Meksikalı arkeologlar Maya'nın Işık Tanrısı Kawiil'ye ait figürin buldular
Maya mitolojisinde Işık ve Yıldırım Tanrısı olduğuna inanılan; savaşçıların ve çiftçilerin tapındığı K’awiil'e ait heykelcik başı, Maya tren yolu projesi için arkeolojik kurtarma kazıları gerçekleştirilen alanda bulundu. Mitolojik öykülerde adı sık geçmesine rağmen tasvirlerine nadir rastlanan K’awiil'nin bu, şu ana kadar arkeoloji kazılarında bulunan 4. obje oldu.
INAH arkeologları, hayata geçirilmesi için çalışmalar süren Maya tren yolu projesinin 7. Arkeolojik kurtarma kazılarında nadir bulunan Maya Işık Tanrısı K’awiil'e ait olduğu tahmin edilen bir figürün çıkardılar.
Tanrı K’awiil, Maya mitolojisinde adı, savaş, tarım, ışık ve gök gürültüsü ile anılan “Işık Tanrısı” veya “Yıldırım Tanrısı” olarak geçiyor..
K’awiil, Maya sanatında sıklıkla adı geçen bir tanrıdır. Genellikle yılanlarla, yıldırım oklarıyla ve tüylerle süslenmiş bir başlığı vardır. Bazı tasvirlerde, ellerinde mısır koçanları, mızraklar ve diğer sembolik nesneler bulunur.
Mitolojide, K’awiil’in birçok önemli özelliği vardır. Örneğin, savaşın koruyucusu olarak kabul edilir ve savaşçılar tarafından tapılır. Ayrıca tarımın ve verimliliğin tanrısı olarak da bilinir, bu nedenle çiftçiler tarafından da saygı görür. Gök gürültüsü ve yıldırımın tanrısı olarak, yağmurları getirir ve bereketi arttırır.
Şimdiye kadar K’awiil tasvirli sadece 3 adet obje bulundu. Objelerin hepsi Guatemala’daki Tikal şehrinde keşfedildi.
Figürün, muhtemelen güneş tanrısının yüzünü gösteren ve kapağında tanrı K’awiil’in başı olan bir çömleğin parçası olarak bulundu.
INAH Genel Müdürü Prieto Hernández şunları söyledi: “Bu bulgu çok önemli çünkü tanrı K’awill’in çok az temsili var; Şimdiye kadar, Guatemala, Tikal’de sadece üç tane biliyoruz ve bu Meksika topraklarında ilk ortaya çıkanlardan biri.”
“Bu tanrının, resimlerde, adak baltalarında ve kabartmalarda, ayrıca eskiden Grolier olarak adlandırılan Meksika’nın Dresden ve Maya kodeklerinde temsil edildiğini ve üç boyutlu bir figür olarak görünmesinin sık olmadığı biliniyor.”
Fotoğraf: INAH
Kaynak: arkeonews.com