Malkoçoğlu, Bosnalı değil Kocaeliliydi iddiası
Osmanlı’ya büyük hizmetler yapan Malkoçoğlu ailesinin, sanılanın aksine Bosnalı değil Kocaelili olduğu ifade edildi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu, Mehmet Ali Kağıtçı Salonunda gerçekleştirilen Prof. Dr. Gülfettin Çelik başkanlığındaki oturumda, Prof. Dr. Mehmet İnbaşı, Tahsin Hazırbulan, Yrd. Doç. Dr. Reyhan Şahin Allahverdi, Ekrem Gürdal, Recep Kankal tarafından tebliğ sunuldu.
İLİMİZDE ALTI ORHAN CAMİ VAR
Osmanlı döneminde eserlerin gelecek nesillere aktarılması için eserlerin bakım ve onarımına önem verildiğini belirten Sakarya Üniversitesinden Ekrem Gürdal, yapım ve onarım faaliyetlerinde vakıf, hazine ve kişisel yatırımlar kullanılmakta olduğunu ifade etti. Ahşap ve birbirine geçme, çivi kullanılmadan çantı tekniğiyle Orhan Gazi döneminde inşa edilen Kandıra Sultan Orhan Camii, 2.Abdülhamit döneminde eskisi yıkılarak kargir(kesme taş) olarak yeniden inşa edildi. Gürdal, Kocaeli sınırları içerisinde günümüze kadar gelebilmiş altı Sultan Orhan Camii bulunduğunu bunların, İzmit Orhan (Gazi Süleyman Paşa) Cami, Gebze Sultan Orhan Cami, Kandıra Sultan Orhan Cami, Kandıra Araman (Kaymaz) Sultan Orhan Cami, Kandıra Döngelli Sultan Orhan Cami ve Körfez Kocalar Sultan Orhan Camilerinin bulunduğunu söyledi.
KANDIRA SULTAN ORHAN CAMİ
Sakarya Üniversitesinden Ekrem Gürdal tarafından Kandıra Sultan Orhan Cami’si tarihsel süreçte geçirdiği onarım ve tadilat çalışmaları katılımcılara aktarıldı. Kandıra Sultan Orhan Cami’sinin 1886-1894 tarihleri arasında gördüğü yapım ve onarımlarda izlenen süreçler, yönetim mekanizmaları, konuyla ilgili kurum ve kişilerin niteliklerine dair arşiv belgelerinden elde edilen bilgileri aktaran Gürdal, Osmanlı yapılarında ortaya çıkan tahribatın bakımı ve onarımının oldukça önemli bir mesele olduğunu belirterek, bu yapıların gördüğü işlevin kesintiye uğratmadan devam ettirilmesinin sosyal hayat için oldukça kıymetli bir vazife olduğunun altını çizdi.
İKİNCİ GÜN OTURUMLARI
Kocaeli büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği ‘’Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu-V’’nun ikinci gününün sabah bölümünde Orhan Gazi Salonu’nda iki ayrı oturum yapıldı. Günün ikinci oturumunda Osmanlı’ya büyük hizmetler yapan Malkoçoğlu ailesinin, sanılanın aksine Bosnalı değil Kocaelili olduğu ifade edildi.
İLK OTURUMDA YABANCI KONUKLAR KONUŞTU
Orhan Gazi Salonu’ndaki ilk oturumun başkanlığını Prof. Dr. Yücel Öztürk üstlendi. Oturumda Prof. Dr. Redzep Skrijelj, Novi Pazar Üniversitesi-Sırbistan(Sırpların Ortaçağ Kaynaklarında Orhan Gazi Ve Stefan Duşan), Prof. Dr. Frederic Bauden, Liège Üniversitesi-Belçika(Orhan Ghazi In Mamluk Sources), Doç. Dr. Leila Kheirani, University Of Algiers (Orhan Sultan (1326-1360) In The Arabic And Maghrebi Writings), Dr. Ardian Muhaj, Institute Of History, (Tırana The Maritime Expansion Of The Ottomans And The Rivalry-Between Venice And Genoa In The Levant In The Time Of Orhan I.) sunumlarını yaptı.
Günün 2. oturumunda ise oturum başkanlığını Prof. Dr. İdris Bostan yaptı. Oturumda Prof.Dr. Hüseyin Algül, Uludağ Üniversitesi(Orhan Gazi’nin Şahsiyeti), Prof. Dr. Muhittin Eliaçık, Kırıkkale Üniversitesi(İbn-İ Ali Abdullah Sabri’nin Osmanlı’nın Kuruluş Dönemine Ait Manzum Tarihi: Orhan Gazi Ve Kocaeli Çevresine Ait Bilgiler), Doç. Dr. Zübeyde Güneş Yağcı, Balıkesir Üniversitesi-Serap Mumcu, Padova Üniversitesi-İtalya(16. Yüzyılda Malkoçoğlu Ailesinin Osmanlı Venedik Sınırındaki Faaliyetleri), Doç. Dr. Murat Keçiş, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi-Gökçe Telli, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi(Bir Bizans İmparatoru Ve Tarih Yazarı Olarak VI. İoannes Kantakuzenos’un Eserinde Orhan Gazi İmajı), Yrd. Doç. Dr. Ahmet Toksoy, Adnan Menderes Üniversitesi (Batı Karadeniz’de Orhan Gazi Zamanında ‘’İl’’ Yapılanması) sunumlarını yaptı.
MALKOÇOĞLU MEHMED’İN TÜRBESİ GEBZE’DE
Doç. Dr. Zübeyde Güneş Yağcı ve Serap Mumcu, hazırladıkları tebliğde 16. Yüzyılda Malkoçoğlu Ailesinin Osmanlı Venedik Sınırındaki Faaliyetleri konusuna yer verdi. Tebliğde, ‘’Mihaloğulları, Turahanoğulları, Evrenosoğulları gibi Malkoçoğulları da Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve gelişmesine katkıda bulunmuş akıncı ailelerinden birisidir. Ailenin en büyüğü Sivas’ta kale Muhafızı olan Malkoçoğlu Mustafa Bey’dir. Malkoçoğlu ailesinin kökeninin Bosna’nın Malkovich ailesine dayandığı ileri sürülse de Kocaeli’den olduğu kabul edilmektedir. Nitekim Malkoçoğlu Mustafa Bey kendisinden önce vefat eden oğlu Malkoçoğlu Mehmed Bey’i Gebze’de defnetmiştir. Bu nedenle Mehmed Bey’in türbesi Kocaeli Gebze’de yer almaktadır’’ bilgisine yer verildi.
MOHAÇ MEYDAN MUHAREBESİ
Ailenin Mustafa Bey’den sonra İstanbul’un fethi, Mohaç meydan muharebesi gibi Osmanlı tarihini ve dünya tarihini değiştiren olaylarda büyük hizmet ettiklerinin aktarıldığı sunumda, ‘’Yine ailenin başta Koca Bali Bey olmak üzere Balkanlar’da ve Anadolu’da sancakbeyliği ve beylerbeylik görevlerinde bulunmuşlardır. Bosna’da bunlardan birisidir. Malkoçoğulları çoğunlukla Rumeli’de görev yapmaları hasebiyle ailenin üyeleri Rumeli’de ve burada görev yapmaları hasebiyle kimi zaman Dalmaçya kıyılarına hâkim olan Venedik ile irtibatta bulunmuşlar ve mektuplaşmışlardır. İrtibatın temel konusu sınır meseleleridir’’ denildi.
BİZANS İMPARATORU İOANNES
Doç. Dr. Murat Keçiş ile Gökçe Telli ise ‘’Bir Bizans İmparatoru Ve Tarih Yazarı Olarak VI. İoannes Kantakuzenos’un Eserinde Orhan Gazi İmajı’’ konusunu ele aldı. Tebliğde şu ifadeler yer aldı; ‘’Ortaçağ Türk Tarihinin kaynakları içerisinde Bizans tarih yazarlarının önemi çok iyi bilinmesine rağmen, bu kaynak grubunun kendine has bazı problemleri sebebiyle yeterince incelenmemiştir. Osmanlı Devleti’nde Orhan Bey döneminin bizzat görgü şahidi olan Bizans tarih yazarı ve İmparatoru VI. İoannes Kantakuzenos’un (Doğumu: 1292-Ölümü: 15 Haziran 1383 Mistra) 4 kitaptan oluşan Tarihler adlı eseri, dönemin tarihini açıklamada son derece önemli bir yere sahiptir.’’
ORHAN GAZİ’NİN KAYINPEDERİ
‘’Orhan Gazi’nin kayınpederi Bizans İmparatoru’nun eseri henüz Osmanlı tarihçileri arasında yeterince kullanılmamaktadır. Eserin dilinin Yunanca olması ve henüz tamamının İngilizce ve Fransızca gibi yaygın batı dillerine tercüme edilmemiş olması bunun en temel sebeplerinden biridir. Bizans tarih yazarlarının Osmanlıya karşı bakışlarının genelde negatif imajlara sahip olduğu bilinmektedir. Fakat Kantakuzenos’un V. İoannes Palaiologos’a giriştiği taht kavgasında, önce Aydınoğlu Umur Gazi ile ve daha sonra Orhan Bey ile ittifak yapmıştır. Hatta bu ittifakı Orhan Gazi’ye kızı Theodora’yı vermek suretiyle güçlendirmek istemiştir. Daha sonra bu akrabalık bağını kullanmak suretiyle 1347’de Osmanlıların da yardımıyla Konstantinopolis’teki iktidarı ele geçirmiş ve Mayıs ayında V. İoannes Palaiologos ile birlikte taç giymiştir. Taht mücadelesinde Türklerle yaptığı bu ittifaklar, Kantakuzenos’un eserini Bizans tarihçilerinden farklı bir yere koymamızı gerektirmektedir. Ayrıca bir asker, devlet adamı ve sonra imparator olarak Kantakuzenos, Bizans İmparatorluğu’nun önce kısa toparlanmasında ve ardından çöküşünde önemli rol oynamıştır.’’