Kuros
Kuros nedir?
1. Kuros: Arkeolojide çoğunlukla, çıplak olan genç erkek heykellerine verilen isimdir.
Kurosların bir kısmı kutsal yerlerde, bir kısmı da mezarlarda bulunur.
Kuroslar, Atina Akropolün'de görüldüğü gibi, yarışlarda ödül alanlar ya da kahramanlar için dikilen heykellerdir.
Arkaik kuroslar, ayakta dik durur vaziyette ve cepheden (frontal) tasvir edilir. Çoğunlukla sol bacak öne atılmış, kollar yanda, aşagıya sarkmış, eller yumruk yapılmış biçimde görülür. Omuzlar geniş, beli incedir. Vücut ağırlığı iki bacağa ve ayağa eşit dağıtılmıştır.
Arkaik kuroslar böyle donuk, cansız ve hareketsizdir. Bunlar daha sonra hareket ve canlılık kazanmış, klasik çağ heykelciliğine öncü olmuştur.
Kuroslar arkaik dönemde Yunan kültürünün yayıldığı her yerde bulunmaktadır.
İonia kurosları ise daha farklıdır.
2. Kuros: Yunan sanatında Arkaik Dönem'e özgü, ayakta duran genç erkek heykeli.
Birçok uygarlığın etkilerini yansıtmakla birlikte, bu anıtsal taş figürlerin ilk ortaya çıkışı Yunanistan ile Mısır arasındaki ticaretin yeniden başladığı döneme rastlar (MÖ 672).
Kuroslar bacaklardan biri, genellikle solda bir adım ileride, kollar vücutla birleşmiş ve eller yumruk yapılmış olarak betimlenmiştir.
Bu heykel tipinde Mısır etkisi belirgindir. Büyük taş figürler, Yunanistan'da ilk kez M.Ö. 615-590 arasında görüldü. Bunlarda önceleri Mısır heykelinin etkileri izleniyordu, ama kısa süre sonra Yunan sanatının özellikleri öne geçti. Kuroslar Arkaik Dönem süresince gelişmiş, kollar zamanla bedenden ayrılıp hareket kazanmış, cephevilik kırılmıştır. Bedenin ve kasların giderek doğal biçimler kazanması, kişisel hatların gelişimi ve grup heykel yapımına geçiş adım adım gerçekleşmiştir.
Kuroslar çoğunlukla mezar taşı ya da anıtsal bir işaret olarak kullanılırlardı. Bazen de Tanrı Apollon'u ya da yerel kahramanları simgelerlerdi. Yunan ve Mısır heykelleri arasındaki bir başka fark da İkincilerde insan figürünün biçiminin binlerce yıl boyunca değişmemesi, kişisel özelliklerin yalnızca yüz hatlarıyla belirtilmesidir.
Erken Arkaik Dönem'de kuroslar, Attika'da Sounion'da bulunmuş örneklerde olduğu gibi henüz doğal bir ifade ve uyumdan uzaktırlar. MÖ 600'e tarihlenen ikiz kuroslar Kleobis ve Biton bu dönemin daha gelişmiş örnekleridir. Olgun Arkaik Dönem'le (MÖ 580- 550) birlikte bir esneklik kazanan kurosların bedenleri doğal ölçülere yaklaşmıştır. Bu döneme ait Volomandra Kurosu ve Tenea Kurosu yüzlerinde 'arkaik gülümseme'nin belirdiği ilk örneklerdir.
Anavysos Kurosu'nda (MÖ 540-520) artık doğal oranlardan söz etmek olasıdır. Aynı dönemde Ptoon 12 Kurosu başın doğal yuvarlaklığını alması ve kolların vücuttan ayrılmasıyla gerçekten ileri özellikler gösterir. Geç Arkaik Dönem'de (MÖ 520-485) Ptoon 20 Kurosu'nda olduğu gibi, artık kollar bedenden iyice ayrılmış, saçlar daha doğal bir biçim kazanmıştır.
Dönemine göre mermer, kireçtaşı, ahşap, tunç gibi malzemelerden yapılmış kurosların, önceleri Apollon heykelleri oldukları düşünülmüşse de, daha sonra bulunan yazıtlardan ölümlüler için de yapıldıkları anlaşılmıştır. Bunlar çoğunlukla genç yaşta ölmüş delikanlılar ya da Olimpiyat Oyunlan'nda başarı kazanmış genç atletlerdir.