Memelilerdeki beyin evrimiyle ilgili şaşırtıcı bir keşif
Kawingasaurus kafatası, neokorteksin kökenine ışık tutan bir fosil oldu. Köstebekimsi tarih öncesi sürüngenin beyninde, memelilerden bağımsız olarak neokorteks oluşumu tespit edildi.
Duisburg-Essen Üniversitesi (UDE - University of Duisburg-Essen) ve Genel Zooloji Enstitüsü (Institute of General Zoology) üyesi Michael Laaß'ın araştırmasına göre memelilerin erken çağ uzak akrabalarından biri Neokorteks benzeri yapıya sahip olağanüstü derecede geniş bir beyne sahipti.
Bu keşif memelilere has olduğu sanılan beyin katmanının memelilerden bağımsız olarak evrimleşmesi olasılığına işaret ediyor.
Neokorteks; memelilerin beyinlerindeki en dış katman; algılama, öğrenme, hatırlama, düşünme, karar verme, duyuları algılama, otamatik komut oluşturma hatta bilinçli düşünme ve dili kullanma gibi yüksek fonksiyonlarda önemli role sahip olduğu biliniyor.
Bugün, memeliler büyük ve verimli beyinlere sahipler. Ancak uzak akrabalarından therapsidaların da beyin haritalarında benzer bir büyüklük göze çarpıyor. Therapsida fosilleri; sürüngenlere benziyor ama memelilerin yakın akrabaları olarak tanımlanıyor. Bazılarının memelilere, bazılarının ise sürüngenlere yakın olduğu tespit edilebiliyor. Pelikozorlar ile birlikte bilinen en gelişmiş sürüngen sınıfı ve amniyot kara omurgalıları sınıfı içinde yer alıyorlar.
Paleontolog Michael Laaß doktora tezi için Therapsida'nın neokorteksi'nin ne zaman ve niçin geliştiğini araştırdı.
Duisburg-Essen Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Michael Laaß, İsviçre'deki Paul Scherrer Enstitüsünden Dr Anders Kaestner ile birlikte; Nötron tomografisi sayesinde yaklaşık 255 milyon yıllık therapsid Kawingasaurus kafatası fosilinin, iç kraniyal anatomisini 3D'de yeniden inşa etti.
Sonuç şaşırtıcıydı: Kawingasaurus'un göreli beyin hacmi, memeli olmayan therapsidlerden yaklaşık iki veya üç kat daha büyüktü. Açıkçası, memelilerin neokorteksine benzeyen ön beyindeki neokorteks benzeri bir yapı bu hayvanda mevcuttu. Bu beyin yapısı çağına göre hayli gelişkindi.
Peki, Kawingasaurus'un beyni diğer akrabalarına nazaran neden böylesine farklı evrim geçirmişti?
Paleontolog Laaß "Kawingasaurus bir nevi köstebekgil. Tünellerde yaşayan kemirgenlerdendi. Ve özel duyu uyarlamaları yer altı hayatı için çok önemliydi. Bu therapsid, önde iki göze sahipti ama modern kedilerden ve baykuşlardan bilindiği gibi ışıksız, loş ortamlarda görme özelliğini geliştirmişti. Ayrıca, son derece duyarlı trigeminal sinir uçları burnuna nüfuz etmiştir ve bu da iyi gelişmiş dokunuş hissi için bir gösterge olabilir. İç kulak yuvaları da çok büyüktü. Bu, Kawingasaurus'un yerden sismik titreşimleri algılamak için iyi adapte edildiğini gösteriyor. Bu özel duyu uyarlamaları, beynin diğer therapsids'lerden daha verimli bir sinirsel işleme sahip olmasını gerektirdi" dedi.
Duisburg-Essen Üniversitesi paleontologlarına göre; duyu organlarının ve beynin yeraltı yaşamına yönelik özel uyarlamalarının beyindeki genişlemeyi tetiklemesi mantıklı görünüyor. Neokorteksin orijinine benzer bir senaryo erken memeliler için de önerilmişti. UDE'deki son çalışma bu hipotezi de desteklemekte.
Dahası, yeni keşif, therapid Kawingasaurus'da ilk memelilerin ortaya çıkışından yaklaşık 25 milyon yıl önce gelişen neokorteks benzeri bir yapıyı da göstermektedir.
Bununla birlikte, Kawingasaurus memelilerin doğrudan bir atası değildi.
Bu da, neokorteks benzeri yapıların, memeliler öncesinde ve memeli evriminden bağımsız olarak evrimleştiği anlamına geliyor.
arkeolojikhaber.com