Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Mardin'deki Boncuklu Tarla'dan Taş Tepeler'dekilere benzeyen 2 metrelik sütun çıktı

Taş Tepeler olarak adlandırılan arkeolojik alanlarda sık rastlanan taş sütunların bir benzeri Yukarı Dicle Vadisi'nden çıktı. Mardin'deki Boncuklutarla'daki arkeoloji kazılarında yaklaşık 12 bin yıllık olduğu tahmin edilen ve "kamusal alan" olarak adlandırılan yaklaşık 10 metre çapındaki yapısal kalıntıda son olarak, 2 metre 20 santimetre boyunda bir taş sütun, minyatür steller, boncuk, ok uçları ve boğa boynuzları ortaya çıkarıldı.

 

Mardin'in Dargeçit ilçesinin Ilısu Mahallesi'nde 2012'den bu yana süren arkeoloji kazıları bu sene, Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş'ın başkanlığında, Antropoloji Bölümünden araştırma görevlileri Dr. Çağdaş Erdem, Dr. Eşref Erbil ve Bahattin İpek, arkeozolog Stephanie Emra, arkeobotanik Hureyla Balcı, arkeolog Doç. Dr. Yunus Çiftçi, Mehmet Şan, Onur Dinç, Charlotte Labedan Kodas, Esra Acar, Mekiye Eksik, Kazım Özkan ve Rüstem Cin ve arkadaşları tarafından gerçekleştiriliyor.

Arkeologlar, geçtiğimiz aylarda ortaya çıkardığı yaklaşık 12 bin yıllık olduğu tahmin edilen ve "kamusal bina" olarak adlandırılan yaklaşık 10 metre çapındaki alanda son olarak, 2 metre 20 santimetre boyunda bir taş sütun, minyatür steller, boncuk, ok uçları ve boğa boynuzları ortaya çıkardılar. Alanda insutu vaziyette dikili olarak bulunan taş sütunun, Şanlıurfa'daki Taş Tepeler arkeolojik alanarında sıkça bulunan bir kısmı T şeklindeki taşlara benzerliği dikkat çekti.  

Kazı Başkanı Doç. Dr. Ergül Kodaş, "Bu yıl ilk etapta bizim doğu alanı dediğimiz ve çok sayıda stel bulduğumuz alanda kazılara başladık. Bu bağlamda da söz konusu alanda yeni bir stel bulunan binaya ulaştık. Bunun bir bölümünü henüz kazabildik. Bu bina Boncuklu Tarla'nın tamamında Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'in erken evrelerine giden tabakaların net bir biçimde anlamlandırılmasını sağladı. Bina sadece bir sefer kullanılmamış, en az 4 sefer yenilenerek kullanılmış ve her yenilemede de tabanı doldurularak kullanıma devam edilmiş. Bu da bu binanın uzun süre kullanıldığını ve daha önce Boncuklu Tarla'da tespit ettiğimiz gibi bir defa kullanılıp tamamen gömülmediğini, bu binada farklı bir uygulamanın olduğunu göstermesi açısından önemli." dedi. 

Binanın ikinci getirisinin ise yaklaşık 2 metre 20 santimetre boyundaki stele ulaşılması olduğunu dile getiren Kodaş, "İlk defa bu boydaki büyük bir stel hem Boncuklu Tarla'da hem de Yukarı Dicle Vadisi'nde bulundu." ifadesini kullandı.

Kodaş, ayrıca bina içerisinde bulunan maket formunda yapılan minyatür stelin, Şanlıurfa bölgesinde bulunan "T" biçimli stellere benzediğini belirterek, bunun iki bölge arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından da önem taşıdığını vurguladı.

Dört dönem kullanılan binanın her döneminin Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'in erken evrelerine ait olduğuna işaret eden Kodaş, "Boncuklu Tarla'da daha önce bulduğumuz benzer binaların bir defa kullanılıp tamamının doldurulmuş olduğunu görüyorduk. Fakat bu defa binanın uzun süre kullanılmış olması bizim için bilimsel anlamda yeni verilerin de elde edilmesini sağladı." diye konuştu.

"Kamusal alan" olarak adlandırılan yerde şok sayıda boğa boynuzu bulundu

Kodaş, Boncuklu Tarla'da kamu binası olarak kullanılan 9 binaya ulaştıklarını, bunların tamamında ya "stel" ya da "paye" denilen stellere benzer mimari unsurların bulunduğunu dile getirerek, bunların konut olduklarına dair herhangi bir veri ya da buluntuya ulaşmadıklarını belirtti.

Kalıntılarına ulaştıkları binanın da konut olmadığını, kamu binası olarak kullanıldığını belirlediklerini ifade eden Kodaş, şunları kaydetti: "İçerisinde minyatür steller, küçük objeler bulduk, sembolik değer taşıyabilecek. Çok sayıda boğa boynuzu bulduk. Boğa başı parçaları bulduk. Bu da bu binanın diğerleri gibi özel bir bina olduğunu, kamu binası olduğunu gösteriyor. Ancak bu, diğerlerinden farklı çünkü stelin boyutu farklı. İçinde bulduğumuz buluntular farklı ve bir defa değil en az 4 defa yenilenerek kullanılmasından dolayı farklı. Milattan Önce 10 bin yıla tarihlendiğini düşünüyoruz, henüz karbon analizi olmamakla birlikte. Çünkü bina içerisinde ele geçirdiğimiz küçük buluntular ve özellikle yontma taş buluntuları, Boncuklu Tarla'da daha önce bu tabakalarda bulduğumuz objelerle çok benzer, onlarla çağdaş. Aynı süreçte kullanılmış ama uzun süre kullanılmış diğerlerinden farklı olarak. Yaklaşık 12 bin yıllık bir bina olduğunu düşünüyoruz."

Prof. Dr. Kodaş, Geleceğe Miras Projesi kapsamında Boncuklu Tarla'daki kazılar için Valilik ve bazı kurumlardan da önemli destekler sağlandığını hatırlatarak, bu kapsamda alanda planladıkları kazıları da sürdürerek yeni tarihi değerleri gün yüzüne çıkartmak istediklerini sözlerine ekledi.

Halil İbrahim Sincar - AA