Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Leblebisiyle ünlü Tavşanlı'da 5 bin yıllık kavrulmuş nohut taneleri bulundu

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesindeki Seyitömer Höyüğü'ndeki arkeoloji kazılarında Tunç Çağı'ndan kalma nohut ve haşhaş ile muhtelif hububat taneleri gün ışığına çıkarıldı. Tavşanlı günümüzde leblebisiyle ünlü bir ilçe. Gaga ağızlı testiler ve küçük çömlekler içinde bulunan haşhaş ise günümüzde de Kütahya ve Afyonkarahisar bölgesinde gıda ve ilaç sanayinde kullanılan bir ürün. Arkeolojik bulgular haşhaş ve nohudun Kütahya için 5 bin yıldır önemli bir ekonomik değer olduğunu gösteriyor.

 

Kütahya'da, termik santral kurulması kararlaştırılan sahada yer alan Seyitömer Höyüğü'nde 1989 yılında başlatılan arkeolojik kurtarma kazısı ile başlayan öalışmalar Kütahya Müzesi Müdürlüğünce  Arkeolog Dr. Sevgi Gürdal başkanlığında sürdürülüyor.

Aynı zamanda Kütahya Müze Müdürü olan Sevgi Gürdal, bu yıl mayıs ayında başlayan kazı çalışmalarına arkeolog, antropolog, restoratör, mimar, mimari restoratör ve seramik uzmanından oluşan 25 uzman personel ve 50 kişilik işçi grubuyla devam ettiklerini söyledi.

Bu yıl kazı sezonunda Orta Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağı tabakalarında çalıştıklarını belirten Gürdal, "Ağırlıklı olarak Erken Tunç Çağı'nın en erken tabakalarında, yani höyüğün ilk yerleşimlerine ağırlık verdik. Bu çalışmalar esnasında höyüğün mimarisi, günlük yaşam ve tarım ürünleriyle ilgili çeşitli bilgiler elde ettik." dedi.

Höyüğün alt tabakalarındaki evlerin duvarı ayrı, üst tabakalardaki evlerin duvarları ise ortak

Kazılarda birbirine bitişik iki odadan oluşan dikdörtgen planlı evlere rastladıklarını ifade eden Gürdal, bu evlerde ilginç olanın daha üst tabakalarda evlerin bitişik olmasına rağmen ortak duvarlar kullanıldığını, daha alt tabakalarda ise her evin kendi duvarı olduğunu tespit ettiklerini vurguladı.

Günlük yaşama dair önemli bulgulara da ulaştıklarını anlatan Gürdal, "Evlerin fırınlarının tamamını ocaklarıyla, çeşitli tezgahlarıyla bütün iç donanımlarıyla açığa çıkardık. Ayrıca çeşitli çanak, çömlek, maşrapa gibi birçok mutfak eşyası gibi kaşıklar, bunun yanında günlük yaşama dair buluntular, pişmemiş ağırlıklar, kaplar bulduk. Bu durum, mekanların sadece ev olarak değil, atölye olarak da kullanıldığını gösteriyor." diye konuştu.

Haşhaş ve Nohut bölge için günümüzde de önemli ekonomik ürünler

Gürdal, 5 bin yıl öncesinin tarım ve beslenmesine ışık tutacak tarım ürünlerini de gün yüzüne çıkardıklarını aktardı.

Bu seneki en önemli buluntuların 5 bin yıllık haşhaş ve nohutlar olduğunu vurgulayan Gürdal, şöyle devam etti:

"Buğday, mercimek, nohut ve haşhaş gibi örnekleri gün yüzüne çıkardık. Bunların içinde nohut bölge açısından önemli. Çünkü Tavşanlı ilçesi leblebisiyle ünlü. Haşhaş çok ilginç. Gaga ağızlı testiler ve küçük çömlekler içinde haşhaş bulduk. Haşhaş Kütahya ve Afyonkarahisar bölgesi için ekonomik değeri olan, günümüzde de ciddi anlamda gıda ve ilaç sanayinde kullanılan bir ürün. Haşhaş ve nohudun Kütahya için 5 bin yıldır ekonomik değere sahip olduğunu somut olarak söyleyebiliriz."

Sevgi Gürdal, haşhaş ve nohutları yapıların kiler kısmında sıralanmış halde bulduklarını, yapılar yangın geçirdiği için de karbonlaşmadan dolayı bu buluntuların bugünlere kadar ulaşabildiğini sözlerine ekledi.

Seyitömer Höyüğü

Geçmişi milattan önce 3000'li yıllara uzanan Seyitömer Höyüğü, il merkezine 26 kilometre uzaklıkta, Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ. çalışma alanında bulunuyor.

Orijinal yüksekliği 26 metre, eni 140 ve boyu 150 metre olan höyükteki kurtarma kazısına, altındaki linyitin ekonomiye kazandırılması amacıyla 1989'da Eskişehir Müzesi Müdürlüğünce başlandı. Höyük, 1990-1995 yıllarında Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğü tarafından kazıldı.

Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörlüğü arasında imzalanan protokol doğrultusunda kazılar, 2006'da Kütahya DPÜ Arkeoloji Bölümüne devredildi. Öğretim elemanları, öğrenciler ve işçilerden oluşan kazı heyeti, çalışmalarını 2014'e kadar sürdürdü. Höyükten çıkarılan 17 binden fazla eser, sergilenmek üzere Müze Müdürlüğüne teslim edildi. Kurtarma kazısı, 2019'dan beri Kütahya Müzesi Müdürlüğünce yürütülüyor.

Muharrem Cin - AA