
Alanya Müzesi ve Alanya Kalesi, Ayasofya Müzesi, Bitlis Ahlat Müzesi ve Ahlat (Mezarlığı) ören yeri, Denizli Müzesi ve Pamukkale ören yeri, Diyarbakır Müzesi, Surları ve Hevsel Bahçeleri, Şanlıurfa Müzesi ve Göbeklitepe ören yeri, Efes Müzesi ve ören yeri, Kars Müzesi ve Ani ören yeri, Konya Mevlana Müzesi, Nemrut ören yeri, Side ören yeri ve Sümela ören yerlerinden gelen yöneticiler sunumlarıyla çalıştaya katkıda bulundu.
Çalıştaya, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı, Kültürel Varlıklar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığından temsilciler, akademisyenler katıldı.